bugün

kadını "aşağılayanın", kadının "ikinci sınıf insan" muamelesi görmesinin "yegane" sebebinin yine "kadınlar" olduğunu bize ispatlayan dayatmadır.

ne için çabalayacak? kadını elde etmek veya tutmak için... kadınların çoğu, özellikle türkiye ve diğer "gelişen" ülkelerde (bu gelişen lafı da süper ha, gelişmemiş diyemiyorlar, gelişen diyorlar. sanki gelişmiş ülkeler oturdukları yerde bekliyor aq) bu "beklenti" içindedir.

özet şu: bir ilişki, bir arkadaşlık, bir sevgililik veya bir evlilik yaşayacağız. bunda "eşit" olmamızı bekleyeceksin. "paylaşmamızı" düşleyeceksin. hayat mücadelesinde "yoldaşlık" etmemizi arzulayacaksın, ama seni elde etmek için "g.tümü yırtmamı" da isteyeceksin.

düpedüz salaklıktır. bilimsel olarak mümkün değildir. "çıkar" elde edilmeyecek hiç bir şey için çabalamaz insanoğlu. eğer ortadaki bir "kişisel çıkar" ise "elde etmek" için g.t yırtılır. kadını çıkarı olarak gören erkek, ona değer vermez. vermiş gibi yapar. köprüyü geçene kadar yaşanan ayı-dayı ikilemi... çok çeşitli çıkarları olabilir. aşk acısı çekiyordur, acısını dindirmek ister. seks ihtiyacı vardır, nefsini körlemek ister. evlenme vaktinin geldiğini düşünüyordur, ilk bulduğuna atlamıştır vs vs... ancak kadını kendisine "hayat arkadaşı" düşünen adam kadının g.tünde dönmez. kadını "elde etmeye" çalışmaz. işin mantığına uygun değildir. karşılıklı bir "mutlu arkadaşlık" hedefleniyorsa, orada "elde etme" diye bir geyik olamaz.

kendisini bilinçaltında "ikinci sınıf varlık" olarak gören hatunlar, bu "ikinci sınıf olma" kompleksinden dolayı "elde edilmek" ister. kendisinin "değerli" olduğuna ancak bu şekilde ikna olabilir çünkü. elde edilmek şu kadardır kafası çalışanlar için:

- müzeyyen ilişkimizi gözden geçirelim mi? ben senden hoşlanıyorum.
- tamam ayetullah. ben de sana karşı boş değilim. bir düşünelim derim.

