bugün

türkcenin dahi akıcı ve dogru konusulmadığı bir ülkede ingilizce ogretmek..
zor iş baya zor iş öyle böyle değil. ciddi sabır ister özellikle ılk ve orta derecelı devlet okullarında!

(bkz: tecrübeyle sabit)
4 yıldır ödeviyle, sunumuyla, taskıyla, projesiyle illallah ettiren saçma sapan bölüm. neyse bitiyor artık.

ediyşın: öyle sanıldığı gibi ingilizce ile alakalı bir şey yok. bölüm bebelere balon tarzında işliyor. çocuklara ingilizce'yi sevdirmekle kafayı bozmuş, sürekli maket bebekler yaptırıp eğitimde kullandırtmaya çalışan pek zeki(!) öğretim elemanlarının eşliğinde leziz bir ortamdan ibaret. ingilizce'den ziyade mühendislik ile tiyatro'nun birleşimi olan bir bölüm diyebiliriz. zira sürekli kağıt makas, cicili kartonlar elimizde ve action!
en rahat öğretmenliktir. bu yüzden türkiye'deki ingilizce eğitimi seviyesi diplerdedir dünya standartlarına göre. kelimeleri ezberlet, cümleleri ezberlet sonra da "80 aldın geç.." mantık budur. şimdi nasıldır bilmiyorum ama ben ortaokuldayken buydu mantık. bu şekil bir eğitim veren öğretmenlerim ne kadar ingilizceye hakimler merak etmiştim sonradan. bu bölümü okumuyorum ama okuyanlar anlamıştır beni sanırım. inşallah o şekilde rahat etmezler öğretmenlikeri esnasında. belki bir şeyler değişmiştir.
okuduğum bölüm. çok memnunum ve size bir müjdem var; ingilizce eğitimi iyiye gidiyor.
ngilizce Öğretmenliği alanından alan sınavına girecek öğretmen sayısı: 15.799.
Bu sene en çok kpss ye giren öğretmenlerdendir.
teorikte erkek başına 5 kızın düştüğü ama nerdeyse hiçbir erkeğin bu düşen kızların peşinde olmak istemediği bir bölüm ingilizce öğretmenliği. sınavları fazla düşünmeyin. zaten sunumlar sınav yerine geçecek. öyle çok bir şey öğreneceğim diye başlamayın bu bölüme. bildiğiniz ingilizce'yi de unutacaksınız zaten. türkiye'de herkesin ingilizce bildiğini varsayarsak okunması çok da gerekli olmayan bir bölüm gibi duruyor.
sanki diğer öğretmenliklere göre daha çalışkan, daha sistemli, zamanı gelince çalışmasını, zamanı gelince eğlenmesini bilen öğrencilere sahip bölüm. almanca ve fransızca öğretmenliklerinin düşük not alıp telaffuz konusunda sıkıntı çektiği dönemde bile ingilizce öğretmenliğinin ortalaması daha yüksek gibidir.
ayrıca kızları genelde güzel olur. ancak bir selamı bile asılma olarak algılayabilecek, hava atıp piyasa yapmayı seven yorucu, sinir bozucu hanımefendiler de vardır bu bölümde. yine de eğitim fakültesinin en sempatik bölümüdür.
zaman zaman küçümsenen bölüm. ingilizceyi de herkes biliyor zaten yaa geyiği var çünkü. ulan sen daha dahi anlamındaki de ekini ayrı yazmaktan acizsin. ingilizceyi herkes biliyormuş.
bu yıl 5 bin atama yapılacak olan bölümdür. şimdi bu sene 5 bin kişi alacaklar ya seneye azaltırlar amk! oğlum seneye ben mezun oluyorum yapmayın bak.
en eğlenceli bölümlerden biridir.

sınıfta interaktif ve eğlenceli bir ortam vardır. öyle 200 kişilik amfilerde ders işlenmez. bol bol fikir üretilir. tabii bu dersin hocasına bağlı biraz da.
ilk okul 4. sınıftan başlayıp liseye kadar verilen dersin öğretmenidir. çok şey öğretirler öyle ki çocuklar ingilizceyi şakır şakır döktürürler. evet.
bölüm olarak güzeldir, yeni bir dille birlikte yeni bir kültür de öğrenirsiniz ki bu da ufkunuzu genişletir. Ancak meslek olarak icra edilmesi ülkemiz şartlarında oldukça sıkıntılıdır.
(bkz: english language teaching)

ilk yılı laylaylom olan, 2. sınıf ile birlikte alan ile ilgili teorik derslerin yoğunlaştığı(bu yılda yaptığınız işleri yorucu sanırsınız), 3. sınıfta pratik ağırlıklı derslerin olduğu (bu yılda ömrünüzden ömür gider, hafta sonu tatilini activity bulacağız, şarkı bulacağız, drama hazırlayacağız diye harcarsınız, ha bir de şaka gibi puanlar alırsınız, sinir sisteminiz çöküşe uğrar), 4. sınıfta ortaya karışık derslerin olduğu ( en azından uludağ üniversitesi için böyle), aklınızın hep 'teaching practice' de olduğu bir yıldır. zamanla türkçe dersleri sevmemeye başlarsınız ki eğitim dersleri çok sıkıcı derslerdir, oysaki bir 'teaching english to young learners' öyle mi? (derste çocuklara oynatacağımız oyunları oynuyoruz be*)

aklında farklı fikirler olanlar ilk yıl bu bölümü öylesine okuduğunu söylese de inanılmaması gerekir, çoğu söke söke yola gelip son yıl deli gibi kpss ye çalışmaya başlarlar.

