john maxwell coetzee

1940 yılında doğdu. "analitik zeka ve verimli diyaloglarla yabancılaşmayı anlattığı için" 2003 yılında nobel edebiyat ödülünü aldı.

(bkz: Michael K Yaşamı ve Yaşadığı Dönem)
(bkz: Yavaş Adam)
(bkz: Barbarları Beklerken)
(bkz: utanç)
(bkz: düşman)
gibi çok önemli eserlere imza atmış yazardır.

''ve böyle muhteşem bir hayalin yanında 'olası' gerçekler önemsiz kalıyordu.''

hakkında sadece 3 adet entry olması türkiye'de nitelikli edebiyatın nasıl yerlerde süründüğünün nişanesidir aslında. çok kitap okurum deyip elif şafak'ın mevlana pazarlamalarını okuyan, saçma sapan aşk meşk hikayelerini, aptal fantastik denemeleri baştacı eden bir okurlar cemaatinin coetzee'den bihaber olmasına şaşırmamalıyız.

edebiyatın 18 ve 19. yüzyıllardaki gibi tanrı-yazarlar çıkarmakta iyice zorlandığı şu dönemde coetzee zamanımızın dostoyevski'sidir. barbarları beklerken'i, petersburlglu usta'yı, utanç'ı okumamış 21. yüzyıl okuru tıpkı dostoyevski okumayanlar gibi "eksik okur"dur. dileyelim türkiye coetzee'nin farkına biraz varır ve bu aptal çok satan listelerindeki kağıt parçaları yerine nitelikli edebiyat bir zaman gelir baştacı edilir.

1940 yılında, ilkokul öğretmeni bir anne ve avukat bir babanın üçüncü çocukları olarak cape town'da güney afrika vatandaşı olarak dünyaya geldi.

'cape town üniversitesi matematik bölümü'nü üstün bir performansla üç yılda bitirerek ingiltere'ye gitti. 1962-65 yılları arasında doğum aşamalarında olan bilgisayarların programlanması üzerine çalışmalar yaptı. bu sırada edebiyatçı 'ford madox ford' ile tanıştı.

65'de 'texas üniversitesi'nde ingiliz ve germen dilleri üzerinde master ve doktora yaptı. doktora tezi ise samuel beckett'in kurgulama tekniği üzerineydi. 72'de 'new york devlet üniversitesi'nde doçentlik tezini verdikten sonra sürekli ikamet için başvuru yaptı fakat reddedildi. bunun üzerine ülkesine dönen coetzee, 2000 yılına kadar 'cape town üniversitesi edebiyat fakültesi'nde öğretim üyeliğine devam etti.

1984-2000 yılları arasında amerika birleşik devletleri'nin; New York, Johns Hopkins, Harvard, Stanford ve Chicago Üniversiteleri'nden öğretim üyeliği teklifleri alsa da kabul etmedi. ancak, 2000 yılından itibaren bu üniversitelerin bir çoğunda, 'duayen profesör' olarak dersler verdi.

coetzee, yazarlığa kurgu hikaye ve romanlarla adım attı ve aynı rotada devam etti. 1969 yılında çıkan 'dusklands' isimli ilk kitabı 1974'te güney afrika'da yayımlandı. 'In the Heart of the Country'(1977)adlı ikinci eseriyle 'güney afrikalı yazarlar ödülü'nden sonra 'cna' ödülünü de alarak ingiltere ve abd'de de basıldı. 1980'de 'barbarians' ve 1983'de 'michael k' adlı romanlarıyla iki kez ingiliz 'booker' ödülünü kazandı.

1997 ve 2002 yıllarında 'boyhood' ve 'youth' adlarında, çocukluk ve gençlik anılarından kurgulanarak geliştirilmiş, edebiyat eleştirmenlerince büyük beğeni toplayan iki roman yazdı. 1998'de yayımlanan 'white writing' adlı romanında ise güney afrika kültürü ve edebiyatı'na ilişkin çeşitli makaleleri derledi. 'doubling the point'(1992) 'david attwell'ile karşılıklı diyaloglardan oluşan, 'giving offance'(1996) ise edebi sansür üzerine birer denemedirler. 'Stranger Shores'(2001) adlı eseri ise, 1996-2001 arasındaki beş yıllık dönemde kaleme aldığı denemeleri içerir.

coetzee, 2002 yılında avustralya'ya göç etmiş ve 'Adelaide Üniversitesi'nde öğretim üyeliği görevini sürdürmüş olmakla birlikte, 'germen dilleri' konuşulan kuzey avrupa ülkelerinde yayımlanmış ya da güney afrika dilinde kaleme alınmış birçok eserlerin ingilizce'ye tercümelerini de yapmıştır.

''insanlar, değişmemelerinden dolayı çektikleri acı, değişmelerinden dolayı çekecekleri acıdan daha fazla oluncaya kadar değişmezler.'' sözünün sahibidir.

utanç adlı romanını her erkek okumalıdır.

nobel ödülü almıştır.

Mario vargas llosa ile yaşayan en büyük edebiyatçıdır. Çok basit bir dili, hoş bir üslubu-özellikle son üç kitabındaki -yor'lu cümlelerini kastediyorum- vardır, konular da olabildiğine sıradandır. Okurken, lan bunu ben de yazarım dersiniz ama kitap aklınızdan kolay kolay çıkmaz. Basit gördüğünüz o kitaptan anekdotlar sürekli aklınıza gelir. işte yazarın büyüklüğü de burada olup isa'nın çocukluğu diye çevrilmesi gereken son kitabı iki yıl olmasına rağmen hala çevrilmemiştir. Yavaş adam kitabı benim favorimdir.