bugün

kankasına aşık olan birinin bile düşününce saçma olduğunu kabul edeceği duygu selidir. bir düşünün çevrede uzun süre birbirine "kareşim kankim" diye hitab eden iki kişinin * artık aşk yaşadıkları öğrenildiğinde verilecek tepkinin ne olacağını hele ki ikisinin de önceden başka ilişkileri olmuşsa... herkes erkek için "gavat" kız için "kaşar" diyecektir.* büyük ihtimalle kankasına aşık olması ihtimali olan kimseler de aynı şeyi söyleyeceklerdir. bu durumda önemli olan "s.kerim anasını seviyorum ulan" diyebilmektir. ama yemez işte ahlaki açıdan... *
(bkz: kavak yelleri)
Kaybetme ihtimali diye bir ihtimalin olmadığı olgudur. Zira bu ilişkinin kendi kayıptır. Ya kalbinizi, ya onu ya da başkalarını kaybedersiniz. Hiç ihtimali varmıdır kazanmanın? bu soru boşuna sorulur çünkü bariz bir biçimde yoktur. Maçın son 5 dk. ne 20-0 girmektir kankaya aşık olmak. Herdaim yanınızda olan biridir sonuçta. Nekadar kopabilirsiniz ki? Bu aşk bile kendi içinde farklı çeşitlere ayrılır. Ama en zararlısı yatılı okullarda yaşanandır kanımca. Yatılı olmayan okullarda hiç birşey yapamıorsan okuldan sonra gidersin kafayı çekersin biter. Ama bu ve bunun gibi dış destekleri yatılı okullarda bulamazsınız. Üstelik aşık olduğunuz kişi sizin kankanızdır yani kalbinizin 3/4 ü hali hazırda onundu. Gel çıkar bakalım onu ordan. Her aşık insanın yaptığı gibi aptal aptal ona bakmayı, hiç konuşmadan yanında durmayı dilersiniz. Onunla iletişim kuramazsınız. Zaten işin en zararlı yanıda bu iletişim kuramamadır. Bir süre sonra bu bozulma kanser vari bir biçimde bütün sosyal hayatınıza yayılır. Diğer insanlardanda uzaklaştığınızı hissedersiniz. Ama o tam aksine sosyal hayatında büyük başarılara yelken açmaya başlamıştır. Hiç hakkınız olmadan kıskanırsınız onu. Konuştuğu insanlardan nefret edersiniz. Sonuç olarak ne olacağını bende bilmiyorum çünkü henüz hikayenin sonunu yaşayamadım.
en yakın arkadaşınızı kaybetmenizle sonuçlanan durumdur. ilk başlarda hiç o gözle bakmazsınız, o arkadaştır sizin için. sonraları muhabbet ilerledikçe ortak noktalar bulursunuz aranızda; zevkleriniz, istekleriniz ve beklentileriniz aynıdır. Ama hala o sizin için arkadaştır. sonraları muhabbetin hoşluğunun farkına varırsınız, dost kalmak size yetmez olmuştur, daha fazla vakit geçirmek istersiniz. beyniniz saçmalama o senin arkadaşın dese de kalbiniz aksini söyler. işte o an büyük bir ikilem arasında kalırsınız bir sevgili kazanmak mı, yoksa bir dost kaybetmek mi?
edilgen tarafsanız, saçmalamanıza sebebiyet verir. neticede kankalık müessesesi bir anda oluşmaz, uzun zaman gerektirir. birinin yıllardır gözünün önünde olan şeyi daha yeni "farketmesi", en iyimser tahminle içinde bulunduğu duygusal boşluğa yorulabilir. hayat ile, anne rice romanlarını birbirinden ayırmak gerekir.
sık sık rastlanılan olaydır. korkucak bir şey yok. az sonr verceğim öğüt tecrübeyle sabittir. ilk olarak abuk subuk aşk konuşmaları yapmayın dostlar, yaparsanız itin kıçına girebilirsiniz. dişilerde kankaya aşık olmak sorun teşkil etmediğinden es geçiyorum. hayır iki kız birbirine aşık olsa bile sorun yok, fantezi der geçeriz. konudan sapmadan daha fazla kısa ve öz olarak fikiri verip koşarak uzaklaşıcam. ah ben sana aşık oldum, ah ben seni çok sevdim martavallarını bir kenara bırakın. kızın klasik ben seni arkadaş olarak gördüm tepkisine maruz kalmak istiyorsanız onu bilemem. kankadır, cankuştur, güven ortamı sağlanmıştır demek ki her şey süper geriye ne kaldı ? kankalıktan sevgili olmaya terfi etmek, yöntem basit. bünyeyle orantılı olmasına rağmen maksimum 1 şişe tequila işinizi görür. babamın hep dediği gibi;
--spoiler--
evladım; eğer seviyorsan, kaybetmek istemiyorsan * sen seversin başkası * kızı kaybettiğine ağlarsın
--spoiler--

ağlamamak için babamı dinleyin.
her ilişki biteceği için aşk ilişkiye döndürülmemesi gereklidir.

