bugün

mart ayı malum kedilerin üreme ayı. güzel bişey. küçük küçük kediler veriyolar bize seviniyorum. doğa kanunu bu hayvanlar kokudan tanıyolar eşlerini. ama erkek kedilerin koku bırakma şekli beni hakkaten sinir etmeye başladı. 2 tane erkek kedim var. heryere işiyo afedersin sözlük. içeride büyüttüm ben onları. ama böyle azgın, pis bişey olunca dışarı çıkarmak zorunda kaldım. ama evi tanıdığı için birden giriveriyo içeriye. pencereden atlıyo falan. geçen gün bi baktım girmiş gene benim oğlan (adı oğlan).yanına gitmeye kalmadan gözümün içine baka baka işedi duvara. o hali görünce nevrim döndü. yakalayıp kıçına kıçına vurucaktım. yetişemedim. işedi, bana baktı sonra ani bi hareketle çıktı pencereden.koşarken ayağı kaydı yan devrildi. biraz uzaklaşınca döndü gene baktı bana. bütün bunlar saniyelik zaman dilimi içinde oldu. hayır suçunu da biliyo hani. bıktım sözlük bıktım. düşününce sevimli, çizgi film gibi ama yaptıkları çileden çıkarıyo insanı.
(bkz: umut sarıkaya tipi mutsuzluk)