aslı erdoğan kitabıdır.
zaten kızımız çok akıllı, çok donanımlı, entelektüeldir.
bu kadar güzel bi roman yazması kaçınılmaz gibi görünüyor.
naçizane fikrim: olmuş..
kitap, "..şık olmakla cinayet işlemek arasındaki o çok ince çizginin öyküsü." diye tanımlanmış arka kapakta. Aslı Erdoğan'ın da içinde bulunduğu Avrupa'nın en büyük nükleer fizik laboratuvarında çalışan bir grubun, Yüksek Enerji Fiziği seminerleri için Karayipler'e gitmesi ile başlayan aslı erdoğan'ın hikayesi sizi kendine çekecek ve Kabuk adam tony'nin.
"..Yıllardır görülmemiş eski bir sevgili gibi çok uzaklardan gelen duyguyu tanıyordum;cinsel arzuydu bu.Cinselliğim çoktan kuruyup gitmiş, arkasına bile bakmadan terk etmişti beni. Varlığının nedenini ve hedefini unutmuş, cılız bir hayalete, kendi kendisinin karikatürüne dönüşmüştü. Oysa şimdi, yara bere içindeki korkak bir sokak köpeği gibi yavaşça sokuluyordu benliğime. Yoğun bir sıkıntı ve baş dönmesiyle birlikte.
Geldiği yere geri yollamaya çalıştım onu, bunca zamandır saklandığı karanıklara. içimdeki ölü canlanmak istemiyordu. Tekrar acı çekmek istemiyordum. Kaçmalı, Kabuk Adam'dan uzaklaşmalı, odama sığınmalıydım.
Arzu kolaylıkla bastırılabilir, ama asla unutulmaz, artık biliyorum bunu. Bedenin bellek üzerindeki mutlak egemenliği."
sezen aksu'nun bir cocuk sevdim sarkisinda anlatilan, uzaklarda sevilen, ve yalnizca duygulariyla sizi ortulerinizden soyabilecek, huzunleri oksayan adam.
aslı erdoğan hanım'ın bildiğim kadarı ilk romanıdır ve tabii ki her yazdığı gibi takdir edilesidir.
sıradan gibi görünen bir hayatın kabuk tutmuş yarasına dokunur kabuk adam. bir midyeden harikulade bir incinin doğuşuna şahit olursunuz. kitap bittiğinde de serserilik, marihuana, arka sokaklar ve cinsellikle ilgili yeni yeni bebeleriniz olur.
bir kadına değil de hayatın kendisine dokunuyormuş gibiydi...
her türlü biçimden uzak,muhteşem bir aslı erdoğan romanı.kitapdan sonra gelinen yer, yılların birikimini suya atmak gibi...
"... Bugün artık biliyorum: Hayatın bizlere verip verebileceği tek ödül, tek armağan, sevgi dolu bir insandır ve biz böyle bir insanı, ilk fırsatta katlederiz. Sonra da, ömür boyu, bu asla bağışlanmayan günahın lanetini sırtımızda taşırız..."
Aslı Erdoğan romanıdır.
aslı erdoğan romanı.

Yazarın Mucizevi Mandarin kitabındaki anlatım dilini daha çok beğenmiştim. Tabii bu kitabın ilk kitap olması sebebiyle, diğer kitapta dilin gelişmiş olması olağan. Bunda bir sıkıntı yok. Ancak konu da pek ilgi çekici değildi. Kurgu zayıftı. Sadece psikolojik faktörler oldukça gerçekçiydi. Karayipler'de geçmesi bakımından egzotik bir tarafı da vardı. Örneğin rastalı saçların anlamını ben ilk defa bu romanda öğrendim.

Daha sonra roman "bakalım esas kız bekaretini kime verecek" noktasında ilerledi uzun bir süre. Bu da birazcık sıktı beni.
genç bir kadının karayipler' in tropikal güzelliklerle dolu atmosferinde, st. croix' de yaşadığı içsel yolculuğu anlatan roman. sürükleyici ve alıp götüren bir yapıya sahiptir. ilginç karakterler ustalıkla betimlenmiştir.
Aslı Erdoğan'ın 1994 yılında yayımlanan ilk romanıdır. Giriş gelişme sonuç çizgisinde ilerleyen tek romanı da olabilir. Romandaki kadın da yazar gibi fizik alanında yaptığı yüksek lisansıyla cebelleştiğinden özellikle CERN'de çalışmak konusundaki bakış açısı otobiyografik izler taşır fakat koca bir karakteri yazarla eşleştirmek de büyük talihsizlik olur tabii ki. Okuyucu olarak kitaba adını veren adamı iki farklı şekilde gördüm: anlatıcının Karayipler'de tanışıp Kabuk adam olarak benimsediği Tony ve ayrılık sonrası kafasında kişiliğinden sıyırıp kendisine bir kabuk yapıp içine saklandığı Tony. Hangi Tony'nin diğerinden daha gerçek olduğu sorusuysa benim için tam anlamıyla muamma. Malum tüm anlatılan olayların oluş biçimi derin kırılmalar ve kişilik bölünmeleri yaşayan bir anlatıcının bakış açısıyla sınırlı olunca Ne kadar güvenebilirsiniz ki.

Aslı Erdoğan'ın ilk romanı olduğu her halinden belli aslında. Melankoli ve yalnızlık diğer kitaplarıyla aradaki uhu görevini görüyor fakat gerek yazım tekniği gerekse tek katmanlı bir zaman ve mekan kullanması aslında ileride yazacağı romanlarda gittikçe yoğunlaşacak olan kendine has anlatımına ve karakterlerine hazırlık gibi hissettiriyor.

Sonuç olarak ilk kez aslı Erdoğan okuyacak birine tavsiye etmem. arka arkaya yapılacak olan bir Kırmızı Pelerinli Kent ve Kabuk Adam okuması aradaki farkı görmek açısından daha eğlenceli bir yol olabilir, naçizane.
Her ne kadar adında kabuk da geçse çıplak bir roman. Bir kadının tüm duyguları düşünceleri ve eğilimleri (bilerek eğilim dedim çünkü eyleme geçemeyişler çok) içten yazılmış, abartısız.
spoiler

Bazen insana hiçbir şey hatırlamak kadar acı veremez, özellikle de mutluluğu hatırlamak kadar. Unutamamak. Belleğin kaçınılmaz intikamı.
Herhangi bir iz taşınıyorsa eğer, bu bir zamanlar bir yara açıldığındandır.

spoiler