bugün

postmodern bir sergidir.
galerisi de baya bir zengindir.
her kandırılıştan, her kandırandan bir parça barındırır...

serginin en nadide, en bilinen eseri hiç şüphesiz ki şudur;
görsel

"benim canım kardeşim" adlı şu çalışma da serginin değerli eserlerinden;
görsel

bu eserin adı da "üçlü aşk";
görsel

"barış için yersen" adlı eser;
görsel

"hani ölene kadar kardeştik" adlı çalışma;
görsel

sıradaki eserimizin adı; "gol kralı";
görsel

bu eserin adını hepiniz biliyorsunuz: megri megri;
görsel

"işte bu bizim hikayemiz" adlı romantik eser;
görsel

sıradaki eserimizin adı; "zırhlı mercedes";
görsel

"hayırlı evlat" adlı bu eser de serginin en çok ilgi gören parçalarından;
görsel

"tavşana kaç tazıya tut" adlı şu eser de epey bilinenlerden;
görsel

sıradaki çalışmamızın adı; "bana 5000 ton et ve biraz airbus sat";
görsel

"benim dedem değil, senin deden hırsız" adlı çalışma;
görsel

"yeter artık git muhallebicilik yap" adlı eser;
görsel
sanatci bu eserleri icra ederken ben de oradaydim ve gercekten kendisi bir duayen. kendisinin yeni calismalarini dort gozle beklemekteyim ve bence post-demokrasi akiminin kurucusu olarak kendinlerini sanat tarihine altin harflerle kazidilar. ayrica duyduguma gore kendisi bu sanatin gelecek nesillere aktarilmasi icin uc kitap calismasi yapacakmis; (bkz: on adimda kandirilmanin yollari)
(bkz: stratejik kandirilmalar)
(bkz: kandirilma sanati ve temel kavramlari)