bugün

tam da isveçten beklenilen olay.
(bkz: soykırımı bir tek türkiye nin kabul etmemesi)
isveçe ekonomik ambargo uygulanmasını gerektiren olay. (allah'ın isveçlileri siz ne bilirsiniz ulan bizim tarihte olanları)
"dış politikamızın bir zaferi daha"dır.

hani türkiye artık sözü geçen bir ülke oldu ya ondan dolayıdır.
isveç metali dinleyenlerin vatan haini ilan edilmesine sebep olacak durum. olur mu olur.
isveç türk tarihinde uzman olduğu için, bu konularda bilgili olması normaldir.
dünyada bu konuyla hiçbir ilgisi olmamasına karşın yine de kendisiyle türkiye arasındaki bağları bozabileceğine aldırmadan bu tip kararlar veren ülkelere yeni eklenen işveç in politik bir manevrası.
ikea'nın isveç firması olmasından dolayı, boykot ürünleri listesine eklenmesi artık an meselesi.
etsinler efendim bizim tüm dünyaya karşı kullanacak kozlarımız vardır. bir şekilde dünya bizi köşeye sıkıştırmaya çalışıyorsa biz de dünyaya misilleme olarak ayasofya yı camiye çevirmeyi tartışmalıyız. zira ödleri kopar bunların bu durum karşısında.
boşverelim bunları arkadaşlar. isteyen istediğini kabul etsin ne değişecek? amerika ya da isveç kabul etti diye biz soykırım mı yapmış olduk. hem böyle başlıklar açarken dikkatli olun ermeni soykırımı değil sözde soykırımdır. eğer ermeni soykırımı dersek isveç'ten farkımız kalmaz.
şunu da söylemek lazım: dünya TÜRK'ü sevmiyor. ne de olsa asırlar boyu egemenliğimiz altında kalmışlar. şimdi de onlar nereden bu ülkeyi eksiltiriz diye düşünüyor. bu entryi yazarken A. Hamdi Tanpınar'ın Beş Şehir adlı eserinde Erzurum'u anlattığı bölümde bu ermeni meselesine çok güzel bir cevap veriyor. Okumanızı tavsiye ederim.
Türkiye'nin rezil dış politikasının son 1 haftada geldiği rezil durum iyi bile oluyor.
http://haberturk.com/duny...500241-isvec-de-evet-dedi
isveç'in de skinde değildir. kim kabul ediyor lan bunu?

aynı tabaktan yediğim isveçli elemana sordum, "soykırımı kabul etmişiniz birader?" dedim, "ben bi şey demedim" dedi.
ekonomisine en büyük katkılardan birini silah satışının yaptığı bir ülkenin ironik, belki de vicdanını rahatlatmaya yönelik kararı. türk tezine katılırsınız, katılmasınız, onu bilmem. ama türkiye cumhuriyeti'nin dış politikada ne kadar aciz kaldığının bir ispatı daha olarak tarihe yazılmıştır.
şimdi demirbaş karl olsaydı bir çift lafı olurdu torunlarına.
isveçli bilim adamlarının bu konuyu kabul etmediği sürece, pek de fifi olmayacak gelişmedir.
geçmişi değiştirmek için uğraşmaktır. yapmadık arkadaşım soykırım yapmadık. ne kadar kabul ederseniz edin herhangi bir şey değişmeyecek. tarihi değiştiremezsiniz.
muhtemelen: "1 oy 1 oy dalga mı geçiyosunuz lan ibneler. isveç i de hangimiz ne zaman siktiysek işi gücü bizle uğraşsın anasını satayım futbolda da aynı şeyleri yaptılar! neyse keser döner sap döner gün gelir hesap döner lan hadi bakalım hepiniz kabul edin ne bok olcak olmayan bişeyi biz kabul et-mi-yo-ruz!" şeklinde haklı sitemlere yol açacak olan hadisedir.
(bkz: aşşağı kasımpaşalıların soykırımı kabul etmesi)
isveç'in sadece kendi çıkarlarını düşünen bencil insanlar gibi olduğunu gösteren durumdur.
sana ne lan. sa na ne?
durduk yere başlarına bela arıyor lan bunlar.
lan isveç vikingi, senin kaç kuruşluk tarih bilgin var ki kalktın cüret edip beni sykırımcı ilan ettin.
ok yaydan çıktı.
hadi bakalım.
artık hiç bir ilginçliği kalmamış hadise.
ermeni lobisi 80 yıldır çalışıyordu şimdi de meyveleri topluyor.
(bkz: Bir ara bir eskimolar vardı nooldu onlara)
(bkz: Bir ara bir tatarlar vardı nooldu onlara)

--spoiler--
norveç ve isveç’in samilere uyguladığı asimilasyon politikası ise halen sürüyor. asya kökenli sami’ler bu topraklara 4 bin yıl önce geldiler. 1600’lü yıllardan itibaren ise, asimilasyon çalışmaları başladı. dini ve kültürel baskı yapıldı. topraklarını istedikleri gibi kullanma hakları ellerinden alındı. norveç dilini konuşmayanlara mülk edinme hakkı verilmedi. ekonomik kısıtlamalar getirildi.

yine norveç, ingiliz bilimci galton’un ari ırk teorisini hayata geçirmek için pek çok çalışma yaptı. aşağı değerdeki insanların kısırlaştırılması için yasalar çıkarttı. 1978’e kadar yürürlükte olan yasayla, bütçe ayrıldı ve çok sayıda etnik azınlık göçerlerin kız çocukları kısırlaştırıldı.

danimarkanın eskimo’ların grönland’dan sürgünü

eskimo’ların grönland’dan sürgünü ise, dünyaya demokrasi dersi verme iddiasında olan danimarka’nın yüz karasıdır. eskimolar mö 2000 yılından beri, grönland’da yaşarlar. danimarka ve abd arasında yapılan bir anlaşma ile, 1951 yılında grönland thule bölgesinde, askeri hava üssü kurulmasına karar verildi. thule, yerliler için en önemli balık avlama bölgesi idi. ancak buradan çıkmaları ve qaanaq bölgesine göç etmeleri isteniyordu. eskimolar bir süre direndi ama bölgeye bırakılan kimyasal maddeler (sular kirlendi), motorize trafik, eskimoların balık avlama şansını ortadan kaldırdı. ekonomik darbe yiyen eskimoların önemli bir kısmı bölgeyi mecburi olarak terk ettiler. danimarka hala, eskimo’ların thule bölgesine geri dönmelerine izin vermiyor.
--spoiler--
sonra türkün türkten başka dostu yok diyince faşist diyorsunuz tepkiselliğimi içselleştiren vaka.

(bkz: herkesin kabul ettiği ermeni soykırımı hala yapılmamış olandır)
isveç'in dallamalığıdır. artık ikea'ya düşman oluruz. basshunter bile dinlemeyiz. bir zamanlar italyan mallarını yaktığımız gibi...