Yönetmenliğini Pelin Esmer'in yaptığı senaryosu Barış Bıçakçı'ya ait ve en güzeli de görüntü yönetmeninin Gökhan Tiryaki olduğu sinema filmi. Yakında. Sinemalarda.
Başak köklükaya, öykü karayel, yiğit özşener, ibrahim selim oyuncular arasında. itiraf etmek gerekirse kadın başrollerin götürdüğü filmlere sempati duyuyorum. Bu filmde de başak hanımın ağırlığı ve öykünün toyluğu çok iyi nötrlenmiş. Yiğit özşenerden sonra değişen eksen ve ibrahim selimin 3 cümlelik de olsa parıldayan sureti de cabası.
ben de sıkça yaparım, öyküleştirme: "adam şimdi hafif yorgun gözlerle yoğun insan kalabalağı yararak evine gidiyordu." gibi. iç sesimle insanların hayatını anlatmaya çabalama. kelimeler dolanır kafamda. onlara sahip olmadıkları hayatları yaşatırım.

bana da olur, bazen anadolu'nun sıkça gittiğim kasabalarında denk geldiğim insanların hikayelerini dinlemek. bir çay içmeye gittiğim çay bahçelerinden görürüm onları. bazen ben onların yanına otururum hemen bitişiklerindeki sandalye boşsa, bazen onlar benim yanıma oturur incelikle bitişiğimdeki sandalyenin boş olup olmadığını sorarak. tabi buyrun oturabilirsiniz. onlar genelde, eşlerinden şikayetçidirler, hayat pahalıdır, çocuklarının okulları vardır, emeklilikleri için daha ne kadar beklemeleri gerekir, sürer gider.

benim de arada olur böyle. kafamda şarkılar çalar. müzikler eşliğinde yürürüm yollar boyunca. sevdiğimiz insanların yüzleri gözümün önünden geçer. günüme göre değişir gerçi.

böyle bi film işe yarar bir şey. şair hepimize yakın. sevmediğimiz işleri yapıyoruz. içimiz kaynıyor fokur fokur. derin sularda kimsenin bilmediği görmediği başka birisi var içimizde.

başladığı andan itibaren müthiş görselliği ve muazzam diyalogları ile hiç sıkmadan hatta tam tersi mutluluktan göz yaşım akarak izledim. bazı sahneler vardı ki, lütfen bitmesin diye dua ettim. hiç bir şeyin hazzına benzemeyen bi mutlulukla.

son zamanlarda belki, sonbahar, belki bir parça bir zamanlar anadolu'dan beri böylesine güzel bir türk filmi izlememiştim. çok teşekkürler emeği geçenlere..

https://www.youtube.com/watch?v=joDTBhYmITE
Eskiden üniversite okumak diyecektim onu da yediler güzide insanlarımız. Bravo.
Son zamanlarda izledigim en iyi turk filmiydi diyebilirim. Baris Bicakci bence senaryo yazma isinde baya basarili. Edebi yonunun getirdigi siirsellik filmlerinde kendini hissettiriyor. Ankara -izmir arasi bir tren yolculugunda gecen film bu yonuyle de beni etkiledi. Cortazar gondermeleri de cok iyiydi. Konunun islenis tarzi, yumusakligi ve en onemlisi cekimler cok etkileyiciydi. Aldigi odulleri sonuna kadar hakketmis. aklimda soru isareti yaratan tek kisim adamin ölümden bu kadar kolay nasil vazgectigi olmustur.
"kelimeler önümüze çıkıyor sevgilim
uykumuzu bölüyor buradan çocukluğumuza kadar
buradan çocukluğumuza kadar bir telaş
içi boş kuşları kovalıyoruz ve bir sebep arıyoruz
herkese küsmek için
hemen o cumartesi buluyoruz, hemen o pazar "

şahane bir film olmuş, şiir olmuş.
Bir film mi izledim yoksa şiir kitabı mı okudum? Sade, nahif ve muhteşem.
--spoiler--
https://youtu.be/Ck3qsT0aOcQ
--spoiler--