bugün

ki bence kadın olmanın en zor tarafı; gerek evde de gerek dışarıda yorulmaya mahkum olmaktır.
belki bir erkek kadar yıpratıcı işlerde çalışmıyorsunuzdur, belki çalıştığınız yerde bedenen daha güçsüz olmanızdan ötürü pozitif ayrımcılıklardan yararlanırsınız ama evde dışarıda da rahat bulamazsınız.
ki günümüzde bir kadının en büyük dayanağı ekonomik özgürlüğüdür ama çalışan kadınlardan evde yemek, temizlik, hizmet bekleyen yok mu sanıyorsunuz ?
Erkeğin kendini düzeltmesi lazım fakat kadının da kendini ezdirmemesi lazım burada da görev devlete düşüyor.
bugün bayram ya telefonuma bir mesaj geldi elektrikçi hüseyin diye biri bayramımı kutlamak için dallı- güllü içi şiirli bir resim atmış. kim bu adam bilmiyorum.
sonradan aklıma şu geldi ; hırt bir herif olsaydım ve karımın telefonunu kurcalarken bu mesajı onda görseydim " kim lan bu hüseyin " diye döv allah döv. sonra kadıncağız da dayaktan kurtulmak için bir senaryo yazsa ben de inansam öldürmez miydim suçsuz günahsız kadını. neticede bir gönderim hatası ama bir ocak söndürme ve cinayet. allah yardımcıları olsun odunla evlenen kadınların.
Ortadoğu da yaşamıyor yada bağnaz bir aileden gelmiyorsa şu çağda en avantajlı şey kadın olmak. Ama yanlış bir coğrafyada dünyaya gelmişse de cehennem hayatı yaşaması kaçınılmaz maalesef.
Ayakta işeyememek.
Türkiye'de yaşamak.
Uzun uzadıya anlatsam kimse de okumaz zaten ama özetle Türkiye simülasyonunu tamamlayan kadındaki başarı, hiçbir başarı ile kıyaslanamaz.

Türkiye'de kadınsanız ve yaşıyorsanız, zor az kalır.
erkek olmanın zorluklarının yanından geçemez.
(bkz: ağlama melis)
Ne zorluğu ya
Erkek olmak zordur asıl olan
Feminist dünyada erkek olmak kadar zor şey yoktur
Günümüz üniversite lolitalarının, avm sosyetelerinin bir eli yağda. Diğeri balda.
Yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında.
Zorluktan bahsede bahsede ağlaya ağlaya erkeklerin on katı hak aldınız kendinize.
Erkek için çalışmak, evlenmek, aile Geçindirmek hangisi kolay.
Bırakın bu hikayeleri hiç samimi gözükmüyor.
görsel

Hayatta kalabildiğiniz sürece görebileceğiniz bir takım zorluklardır.
Bizim ülkemizde nefes alıyorsa ya zorla s*kiyorlar
Ya öldürüyorlar.
Yoktur. Kendi yaptıklarının sorumluluğunu üstlenmeyen bir varlık zorluk yaşamaz
Zorluklarından çok kolayliklari vardır, bide öyle bir başlık olmali.
Eğer kadının maddi gücü yoksa kendi evinde hizmetçi durumuna düşüyor.

Erkek ne derse o olur. Kadının düşüncesini bile sormadan her şey hakkında karar alıcı konumda erkek vardır.

Eşitlik eşitlik diyorsunuz ya. Lafta hep. Bir erkek kendinden düşük biriyle evlendiyse o evlilik içinde kadın her zaman ikinci plandadır. Saygı yoktur, empati yoktur, sağlıklı ilişki yoktur.

Kadın her zaman erkeğin kölesi durumundadır. Hep fedakar olmak durumundadır çünkü evindeki huzuru böyle sağlayacağını düşünür.
Hep sabretmelidir. Yoksa yuvası dağılacaktır.