oldu. bitti. gitti. "yok benim g.tümde dönün.", "yok ben bulunmaz hint kumaşıyım." triplerine girersen; g.tünde sadece a.msalak abazanlar döner. aklı başında adam da s.ktiri çeker; "erkekler çok zalim bühühühüh." diye zırlar durursun. ya adam gibi saksıyı çalıştıracaksın, ya da abazana b.k atmayacaksın. senin dengin o çünkü. tencere-kapak uyumu...
işi çığrından çıkarmadan bir doğa kanunudur.av- avcı ilişkisi burda hayvan sıfatıyla tanımlama erkek için de geçerlidir. günümüzde ilkel güdüler biraz daha modernleştirilmiştir o kadar. kadın çocuğuna baba olabilecek en güçlü, zeki erkeği seçecektir. çünkü kendinin ve o çocuğun en iyi genleri taşımasını , korunmasını kollanmasını isteyecektir. erkek de güzel olanı seçiyor onda da benzer sadece öncelikler farklı. güzel olana rağbet bir mücadeleyi de beraberinde getirecek.erkek mücadele ettiğini gözünde değerli görüyor. kolay olanlar ona zevk vermiyor. doğada da böyle.kadın ve erkek iki ayrı cinstir. hormonları düşünme yapısı farklıdır. kadını bitti gittilerle uyutumazsınız. duygusal açıdan doyurmanız gerekir.yoksa uçar gider. erkek beyni cinsellik , fiziksel odaklı çalışırken kadın böyle değildir.olaya erkeğe göre daha fazla duygularıyla bakar. kadın ve erkek insan olarak eşit, bir aşk ilişkisinde birbirinin tamamlayıcısıdır. işe kürek mahkumluğu kavramından bakarsak kadından ala kürek mahkumu bulamazsınız bu toplumda. hem evde hem işte çalışan kadın, çocuğa bakan kadın, dert dinleyen kadın... aslında değeri bilinmeli bu kadar naz kapris, yaşı elliye dayanmış yine de beş yaşında çocuktan farksız, kadın işidir diyip elini ev işine sürmeyen türk erkeğini çektiği için cidden sabır taşı. eminim ilişkinin başında peşinde koşan olsa, başına bunların geleceğini bilse seve seve kabul ederdi rol değişimini o kadınlar. ne yazık ki bu erkekleri çok seviyorlar ondan hep ondan...
kadın var kadın var.. çaba vaaar çaba var..
kesin yargılarla konuşmamak lazım tabi ama aynı durum erkekler için de geçerli, mutlaka çabalamaya değen erkekler de vardır tıpkı kadınların da olduğu gibi, asıl önemli olan çaba sarfedilmeye değer insanı bulmak.
ulan uyuzum bu olayada ha. bazı kadınlar bunu o kadar benimsemişki. güzel gidecek bir ilişkinin içine ederken sebep olarak bunu sunabiliyorlar.
çabalamak gerek. ulan tama çabalıyorsunda, karşındaki maymun iştahlıysa her seferinde daha fazla çaba, ilgi alaka, şaşırtmaca, sürpriz, farklılık istiyor. bunu yaşam felsefesi haline getiren hatunlar ne kendileri mutlu oluyor nede karşındakini mutlu edebiliyor. sürekli bir arayış peşine düşüyorlar. sıkıntı ya, çeken bilir. bir insanı hem sevip hemde yeter ulan artık dermi insan ya... ben dedim.*
annelerinden aldıkları koşulsuz ve abartılı sevgiyle kolaya alışmış erkeklerin tahammül edemedikleri bir gerçek.
çaba sevginin özündendir çabasız sevgi yok olur gider değerler verildikçe artar
emek verilmeyen insan herhangi birinden farksızdır .
bir dayatma değil her erkeğin göstermesi gereken çabadır tabii ki kendisine kadın olarak hizmetçi ve gece altına yatıp bacaklarını açan bir yarı hayvan yaratık istemiyorsa.
gerekli malzemeler;

-bir adet çabalama çıbığı,
-yarım ölçek beyin dahi olsa kafi,
-çay kaşığı kıvamında akışkan laubalilik,
-bir su bardağı özgüven,
-bir çay bardağı göz izan,
-ve bir içim su kadın!

(son materyal olmazsa olmaz, kıvam tutmuyor yani.)

çabalamak demişken, kim için? ne derece çabalamak? ne derde katlanmak? sonucunda neyle karşılaşmak?

evvela bismillah girişte 'nahh öyle!' demek isterim lakin, kuğl bi havada anlatmak lazım. gayet naif, yer yer tespitlerle olayın kökünü döveceğim. bildiğin kafa göz dalıyorum na bak şindi;

sevilen bi kadın için çabalamak kadar güzel bi iş var mıdır? sonucunda sevilenle beraber mutluluklara motor süreceksin lan işte daha ne olsun? çifter çifter bebeler gezinecek ortalıkta. çabalıyosun, çırpınıyosun ve kazanıyosun sevdiğini.

sanki sınava hazırlanıyosun anasını satım, bu yılki ales sınavımızda dereceye giren a nümöralı bay, b nümöralı bağyan üzerinde 80 net yaparak bu sınavı geçmeye hak kazanmıştır. varsınlar gayri mutlu olsunlar.

