bugün

Hayat felç!
Gün içinde tonlarca radyasyon almazdık.
emin olun daha çok üretken ve icat eden bir nesil olurdu. düzgün kitap yazan sayısı daha çok olurdu, yaratıcılık artardı, sevgi ve saygı bile daha çok olurdu, görgüsüzlük bu kadar tavan olmazdı, ülkede daha çok sanatçı, aydın, seviyeli insanlar çıkardı.
arkadaşlara, kitaplara ve spora daha çok zaman kalırdı. Biz 80'ler ve 90'larda öyleydik, emin olun, hayat internetsiz de yaşanabiliyor.
Mahallede maç yapardık.
(bkz: Internetten önce Evren bir toz bulutuydu)
o olmasa, bu olmasa ne olurdu dersek, ta basa donerdik.
Hayatı daha dolu yaşardık, doğa'yı unutan insanlar olduk.
bunca kalabalik icin de yalniz olmazdik. sosyal bir insan olurduk...
erotik dergi alırdik.
Muhtemelen hayatı yaşardık.
tez hazırlarken çok zorlanırdık.
Mahallede top oynayarak büyüyen insanlarız lan biz. Hoşlandığı kıza mektup yazan insanlar. Cem yılmazın gösterisi aklıma geldi şimdi izle bakayım napıyomuşuz. internet yokken de yaşıyorduk lan.
hayat çok daha keyifli olurdu.
Sözlük olmazdı.
yeni baştan başlardık, yaşayarak öğrenmeye..zor olurdu belki ama olurdu..
Oturup muhabbet ederdik.
Hiç mi köy yaşantısı görmediniz
Şimdi tüm köylerde internet var ama eskiden yoktu en azından.
"whatsapp kasıyo duman var mı?"

diye sorardık.
sosyal bir insan olurduk, sinemaya tiyatroya giderdik, insanlarla muhabbet ederdik, kitap okurduk.
Çok daha güzel ilişkilerimiz olurdu. Yine posta atardık sevdiklerimize, dışarıda oynardı çocuklaR.
havuz medyasının yalanlarına kalırdık.
uyurduk herhalde. olmasaydı iyiydi.
her şey kara düzen ilerlerdi.
icat ederdik.
internet olmasıydı eğer; sokakta koşturan daha çok çocuk görür, daha çok kırılan cam sesi ile çınlardı kulaklarımız. Daha çok balkona çıkardık, kaçan topları atmak için.

Belki salçalı ekmekle değil ama çokellalı ekmekle gezen çocuklar görürdük, ekmeğini paylaşan daha çok arkadaşlığa şahit olurduk. Daha az sırtından vurulurdu arkadaşlar, dostluk pek tabii daha iyi öğrenilirdi sokaklarda.

Toprak kokusu sokaklarda daha hoş gelirdi burunlara, yağmur yağınca dökülürdük sokaklara. Şimdi herşeyin yapayına kaldık, pencere arkasından çekilen fotoğraflarla anlatır olduk yağmur sonrası toprak kokusunu.

Nemize lazım akşam ezanından sonra penceresinden sarkarak oğlunun ismini haykıran anneler, nemize lazım akşamın geç saatlerinde kulağından tutularak ipten alınan çocuklar.

Nerde o hoşlandığımız komşu kızıyla aynı köşede saklanmak için yaptığımız kavgalar, saklambaç oynamıyor muyuz yoksa bu akşam?

Hani hız yaptığımız bilyalılarımız vardı bizim, hani kuyu açıpta oynadığımız misketlerimiz vardı, hani sapanlarımız, hani bize ağaçlarını yağmalıdığımız için bağıran teyzelerimiz vardı.

Hani kağıttan uçurtmalarımız, hani sabunlu suyla çıkarttığımız baloncuklarımız vardı bizim. Pazarda evde yaptığı soğuk limonatayı satan abilerimiz vardı.

Sahi bayramlıklarımız vardı bizim, heyecandan sabahladığımız arefe gecelerimiz. Cebimiz bozukluk dolsada kapısını çalmadığımız akrabalarımız, poşetimiz şekerden dolsada kapısını çalmadığımız komşularımız vardı.

Mahalle maçlarında kazanılmış derin diz yaralarımız vardı, hani 3 kornerimiz 1 penaltı ederdi bizim. 9lar ve 12ler eşliğinde büyüdük ama, kafayla atılan gol kaç sayı eder şimdilerde hatırlayamıyorum artık.

Topun var diye kaleye geçmeyen arkadaşım kimdin sen? hatırlayamıyorum ama seni bile özledim lan.

internet olmasaydı ne yapardık inan bende bilmiyorum, ama bunları yapamıyoruz artık.
güncel Önemli Başlıklar