iç acılar toplamı

Yanlış duymadınız, iç acılar toplamı. Acı yani.
Belki bir aşk acısı belki bir hasret belki bir anne özlemi.. Hepimizinki çeşit çeşit. Hepimizinki bin bir türlü.

Benim kisi ise giden sevgilinin özlemi çekip giden sevgilinin yani. O terk etti ama ben daha bırakamadım. Unutmak o kadar kolay olmadı bre, hem duygusal müziklerde dinlemedim ben. Hep trance dinledim house dinledim. Duygu sömürüsü yapmadım bre, zorla ağlamadım onuda pek düşünmedim. Hep unutmak istedim ama olmadı . Aklımdan silinmedi belki kalbimden de .

Yoldan geçerken başını çeviriyor artık gözlerini kaçırıyor benden. Gözünü artık sakınıyor. Çeşmi siyahım artık benim değil.

Ne diyor Ados :
"senide beklediğin o yerde gördüm üzülme
yanına gelmek isteğiyle elim kolum kördüğüm"
--
"bi günlük değil bir ömür olmak istedim
kanım kurusun ruhumun tek sahibi sensin yemin"

Halimde bu benim. Aptalım aslında ben. Gülüyorum arada kendi kendime.
Ona sinirlenmiyorum değil arada adını duyunca duvarları tekmelemeye başlıyorum falan artık sinirlerim gerçekten bozuk ama biran olsun unutamıyorum.
hep içimde ama en uzakta.

iç acıların toplamı=keder

dış acıların yapmış olduğu baskıyla dahada büyüyen hadise..

Kalmak en az gitmek kadar zor
Kalmak bir otogar yalnızlığında,
Ruha edilen vedayla.

Yaralı birkaç yüzyıl geçmiş sanki
Benim iç acılarımın toplamı,
Senin gidişin ediyor.
Ve yaşamak umarsız...

Bilindik ölümler, bilindik acılar, bilindik yas tutmalar, timsah gözyaşları. internetten kopamayan sanal yönetici kahramanlar, bilindik çözümsüzlükler. bir kısırdöngü...

kitap ismi olsa iddialı olacak kelimeler bütünü.

Genelde alkol alınca ortaya çıkar. Sonra bir durgunluk.

Ortada bırakılmak. Gelsin diye beklersin ama gelmez; boşver hava çok yağmurluydu zaten boşver akıp giden tek şey yağmur değil boşver.

yazardım da uzun yazmayı sevmiyorum.

göte giren şemsiyenin giriş acısı kadardır.