bugün

acaba şuan napıyor diye aklından geçirdiğin sevdiceğin 2 dakika geçmeden araması üzerine oluşan o salak gülümseme kadar basit.
yeğenin dayı yerine diyaa deyişi.
tuvalette klozette hacet görürken angry birds oynamak.
nöbette telefonun hiç çalmaması ...
halı saha maçından sonra soğuk kutu kola içmek.
gün içinde yenen bitter çikolata.
dersten sonra yediğin dondurma.
üşüyüp şala sarınmak.
saçlarına gelen bir iltifat.
otobüste yer bulmak.
trafik olması ama senin uyuyakalıp inmeden birkaç durak önce uyanmış olman.
dolapta dünden pasta olması.
yarın erken kalkman gerekmediğini bilmek.
dolayısıyla erken yatman gerekmediğini bilmek.
dolaptaki pastayı kucağına almış ve yiyor olmak.
bu sırada ayaklarına yorgan çekmek.
satin alindiginda tabak canaklarin sarili oldugu naylonlardaki minik baloncuklari patlatmak.
burada açılan her başlığın sonunun sekse dayanıyor olması mı yoksa benim her başlığın sonunu sekse dayandırıyor olmam mı olduğunu anlamadığım durumdur. Yani sorun ya bende ya da hepimizde. Cevap benim için sevişmektir.
çikolata.
tess gerretsen kitaplar.
fringe izlemek.
bir sigara yakıp koltukta hafif kaykılıp müzik dinlemek.
- yastığın soğuk tarafını bulup kafayı oraya koymak.
- Yazın denizden geldikten sonra içilen buz gibi su.
doyasıya, rastgele, fütursuzca saçmalamak.
zıplayıp tavana değmek.
derslerini bitirmenin mutluluğuyla müzik eşliğind (bkz: )e nescafe içmek ,seni mutsuz eden her şeye inat çikolata yemek ya da nutella yemek (tabi o çoğunlukla peripella olur), eline makinanı alıp saçmasapan resimler çekilmek bir de çoğuna göre mastürbasyon...
sevgilinin azıcık ilgi göstermesi.
sokakta görülen teneke kola kutusuna tekme atmak.
lodos püfürtüsü.
çay-sigara. *
zenginligi bi bok sanan insan entryleri gormek.
çene çalmak.
sarılmak.
mevsim sonbahar. Bu durumda, kurumuş yapraklara basmak tabi ki.
yalnızlık, sigara, nescafe, kitap, müzik ve film. bunların hepsi her gün hayatımdaydı, hiç bırakmasınlar inşallah. mecburi arkadaş ortamlarından kaçıp sığındığım şeylerdir.
Yağmurlu bir günde kafasında kapşonuyla uzun saçlı beyaz tenli çok güzel bi kızın sana doğru koştuğunu görmek. Ve senin yanına ulaştığında sana iki saniye göz göze baktıktan sonra 'ne bakıyosun be salak deyip gitmesi' seninde onun arkasından derin derin aaah ah çekmendir...
(bkz: pazar kahvaltısı)