bugün

islam'ın ne olduğunu anlamadan, islam'ı yaşamak veya yaşatmak gibi bir derdi olmayan, tek derdi islam'ı yaşayan ya da yaşamaya çalışan kişiler üzerine önyargı duvarları örmekle meşgul olmaktan ibaret lakin konu islam olunca "bilgim yok ama fikir bende" düsturuyla ortaya fırlayan bünyenin sergilediği tavrın mastar çekilmiş hali.

detayına girersek;
konu din olur diyanet olur, hutbe olur, peygamberin sünneti olur, ulema*nın fetvası olur, hadis olur, yüzyıllardır dinin kabulu olur vs vs.. ama o, ya ailesinden görmemiştir, ya onların oralarda hiç karşılaşmamıştır böyle bir durumla ya da o küçük aklı havsalası -düz kontak yapar devreleri yanar- olayın içinden çıkamaz ve çareyi itiraz etmekte bulur.
ilk sözleri de "ama o dediğin kuran'da yok ki" olur.
tabi bu kişi kuran'ı kesin hatim etmiştir.
hadi diyelim ki doğrudur, okumuştur, öyleyse ezbere okumuştur, roman okur gibi okumuştur, okumuş olmak için okumuştur.. *
peki hiç mi aklına takılmamıştır -öyle ya, tek rehberi akıldır-, namaz kılın, oruç tutun, hacca gidin diyor ama nasıldır? düşünmemiştir.
halbuki kendisi düşünüyor olmakla övünür, karşıdakini sorgulamamakla suçlar.

peki neyin göstergesidir bu tavırlar?
bilmez, bilgisizliğiyle övünür.
hatta bilmediği için övülür.

hadis dersin, yaw bi ilerleyin der.
sünnet dersin, yobaz eder.
isa gelecek dersin, misyoner misin der.
(bunları diyen şunu da dedi:bu sene kurban bayramı hac mevsimine denk geldi)
anlatmaya kalksan, "bana dinimi öğretmeye kalkma, hayatıma karışma" der ama iş başkalarına gelince inançlarına karışma hakkına, onlara şöyle bir güzel çeki düzen verip doğru yola* getirme hakkına sahiptirler.

peki o mu? o, kerameti kendinden menkul, bildiğin aydın/sorgulayan/entel/kendini aşmış/hepimizin ilerisinde/fevkal beşer canım..*
kuran i kerim teoriler bütünü ise resulullah da o'nun uygulamaya yansımış halidir, ayrılamazlar.
(bkz: ayet-i kerime)
(bkz: hadis-i şerif)
(bkz: icma)
(bkz: kıyas)
sadece kur'an yeter diyenlerin tek haklılık sebebi uydurma hadislerdir. ayrıca sahih kaynaklar da vardır ki , zaten uydurma hadisler tespit edilebilmektedir. hadis ilmi vardır , ve belirli bir metodolojiyle bu konulara eğilmektedir.
ve dinin iki temel yapısını aynı mütalaa etmediğiniz takdirde ortaya şöyle bir durum çıkar:

-kur'an-ı kerim'in hz.muhammed'e vahyedildiğini kabul etmemek anlamına gelir ki , o da zaten kur'an-kerimi bile zan altında bırakır. çünkü vahiy yoluyla hz muhammed'e nazil olan kur'an yine onun ağzından çıkan kelimeler neticesinde yazılmıştır. cebrail allah ile peygamber arasında aracı, peygamber de cebrail aracılığıyla allahın sözlerini insanlara aktarmakta aracı. o halde sadece kur'an yeter diyenler bir çelişkinin de içindedirler.

edit: bu çelişkiyi sadece ve sadece, kur'an'ın nüzulunde peygamber faktörünü
ortaya koymak bakımından ifade ettiğimi de belirtmeliyim . herhangi bir mezhebi ne yüceltmek ne de yermek amacında değilim .
islam'ı nüfus cüzdanında bulunan "dini" kutusunun karşısında yazan bir kelimeden ibaret sanmaktan daha mantıklı sanı.
biz kuran'ı apaçık indirdik diyen tanrı'ya iman etmek ve kişinin hacının hocanın zırvalarıyla işinin olmaması durumu.

(bkz: islam ın kuran dan ibaret olması)
herşeyi kuran da yazıyor sanmakla eşdeğer durumdur. peygamberimizin davranışlarını yok saymaktır. tabii, peygamberimizin davranışlarının kuran la çeliştiği manasına gelmez bu.
yanlis bir davranistir.

arada bir adam cikar, gunah ve sevap olaylarini gunceller. asli budur.

edit: entryimi cok saldirgan gordum editleyeyim.

simdi din kisiseldir. herkesin kabuludur.
bazi insanlar var ki, bu adamlarin dedigi her sey, bazi cevrelerce yapilmasi ya da yapilmamasi dine gore irdelenmis konular olarak kabul ediliyor. kabul ediliyor. bu adam ne derse o.