bugün

insanın arayıp da içini dökecek kimse bulamayınca derdini sözlüğe açmaya karar verdiği andır.

önce ufak bakışlar ile başlar her şey. aslında herkese baktığınız gibi bakarsınız ilk anda fakat sonra her yeni bakış aşk dediğiniz o cennet yoluna döşenen bir kaldırım taşı gibidir. her bakışınızda ne kadar etkileyici olduğunu düşünürsünüz onun. gitgide artar bu düşünce. sonra hoşlanıyorum galiba dersiniz. sol yanınıza ilk tavizinizi vermişsinizdir artık. gerisi çorap söküğü gibi gelecektir bilirsimiz.

elbette gelir gerisi. bir kez daha gördüğünüzde, artık dua etmeye başlarsınız. umarım hayatında kimse yoktur diye. planlar aklınızda uçuşur nasıl konuşsam ne söylesem diye. sonu ya hayal kırıklığıdır ya da sonsuz sevinç. ama artık o insanın aşık olduğunu kabullendiği an denilen eşiği geçmişsinizdir.
ziyan edeceği yılların hesabı ile gelir.
ama feda olsun sana canım benim.
çaresizliğini kabul ettiği andır aynı zamanda. aşkı için "bunu yapmam" diyebileceği bir şey yoktur artık.
Karnına sebepsiz ağrı girdiği andır. Ve de hemen bu duygudan kurtulmalıyım yoksa poku yerim dediğin andır! Sevgiler
Kurtulmanın yollarını aramaya başlaması gereken andan hemen önceki andır.
dinlenilen şarkıda, okunan şiirde, duyulan seste kısacası her şeyde biraz maşuk'u hissettiğiniz andır.
karşıdaki insanın artık tüm destek aldığın yerleri ele geçirmesi. .
bırakıp gidince ondan götünün üstüne düşüyorsun..
onsuz asla dediğin anda yelkenler suya inmiştir.
'O olmasa ne yaparım ben?' dendiği andır.