- ne kadan güsel ama diğ mi necati?
+ ne ne? ne güzel hayatım?
- nizami sefgilisi için uğraşmış, kazanmış onu!

hee, buraya nerden geldik diyenler için şunu açıklamam gerekecek ki, her kadına yüz verirsen; öyle uğraşmakmış, çabalamakmış, didinmekmiş... boğulursun olm sığ sularda bile. yutar yiğidim bu sular seni. yıldırırlar hayattan, eşten, kadından.

bir içim su kadın dedik ya yukarıda, bul o maddeyi kap fikri. hapset yumruğunun içine, şimdi çabalamaya başla. bir içim su kadın tabiri, mehmet'e göre adriana iken ahmet için yıldız tilbe olabilir. ali içinse ajda ablamız kıvamında olabilir. sonuç olarak nedir? istenilen kadın profiline en yakın olan hatunu kovalamak, çoğuldan tekile inmektir olay.

şu sözlük dolaylarında bile, kadın yazarla karşılasınca eli ayağına dolaşıp bilahare özel mesaj butonuna yapışan canlılar yaşamakta devam ederken bırakın kadınların da bi egosu olsun lan. bırakın bi alter ego tadında kişiliğe dönüşsünler...

her tabakada vardır bunların alıcısı. lisede sınıfın en yakışıklı erkeği olan hilmican nasıl jöleli saçlarıynan kadınları tavlar? nasıl zekası olmasa da adonis kaslarıynan kadınları etkiler? bırakın lan kezbanlar da bi artizlik olarak, ''erkekler benim içün uğraşabilmeli ki'' desinler.

karşılıklı hayatların, karşılıklı sorunlarıdır bunlar.

zeka yoksunu adamlar biraz elleri yüzleri düzgün diye boş buldukları her meydanda, her heykel ve şelale 3'lemesinde nasıl cirit atıyolarsa, nasıl oradan geçen bütün kadınların kendileri için öldüğünü, tutuştuğunu sanıyorsa; kezban ve fadimeler de çabalayacak erkekler diyebilir...

burada çözüm erkeklerde, kadınların değişmesi yerine bırakın gezmeyin lan o zaman kadınların peşinde. ama yine de her erkeği kendi için çabalayacak sanan kadının gözüne parmak kıvamında bi uyarı olsun tabii bu sorunlar bütünü.

şuna katılıyorum ki, insanın seveceği varsa da yok olur ulan. bi kadının en sevimsiz hali, boşuna salgıladığı şımarıklığıdır.

bir erkekten hoşlanırken diğer erkeği de yedekte bulundurmak için umut vermesi de olabilir. zaten biz bunlara kadın demiyoruz. daha farklı adlar söylüyoruz da, söyletmeğyin şimdi. devamında başlık içerik uyumsuzluğuna göz kırpan izahatlara sürüklenecek yazdıklarım...

nedir yani sonuç? bu kadar beyin fırtınası bizi nereye ulaştırdı?

ne erkekler be kadınlar hayatta her tanışılan insana sevgili olacakmış gözüyle bakmazsa sorun yok. vallahi yok. ki vallahi dedim... kadın beklesin dursun yahu, çabalayacak erkeği. erkek umursamadıktan sonra o da düzelir, layıkını bulur.

fakat beğenilen bi kadın varsa ve onun için çabalamak gerekiyorsa, gazı kökleyip hedefe ulaşmak candır, can.

***
al bu çabalamacaları çabalatmacılara götür,
çabalatmacı çabaları çabalatmazsa,
çabaları çabalatmadan geri getir...
***

bitiş noktasında erkeğin kadına itirafı ise şöyle olmalı; çabalamamdan öp beni!***
insanlar birbirleri için çabalamak zorundadırlar, bu dünya düzenini yaratan erkek aklıdır; güçsüzler, idraksızlar oluşturarak etken oldular, şimdi oluşmuş tablodan şikayet edemezler, ben istemiyorum böyle uğraşmak yaa diyemezsiniz, kadınlar nasıl çekiyorsa, erkekler de çekecek, sıkılmışlar sanırım, önce kendi öz eleştirileriyle uğraşıp, kendi bütüne etki eden handikaplarını bulsunlar.
çabalamadan da olmuyorki kardeşim.
Ataerkil sistemin dayatmasıdır. Her alanda eşitlik talep eden hanım kızlarımız nedense bu konuda hiç te eşitlikçi değillerdir. Her şeyi erkek yapsın lakin eşit olalım derler kendileri.
güncel Önemli Başlıklar