sevenler için iyi ki okuyorum bölümüdür, eğlencelidir. bu bölümü düşünenler etraflarındaki beyin özürlülerin laflarına aldanıp içlerinde hayal kırıklığı oluşturmasınlar. belki eksik yanlarınız olacak ama siz sınıfa girdiğinizde otorite olacaksınız, yani karşınızdakiler sizden çok bilmiyor olacak ve bölüme girmeden önce 'acaba ben nasıl öğretirim' gibi kuşkularınızı aldığınız derslerle yok edeceksiniz.

not: bir süre sonra kırık türkçe ile konuşmaya başlayacaksınız, sizinle aynı bölümden olmayan arkadaşlarınız aranızdaki muhabbete uzaylı gibi bakabilir yada bir kelimenin türkçesi için ıı şey, şey diye bakınıp durabilirsiniz.*
Çoğu kelimenin telafuzunu yanlış öğrettikleri yurtdışına çıkınca anlaşılır.
2014 ocak itibarıyla 12.663 açığı olan bölüm.

http://www.ogretmendiyari...brans-ogretmen-acigi.html
o açığa rağmen en fazla kontenjan alan bölümlerden.
anadili kirik konusan insanlarin meslegiymis bunu da buradan ogrenmis olduk. ben de ingilizce konusamayanlarin meslegi diye biliyordum bunu. canim bunlar benim ya. ac tavuk kendini bugday ambarinda sanirmis misali, adam kalkmis bir de ingilizce bildigini iddia ediyor, yok efendim otorite diyor, prestijli meslek diyor. ulan okul boyunca okudugun hepi topu 10 tane roman, onu da bilmedigin kelimelerden oturu tam olarak anlayamadin, sonra da kalkmis sinifa girince ogrenciler benden daha az bilecek diyorsun. oldu tatlim ben soylerim o cocuklara.

ulkemizde tamamen degismesi gereken bir mufredata sahip olan bolumdur bu acikcasi. bosuna sevinmeyin ingilizce biliyoruz diye.
tavsiye edeceğim bölümdür. entellektüel katkısı yüksektir. maaşı fazla olmasa da iş garantisi vardır. ingilizceniz sayesinde başka birçok işe girebilir ve eğitim dili ingilizce olan ama başka alanda eğitim veren birçok yüksek lisans programının giriş sınavlarında avantajlı olursunuz. derslere asılıp kendinizi de geliştirmeye çabalarsanız yabancı filmleri altyazısız seyredebilmeniz de cabasıdır.
kıskanılan bir bölümdür. insana çok şey katar. hiçbir şey katmasa binlerce kelime öğrenirsiniz, onlarca kitap okur, bir o kadar da çeviri yaparsınız. okunması zevkli bir bölümdür ayrıca. son yıllarda puanı çok düştü ve kalite de buna bağlı olarak düştü ama olsun...
tercih kagidima yazmayi bile dusunmedigim bolumdur. bi de olsa annenin kpss ye gir baskisiyla ugras, meslegini yapma zorunlulugu hisset... zor isler tabii.
Kalitenin giderek düştüğü bölüm.
Dil bölümünde okuduğum için insanların bana sürekli direttiği ama benim yapmadığım'dır. iyi ki de yapmamışımdır. insanlar sürekli öğretmen ol, devlete kapağı at, özel sektörde çalışma yanarsın diye diye gençlerin aklını yiyorlar amma velakin her insan öğretmen olamaz. o yeteneğe sahip değildir. özellikle yabancı diller konusunda öğretmenin tavrı ve öğretim şekli çok önemli. o hoca dersi bunaltır, grammar'ı basarsa onu dinleyen öğrenci soğur. özellikle pratik yapılmayan, sadece kurallar üzerinden gidilen eğitim sistemi türkiyede yapılan en büyük felaketlerden bir tanesi. yani diyeceğim o ki; öğretmenliği, dersi eğlenceli geçirebilecek olan yapsın.
kazanmapsı çokta zor olmayan bölüm.
ingilizce bilmeyenlerin gittiği, öğrenmeden mezun olduğu bölüm. iddia Ediyorum bir çoğu bi mühendis kadar ingilizce bilmez.