bugün

görsel
* Kedilerin bedensel özerkliği var, hassasiyetlerini kendilerine acımadan ifade ederler; kendileri için en önemli olanı savunurlar; gerekli yüzleşmelerden kaçmazlar.
Biz kırılganlıklarımızı saklamaya alışığızdır; sınırlarımızı korumayı beceremeyiz; yapılması gereken tartışmaları erteleriz, yaparken de şikayetlerimizi kapalı bir dille gizleriz.

* Kediler ne düşündüğümüzü kesinlikle umursamıyor. Nasıl yorumlayabileceğimizi umursamadan istedikleri her şeyi yaparlar. Bu yüzden onlara güveniyoruz; onların her zaman göründüğü gibi olduklarını kabul edebiliriz. Bizse onların aksine, başkalarının hakkımızda ne düşündüğünü o kadar kafaya takarız ki, Proteus'a döneriz, sürekli şekil değiştiririz: Kendimizi sansürleriz ve hayatımızı sulandırırız; sanal dünyayı kullanarak yeni kimlikler oluştururuz. Ve kendimizle olan bağımızı kaybederiz. Gerçekte kim olduğumuzu bilmediğimizi fark ederiz. O kadar uzun süre maske takmışızdır ki arkasındaki yüzün neye benzediğini unutmuşuzdur.

* Bilimsel araştırmalar kedilerin insana iyi geldiğini söylüyor. Kedinin gırtlak kasının saniyede 25 kere açılıp kapanmasıyla oluşan ve bizim kedi mırıltısı dediğimiz şeyin insandaki stresi ve tansiyonu düşürdüğü ayrıca kalp krizini yüzde 30 azalttığı ispatlanmış. Haliyle depresyona da iyi geldiği bilinen kedileri terapi göreviyle çalışan kadrosuna alan hastaneler var.

* Biz ne kadar uğraşırsak uğraşalım kedileri eğitemeyiz, en fazla alışkanlık kazandırabiliriz. Oysa ki kediler insanları eğitebilirler. Mesela evin ortasına böcek vs. bırakma nedenleri bizleri bu hayvanları yakalayamayacak durumda görüp eğitmek istemelerinden kaynaklanır. Tuvalet kutusunu temiz bulmazsa dışkısını başka bir yere yaparak kutuyu sürekli temiz tutmamız gerektiğini de öğretir.
(bkz: bilgilendirici entry)
Kesinlikle Gamsızlıklarını örnek almalıyız.
güncel Önemli Başlıklar