bugün

Cem Uzan ve Hakan Uzan'ın babasıdır. imar Bankası davası sanıklarından olup, imar Bankası operasyonunun ardından Hakan Uzan'la beraber yurtdışına kaçmışlardır.
Gün itibariyle israil'de yakalandığına dair bir rivayet vardır.
(bkz: http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=220844)
'Türk işçisinin yaptığı eserlerle onur duyma zamanı gelmiştir. 201 metre yüksekliğiyle ülkemizin en yüksek barajı olan Berke'nin yapımında emeği geçen insanlar mübarek insanlardır. Barajın bir günde üreteceği elektrik 12 milyon kilowatsaattir. Bu kadar elektrik üretmek için termik santralde günde 18 bin varil petrol kullanmak gerekmektedir, Petrol kuyularının ömrü 25-30 yıldır; bir gün biteceklerdir. Ama su kaynakları yüz yıllarca devam edecektir.'

'Bu barajı dünya Bankası'ndan kredi kullanmadan meydana getirdik. Bunun anlamı şudur: 270 milyon dolarlık o kredi kullanılsaydı, faizleriyle birlikte ulaşacağı miktar bugün 600 milyon dolardı. Yıllık faiz gideri ise 90 milyon dolar olacaktı. Bunun anlamı, 10-12 yıl süre ile barajın tüm gelirinin Dünya Bankası'na hediye edilmesidir'

'Bu barajın yapımıyla ispatlanmıştır ki bu tür eserleri yapmak için Dünya Bankası'ndan kredi kullanmak şart değildir. Türkiye kendi kaynaklarıyla bu tür projeleri gerçekleştirme imkánına sahiptir. Peki, Berke Barajı neden 30 yıl önce yapılmadı? Yapılabilirdi.'

'Dünya Bankası kurttur.'

'Hazırlöpçülük önde gelirse Dünya Bankası bu tür projelere krediyi hemen verir. Ve arkasından şartları sıralar: Krediyle ilgili her ödeme dilimini kontrol edeceğim'der. 'ihale şartnamesini uluslararası bir firma hazırlayacak'der. 'ihalede yeterlilik belgesinin şartlarını bu firma belirleyecek'der. O firma da Türk müteahhidine ihaleye girmek için yeterlilik belgesi vermez. ilk tezgáh başarılı olmuştur: iş, yabancı bir müteahhide verilir.'

'Kredi artık hazırdır; ancak bu kredi Türkiye'ye hiç uğramaz; doğrudan doğruya yabancı müteahhidin ülkesine gider; bize de sadece borçlanma dekontu gönderilir. Bize, borcu ve faizlerini ödemek düşer.'

TEZGAHLAR KURULMUŞ

'Bu borçlanmaların anapara ödemesi hiç bitmez. Faizler döviz sepetine göre hesaplanacaktır. Teknik bankacılık kelimeleriyle kamufle edilmiş ifadelerle bütün riskler Türk Hazinesi'nin üzerine yıkılmıştır. ikinci tezgáh da tamamlanmış; Türk Hazinesi borçlandırılmıştır.'

'Bu sistem hatalıdır. Bu sistemde Türk Hazinesi kuzu, Dünya Bankası kurttur. Kredi sözleşmeleri kurdun kuzuyu çıtır çıtır yemesi için hazırlanıp dikte edilmiştir.'

'Türkiye'yi 120 milyar dolar borcun altına sokan sözleşmelere imza atan kimseler yeterlilik, teknik bilgi ve beceri sahibi değillerdir. Bu sözleşmelerde ülke büyük zararlar görürken imzayı atanlar hiçbir zarara uğramazlar!'

'Bugünkü Dünya Bankası ve IMF'nin, Cumhuriyet dönemi öncesindeki Düyûnu Umûmiye ile Galata Bankerleri'nden hiç farkı yoktur'

IMF DE KiM OLUYOR?!

'Bize bu barajı yapma imkánı veren siyasal irade o zaman henüz IMF ve Dünya Bankası'nın ağır baskıları altında değildi. Bugün durum maalesef değişmiştir'

'Dünya Bankası ve IMF kim oluyor da TBMM üzerinde hákimiyet kurmaya çalışıyor!? Ve 4628 sayılı Yeni Enerji Piyasası Kanunu'nu dilediği gibi çıkartıp Türk şirketlerini yok etmeye girişiyor!'

