bugün

istanbul'a 260 km uzaklıkta olan bir yer. otel ve pansiyonlar bulunmaktadır.
ona giden yolların, inanılmayacak boyutlarda virajlı olması sebebiyle, giderken çok dikkat edilesi, bir tarafında misler gibi ıstranca ormanları, bir tarafta karadeniz, ve eşşiz kumsalı olan, bakir ama zaten bakir olmasının ayrıcalık kattığı, sessiz, sakin, kafa dinlenebilecek bir nevi kasaba.
http://www.igneada.com adında tanıtım amaçlı sitesi de olan sahil kasabası. sitedeki plaj fotoğrafları amaca hizmet etmesede eğlencelik olarak görmeye değer.
kırklareli ili, demirköy ilçesine bağlı, karadeniz kıyılı, bulgaristan sınırlı kasabadır. bünyesinde bulundurduğu longoz ormanları milli parkı, denizi ile görülmeye değerdir. kırklareli merkeze kilometre olarak çok uzak olmasada kıvrımlı yolları ile ulaşımı merkeze 2 saati bulmaktadır.
-yol bitti komutanım
5 yıldızlı bir otelin açılmasıyla önümüzdeki yaz her zamankinden daha da kalabalık olacağını düşündüğüm cennet gibi bir yerdir. dezavantajı, karadenizde yer almasından ötürü sezonun kısa olmasıdır.

edit: (bkz: igneada)
huzur dolu, sakin bir tatil için en doğru adres. kırklareli'nde bulunan iğneada, denizi ve manzarasıyla harika bir tatil imkanı sunuyor. özellikle denizinin berraklığı ve temizliği hayran bırakacak cinsten. ilk başta karadeniz sahili olduğu için dalga konusunda endişe duyulabilir. fakat koy olması durumundan dolayı korkutucu dalgalar görülmemektedir. eğer arabanızla gidecek olursanız limanköy, kıyıköy ve dupnisa mağarasını görme şansınız da vardır.
her yıl olmasa da iki yılda bi' çadır kampına gittiğim nadide mekan.
insan-doğa uyumu gerçekten enfestir.
boku çıkmadan gidiniz, görünüz.
Pek bilinmese de Türkiye'nin en güzel mağaralarından biri olan dupnisa mağarasına ev sahipliği yapar. Fatih meşhur Şahi toplarını, hemen yanıbaşındaki Demirköy'de döktürmüştür. iğneada aynı zamanda Longoz Ormanları Milli Parkı'na ev sahipliği yapar. Milli park içerisindeki kıyı kumulları da görülmeye değerdir.
görsel
kışın gittiğinizde boyunuz kadar dalga ve rüzgardan başka bir şey bulamazsınız. yazın gitme şansı bulamadım fakat güzel yerdir.
kayıp cennet olarak da bilinir.
Genellikle istanbuldan kaçıp gidenlerin bol olduğu mükemmel ötesi yer. Çadır kampı ve pansiyon konaklama yaygın. Çarşısında denize nazır oturup, rakı balık yiyebileceğiniz yerler mevcut. Fiyatlar çok ucuz ve hizmet gerçekten güzel. Arabanızın anahtarını üzerinde bırakıp rahat rahat denize girebilecegiğiniz bir yer. Ayrıca sınır köylerinden sislioba ve beğendik köylerine gidip Bulgar'a bakabilirsiniz. Geri dönüş yolu üzerinde dupnisa mağrası ve Şahi toplarının dökümhanesi olan Demirköy'e uğramadan dönmeyin. Özellikle sonbaharda, sobalı bi pansiyonda kalınması tavsiye edilir.
kış ve baharda sakinlik ve sessizliğin dibine vurabileceğiniz, doğal güzellikleri ile bünyeye yaşam enerjisi aşılayan karadeniz kıyısı minik bir beldedir. psychedelic deneyim için fena bir atmosfer değildir.
şahane bir yerdir ama kumsalda yatmış inekler görebilirsiniz. harbi inekten bahsediyorum. mecazi inekler ise kahvede tren seyrediyorlar...
iki günlük hafta sonu tatilimi geçireceğim cennet karadeniz kasabası.

Herşey güzel olacak.
AyazDA KALMIŞ BEKÇi taşağına döndüren kasaba.

Allahtan yoğuşmalı kombimi yanımda getirmişim evet.
gitmesi zahmetli olduğu için tam manasıyla henüz ağzına sıçılamamış mecradır. elbette bu okullar kapandığında tiksinç bir yazlıkçı cehennemine dönüşmediği anlamına gelmiyor...
sonu yaklaşan türkiye'nin cennet köşelerinden biri. öğretmen kampı kapatılmış, il özel idare kampı kapatılmış, askeriye gönderilmiş... akp sermayesinin yeni beton sahası olacak yakında.
Bu yaz da tatilimi yapacağım şahane yer. Özellikle renkli gece hayatı olsun on numaradır.
Bir aralar denize nazır balık yediğim hoş ortam.
kırklareli/demirköy'e bağlı sakin ve güzel bir tatil beldesi.
bulgaristan sınırına çok yakındır.
buraya giden yol --demirköy--bir zamanlar tv ye çıkardı, neymiş, arabalar kendi kendine yokuş yukarı çıkarmış. bunu en iyi anlatan saadettin teksoydu.
6 yıl kadar önce trakya gezisi esnasında uğradığım muhit. balık yedik, ama çok çok da detaylı gezemedik maalesef. yine de yeşili gözlerimizi cilaladı tabii.