bugün

insanı öldürüp öldürüp dirilten pamuktur..
acının habercisidir.
arkasından gelecek feci acıyı daha iyi hissedebilmeniz için sizi iyiden iyiye irrite eder.
bir gerilim filmi senaryosu gibidir.

açmayın böyle başlıklar. belki fobisi olanlar vardır. belki ilkokulda bile aşıdan kaçanlar vardır.*
fırtına öncesi sessizliğin bireysel versiyonudur.
eğer iğneyi evde yaptırmıyorsanız kolonyalı değil, alkollü pamuktur.
hastanenin o, b vitamini olan kokusuyla birleşince dahada kötü hal alan durumdur.
iğneden önce güzel hemşirenin poponuzda bıraktığı tatlı dokunuşu bir anda silip atan pamuktur.
kolonyalı değil alkollü pamuktur.
bölgedeki mikropları tutmak icindir.
Baticon mikropları öldürüp, sterilizasyonu sağlarken, alkol mikrooganizmaların sabitlenmesini ve etki etmesini engeller.
insanı hayattan soğutan buz gibi pamuktur.
önce gözlerini kaparsın. bunu gören hemşire sıkma kendini diye uyarır. eğer iğne kalçadan vuruluyorsa double sıçtın. çünkü artık iğnenin ne kadar yakınlıkta durduğunu göremiyorsun. sen tüm bu telaş içinde vücudunun soğuk ter atmaya başladığını fark edersin. biraz daha kendini sıkmak istersin, ama "iğne kırılır içinde kalır" efsanesi yüzünden onu da yapamazsın. gözlerini açmaya çalışıp kendini salar ve muhtemelen yarım saniye sonra iğneyi kıçında hissedersin. istemdışı kasılır vücudun bir anlık, sonra içinde ilerler iğne. hemşirenin eli hafifse çıkana kadar pek bir şey hissetmezsin. iğnenin "yağlı" olması da bir parametre sayılabilir. tam çıkarken bi "laaan" deme isteği uyanır içinde. ama diyemezsin. ardından pamuğu bastırırlar, artık bitmiştir. ama oturursam canım acır korkusuyla bir süre daha uzanırsın sedyede. o pamuk yok mu o pamuk...
(bkz: deriiince bir nefes al)
insanın irkilmesine sebebiyet veren, esasında kolonyalı değil, alkollü olan pamuktur.
klasik koşullanma yaşatır insana...
insanın kendini kasmasına sebebiyet verecek pamuktur.