Kankanız da büyük ihtimal size bir şeyler besliyordur ve küçük bir tetiklemeyle ilişkiye rahatlıkla geçebilirsiniz. Hiç olmazsa iki tarafın da veya da bir tarafın da yaralı olduğu bir an küçük bir öpücükle.

Ancak dediğim gibi gereksizdir yüzde hesabına vurunca. Durduk yere kankanızdan olursunuz, Arkadaşınızdan olursunuz.

Ha içiniz içinizi yiyecek kadar aşıksanız kankanıza, durmayın davranın, ilişkiye girin, birlikte olun.
sorun değildir. (bkz: fuck buddy)
karşılık bulursa çok güzel bir ilişkiye başlama şansı demektir.
Çok boktan bi durumdur. Söylendiği taktirde " ben seni arkadaşım olarak görüyorum süleyhan" tarzı bi cevap alınması olasıdır. Kötüdür yani.
düşününce sıçası gelir insanın öle illet bişidir.
o kişiyi kaybetmeye değmeyeceği için aşkın kesinlikle dile getirilmemesi gerekir.
bir de bunun bütün karşı cinsle önce yakın arkadaş olmak bahanesiyle samimiyet kurup da, haliyle hiçbiriyle beraber olamayan türleri vardır. bu tipler aynı hatayı 1000 kez yaparlar, sonra ortalıkta "allah rızası için bana birini ayarlayın!" diye dolaşırlar. Sen en büyük kötülüğü kendi kendine yapıyorsun, kim sana nasıl yardımcı olsun desen de anlamazlar, uslanmazlar. uzak durulası insanlardır.
kanka ayağı göt ayağı felsefesini destekleyecek olan hadise.
adı üstünde kankadır, yanlış olan bir durumdur.
olağanüstü bi durum değildir. aslen mantiken tanıdığın kişiye bağlanmak daha garanti ve doğru bir davranıştır.
ama toplumda genelde kabul görmemektedir.
türk toplumunda ilişkisi olmayan kadın yok denecek kadar az olduğu için (hoşlanılan kızın kocası, nişanlısı, sözlüsü, sevgilisi çıkması)
erkeklerin seçeneksizlikten kaynaklanan zavallılıkları yüzünden başlarına gelen olaydır.

kankaya açılınca, maruz kalınan "seni abim gibi görüyorum" tarzı tepkilerle karşılaşınca içlerinden
"ulan başka bulsam sana mı kalıcaktım hayvan!" demek ister ama içlerine atarlar.
kahyaya aşık olmak gibi okunursa gariptir, gülünctür az evvel yaptığım gibi.
arkadaşı olmazsan 'tanımadığı için', arkadaşı olursan 'arkadaşı gibi gördüğü için', kankasıysan 'senden hiç beklemediği için' gerçekleşmesi imkansız aşk türleridir. peki bu kızların neyi olmak lazımdır?. (bkz: beşik kertmesi)
insanların duygusal olarak zayıf hissettikleri anlarda acabayı kafasına koymalarıyla alevlendirikleri histir.

çünkü o senin herşeyini biliyordur.
çünkü o sana hak verirken sevgilin gibi dizginleri verir miyim? hesabı yapmıyordur.
çünkü sen ona güveniyorsundur o da sana güveniyordur.
çünkü yaşamak istediğin aşkın tarifini o çözmüştür.
çünkü o senin doğrunu da yanlışını da kabul etmiştir.

kağıda düküldüğü zaman hiçte olumsuz gelmez ama ilişkide kaybedersen kaybedile sadece bir aşk ilişkisi olmayacaktır.
Çok sevdiğin birini kaybetme riskini göze almaktır.
Çok sevdiğin birini kaybetme korkusunun aşk olarak algılanan halidir.

Olursa aşkların en buyugu olur
aşık olmaktan çok daha fazlasıdır. karşınızdaki insanı her şeyiyle öyle çok seversiniz ki, o sevgi artık belli bir boyutla kesin bir şekilde tanımlanamayacak kadar büyümüş ve anlam kazanmıştır. kankanızdır, çocuğunuzdur, abiniz ablanız ebeveyninizdir, sevdiğinizdir. vazgeçmesi çok zordur dolayısıyla. allah sabır versin.*

edit: eksileyen insanın kankam olduğunu varsaymak istiyorum. aksi takdirde çok anlamsız oluyor yani. dimi?
şizofrene sebep olur. ilk başta bir isim uydurulur, tabi fiziksel özelliklerde. her gün anlatılır kankaya söyle oldu böyle oldu diye. aradan geçen zaman sizi kankanızdan uzaklaştırıp hayalinizde yarattığınız aslında hiç olmayan kişi aşık eder.

(bkz: allah muhafaza)
çok uzun yıllar kanka değilse hemen harekete geçilmelidir.yoksa "ya bitanem sen benim kankamsın ,yarın ayrılırız ya bidaha seni göremezsem" meali "iyi çocuksun,bana bira çekiyon,yemeke çekiyon dışarda onca cillop dolaşırken ben seni napayım?"dır.
aşık olduğunla kanka olmaya çalışmaktan çok daha mutluluk verici bir hadisedir herhalde...
güncel Önemli Başlıklar