bugün
- cumhrbaşkanm sizi dünya yenemedi ben nasıl yeneyim12
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası43
- icardi190533
- maldivlere gitmek varken eminönü nde takılan martı10
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz23
- fenerbahçe14
- dursun özbek19
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi24
- yeşil gözlü erkek olmak10
- 19 mayıs 2024 fenerbahçenin bütün oyunları bozması11
- fenerbahçe'nin attığı golde faul olması12
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı13
- akpnin hala bedava kek vaadini tutmaması8
- galatasaray11
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı107
- izmir sıcağı9
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur17
- sevgilinin kız arkadaş lobisi9
- anın görüntüsü19
- karıya kıza doymuş erkek31
- bir şarkı sözü der ki10
- mert hakan yandaş31
- ibrahim reisi13
- siz türkler şerefsizsiniz müslüman değilsiniz13
- erecto'nun trafik kazası geçirmesi13
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl17
- yozgatlı sevgiliyle yapılacaklar8
- akp'nin fenerbahçe ve beşiktaş düşmanlığı9
- türkiye cumhuriyeti islam devleti olarak kuruldu14
- fulya öztürk8
- fenerbahçe büyüklüğü9
- panathinaikos'un atatürk düşmanlığı9
- fenerbahçe taraftarı26
- jayden oosterwolde9
- dokunmaya kıyamadan sevmek21
- kadınlar olarak erkeklerle sevişmiyoruz22
- bik bikinize ne dikersiniz13
- mühendis erkeklerin genel özellikleri8
- bik bik'in cinsiyeti16
- ruh varsa neden görünmüyor13
- aşık olmadan sevişmek17
- en çok yaşamak istenilen şehir11
- bik bik için diktiğim keten pantolon10
- karın gözünün önünde biriyle olursa büyü bozulur11
- erkolar kapatılsın15
- galatasaray'ın yaşaması muhtemel facia15
- fred'in gs orta sahasını kucağa alması14
- nurcuların fetöcü olduğu gerçeği10
- mauro icardi11
- manitayla yapılacaklar16
ankara sbf'nin efsanelerinden ayhan yalçınkaya'nın en son eseri,tez zamanda alınıp okunası...diğer türkiye akademisi efsaneleri için: (bkz: cemal bali akal) (bkz: kadir cangızbay) (bkz: ulus baker)
Elinizdeki kitap, başlığı her ne kadar Alevileri anlamaya dönük bir vurgu taşısa da Alevileri anlamaktan çok, devletin ve ondan daha geniş olarak bir iktidar şebekesinin Alevi ayinselliğine yönelik ağır saldırıla-rını -Alevilik açılımından Tuzluçayır'a, Dersim'in seyitlerinden devlet kirliliğiyle malûl dedeliğe- devlet, ayin ve siyasallık çerçevesinde tartışmaya yöneliktir. Ayhan Yalçınkaya tam bu ânda bir kez daha soru-yor: Bedreddin'i mi seçeceğiz, devleti mi? Bedreddin bugün Gezi ve Gezi'nin dolanıp durduğu bütün toplumsal yüzeydir; Tuzluçayır'dır, Okmeydanı'dır, Antakya'dır< "Bu yüzey bizi özgürlüğe ve eşitliğe çağırıyor; devlet ise baskıya, şiddete, ölümsüz bir eşitsizliğe ve ölüme" diyecektir çoğu; "öyleyse bu soru ne saçma, ne haince bir sorudur!" Üstelik giderek solgunlaşan bir hayalete dönüştürülen Gezi'nin tüm yüzeylerinde giderek belirginleşen bir hayalet olarak Alevilik, Alevi çocuklarda ölüp dururken! Oysa Yalçınkaya'nın yanıtı biraz farklı: Bir kez daha devleti seçmek belki tarihte hiç olmadığı kadar, ilk kez bize devlet ve siyasetin kökleriyle son bir yüzleşme, sert bir hesaplaşma zemini sunuyor; siyasetin hakikat iddiasının siyasalın gerçekliğiyle yerle yeksan edilme fırsatını da. Türkiye'deki Alevi toplulukla-rın hepimiz için yaşamsal önem taşıyan varlıklarının anlamı tam buradadır: Tarihçilerin ve sosyologla-rın, geçmişin ve şimdinin gayri-siyasal salıncağında salladıkları o bünyeyi bütün siyasal yüküyle gör-memizi mümkün kılan ve tam da bu yüzden devletin siyaseti nasıl gayri-siyasallaştırdığını da aşikâr eden son örneklerden biridir Aleviliğin siyasal bünyesi; can çekişen varlığıyla da olsa.
(Tanıtım Bülteninden)
Elinizdeki kitap, başlığı her ne kadar Alevileri anlamaya dönük bir vurgu taşısa da Alevileri anlamaktan çok, devletin ve ondan daha geniş olarak bir iktidar şebekesinin Alevi ayinselliğine yönelik ağır saldırıla-rını -Alevilik açılımından Tuzluçayır'a, Dersim'in seyitlerinden devlet kirliliğiyle malûl dedeliğe- devlet, ayin ve siyasallık çerçevesinde tartışmaya yöneliktir. Ayhan Yalçınkaya tam bu ânda bir kez daha soru-yor: Bedreddin'i mi seçeceğiz, devleti mi? Bedreddin bugün Gezi ve Gezi'nin dolanıp durduğu bütün toplumsal yüzeydir; Tuzluçayır'dır, Okmeydanı'dır, Antakya'dır< "Bu yüzey bizi özgürlüğe ve eşitliğe çağırıyor; devlet ise baskıya, şiddete, ölümsüz bir eşitsizliğe ve ölüme" diyecektir çoğu; "öyleyse bu soru ne saçma, ne haince bir sorudur!" Üstelik giderek solgunlaşan bir hayalete dönüştürülen Gezi'nin tüm yüzeylerinde giderek belirginleşen bir hayalet olarak Alevilik, Alevi çocuklarda ölüp dururken! Oysa Yalçınkaya'nın yanıtı biraz farklı: Bir kez daha devleti seçmek belki tarihte hiç olmadığı kadar, ilk kez bize devlet ve siyasetin kökleriyle son bir yüzleşme, sert bir hesaplaşma zemini sunuyor; siyasetin hakikat iddiasının siyasalın gerçekliğiyle yerle yeksan edilme fırsatını da. Türkiye'deki Alevi toplulukla-rın hepimiz için yaşamsal önem taşıyan varlıklarının anlamı tam buradadır: Tarihçilerin ve sosyologla-rın, geçmişin ve şimdinin gayri-siyasal salıncağında salladıkları o bünyeyi bütün siyasal yüküyle gör-memizi mümkün kılan ve tam da bu yüzden devletin siyaseti nasıl gayri-siyasallaştırdığını da aşikâr eden son örneklerden biridir Aleviliğin siyasal bünyesi; can çekişen varlığıyla da olsa.
(Tanıtım Bülteninden)
güncel Önemli Başlıklar