'Türkiye, 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması ile kazandığı ekonomik karar alma bağımsızlığını artık kaybetmektedir'

'IMF ve Dünya Bankası'nın talimat ve onayı ile çıkarılmış bulunan 4628 sayılı kanuna göre biz Berke Barajı'nı yapamazdık. Buradan haykırmak istiyorum: 4628 sayılı kanun, Türk şirketlerini enerji piyasasından uzaklaştırmayı amaçlayan bir kapitülasyon kanunudur'

'Ülkemizde enerji üretiminin sadece yüzde 34'ü yerli kaynaklardan elde ediliyor. Geçen yılkı hidroelektrik üretimimiz 23 milyar kilowatsaat olmuştur. Oysaki Türkiye'nin hidroelektrik potansiyeli 125 milyar kilowattır. Henüz değerlendirilmeyen potansiyelin parasal değeri yıllık 5 milyar dolardır. Bu kayıp, yer altında saklı doğal kaynakların işletilmemesinden doğan bir kayıp değildir; herkesin gözü önünde akıp giden su kaynaklarından kaybedilen imkándır. Bu israf artık önlenmelidir. Boşuna akan, hizmet bekleyen nehirlerimiz, baraj yapılacak birçok yerimiz vardır'

ÜÇÜNE DAHA TALiBiZ

'Biz bu barajlardan üç tanesini daha yapmaya tálibiz. Hem de devletten bir kuruş kredi beklemeden. Devletten herhangi bir krediye kefil olmasını da beklemiyoruz. Dünya Bankası ve IMF kredisi de istemiyoruz. Bütün finansmanı grubumuz temin edecektir. imkán verilirse 14 Eylül'de temel atarız'

'Birincisi, Dicle Nehri üstünde, Suriye sınırına 45 kilometre uzaklıkta Ilısu Barajı'dır. Yılda 4 milyar kilowatsaat elektrik üretecektir. Berke'nin tam iki katı. Ve barajın arkasında 125 kilometre uzunluğunda bir göl meydana gelecektir. Baraj, Şırnak sınırları içindedir. Bölgede iki milyon kişiye iş imkánı yaratacaktır'

'ikincisi, Kızılırmak üzerindeki Boyabat Barajı'dır. 2 milyar kilowatsaat elektrik üretecektir'

'Üçüncüsü, Berke'ye bir saat mesafede Seyhan Nehri üzerinde kurulacak Yedi Göze Barajı'dır'

ESER BIRAKMA AŞKI..

'Hiçbir baraj ve hidroelektrik santral yatırımı, sahibine 17 yıldan önce kár getiremez. Bu, çalışan insanın hayatında uzun bir zamandır. Bunun içindir ki kár amaçlı bir kimse böyle bir yatırıma girmez. Bizi bu işe sevk eden, kulluk vazifemizi yerine getirme arzusudur; çalışma ve eser bırakma aşkıdır. Aziz vatana borcumuzu ödeyebilme ve ecdadımıza layık olabilme şuurudur'

'Bu ülke halkı, Türkiye insanı bu güzel hizmetlere layıktır. Biz bu hizmetleri gerçekleştirmeye hazırız!'

Evet, bunları söylüyor Kemal Uzan, böyle söylüyor ve yapacaklarının teminatı olarak da yaptıklarını, özellikle açılışı yapılan Berke'yi gösteriyor.

Nice Berke'lere!..

yaşar nuri öztürk
--spoiler--
Baraj, Şırnak sınırları içindedir. Bölgede iki milyon kişiye iş imkánı yaratacaktır
--spoiler--

(bkz: içtiğin şeyi ben de denemek istiyorum)
Fii tarihinde bogazda yasarlardi, evinden ciktiginda genelde etrafinda 10'dan fazla koruma olurdu,iki escort arabasiyla gezerdi. Korumalari, kafalarini arabanin camindan disariya cikartip, yolda yuruyenlere piskopat piskopat bakardi. Mahalle halki korkardi ondan.
http://www.zaman.com.tr/h...da-firari-kemal-uzan-soku

O değil de uzan ailesi üzerlerindeki davaları atlattıktan sonra kesinlikle bir ekonomi kitabı yazmalı özellıkle cem ve kemal uzan.
boşnaktır.
ailesi 1910 yılında saraybosna'dan türkiye'ye göç etmiştir.
eski soyadı üzüm.