Çünkü kadınlar duygusal yaratıklar. Hep duyguları ön planda. En son mantık konuştuğu zaman da ortada ilişki felan kalmıyor.
Herkes çocuktan bahsetmiş . Günümüzde babalara en az anneler kadar çocuklarıyla ilgileniyor düşüncesindeyim.
Zor değil sosyal medyada bir fake hesap açıp kanıtlanabilecek birşeydir fotoğrafları özellikle tumblr dan seçin ve dm ye bakın ne kadar keko barzo eşekçi köpekçi dayı varsa sulanmış olacaktır.
olmayan zorluklar. saf iseniz zorlukları sıkıntı olabilir. ama eğer akıllı kadınsanız bu ülkede gelemeyeceğiniz yer yok. hızlı yükselebilirsiniz. yani zorluk 3/10 felandır en çok. ay götüme bakıyorlar'ı zorluk görmüyorum tabi. kurnaz kadının kazanabilecekleri saf kadının kaybedeceklerini 10 ile çarpar diye bi cümle ile bitireyim.
başına ne kötülük gelirse gelsin suçlu sensindir bu topraklarda. en büyük zorluğu budur.
Regl olmak sadece 1 tanesi.
Beaovoir, ikinci cins olarak anıyor kadını. çünkü, ona biçilen değerleri ve rolü layıkıyla oynamadığı zaman aşağılanıyor, lanetleniyor, değersizleştiriliyor. Kendine biçilen rolü layığıyla oynadığı zaman, hala fiziksel güçsüzlüğü dolayısıyla tecavüze uğrayabiliyor, üstüne baskı kurulabiliyor, dayak yiyebiliyor, akla gelebilecek her türlü insanlık dışı edimin mağduru olabiliyor. Üstelik rolün hakkını verdiğinde ondan beklenen utanç duygusuna sahip olduğu varsayılarak başına bu tür şeylerin gelmesi kolaylaştırılıyor. Çünkü kadına suç teşkil eden bir edimde bulunan kişi, toplumsal olarak ayıplanmayacağının, gururunun incitilmeyeceğinin farkında. Bu yüzden kafası dik cezaevine gidebiliyor. Fakat suçluyu lanetleyen aynı toplum kadının hesabına utanç, onur zedelenmesi, aşağılanma yazıyor.

Yani diyeceğim odur ki, ömrünü eşitliğe, zihinlerin düzelmesine adamalı insan. Kadına rol biçmeden, o gözlükleri takmadan.
duygusallik ve gece kosarak eve gitme güdüsü
(#44076240)
millette ne dertler varmış aq. bir de ben kendimi çilekeş sanıyordum.
Yoktur. Kadın olmak zor değildir. Kadın olmak süper bir şeydir. Sosyal medyada yapılan "kadın olma zorlukları" başlığı altında yazılan regl olmakmış, ağda yapmakmış, doğummuş bilmem neymiş falan o kadar da dişe dokunur şeyler değildir. Regl mi oluyorsun, sağlıklı bir kadınsın, bir iki gün karın ağrısından kimse ölmüyor sağlıklı olduğun için sevinmelisin.
Sütyen takmaktan şikayetçi misin, takma, zorunda değilsin.
Ağda yaptırmak istemiyorsun musun, yaptırma. Senin kendi tercihin. Kıllarından şikayetçiysen o ayrı, ama bu da tercihin.
Doğum çok güzel bir olay, dünyaya yeni bir insan getiriyorsun ve bu dünyanın en doğal şeyi. Kimse prenses değil, herkes doğum ürünü. Çok korkuyorsan yapma, bu da tercih meselesi.
Kadın olmak bütün bunlarla güzel.

Ha ama derseniz ki bu ülkede kadın olmak... işte bakın bu değişir.
Bu ülkede kadın olmak, diken üstünde olmak demektir. Cinsiyetini gizli saklı yaşamak, kendini kabul ettirmeye çalışmak, güvenliğinden şüphe duymak demektir. Yaşamaya çalışmak, ayakta durmak için çaba sarf etmek demektir.
Yoksa kadın olmak güzeldir. Kadın olmak zor değildir.
insanların bilinçaltında her zaman yetersiz olduğunun düşünülmesi. Hangi işverene giderseniz gidin erkek çalışanlar aynı işi yapan kadın çalışanlardan daha yüksek maaş alıyor. Neden? Çünkü erkek.

Kadınların en değerli bulundukları günler (ki o da çevreden çevreye değişiklik gösteriyor) hamilelik günleri. Onun ilk üç ayı bulantılarla son üç ayı da top gibi yuvarlanmaya çabalamakla geçiyor zaten. iki çocuk sahibi ortalama gelirli bir kadın hayatının yalnızca 6 ayı şanslıysa ‘kolay’ geçiyor. Şanslıysa diyorum çünkü hamilelik döneminde de ne olacağı tam belli değil.

Edit: biz kadınlar pms, doğum, lohusalık, çocuk sorumlulukları, ev sorumlulukları her şeyi bir şekilde tolere ediyoruz da şu çevreden gelen yetersizlik hissini atamıyoruz. Nasıl sırf bir kromozomu şansına farklı diye benden daha kötü iş yapmasına rağmen 500₺ fazla verirsiniz ey işverenler ya? Hangimiz seçtik kromozomumuzu?