bugün

-ı am very Beşiktaş.*
-I'm birthday.*
-How are you from?

evet duydum ben bunları.öyle bi sınıftı bizimki.*
(bkz: yes i don t)
bizzat ben 7.sınıftayken,

- i am speak şakır şakır english!
auvv aeee gibi salak saçma sesler çıkarmak.
türkçe konuşur gibi düşünmektir. mesela bizde birine "bir dur amk" anlamında "bi dakka" denebilir ancak ingilizcede tam karşılığı olan one minute denmez.
chicken translation.. sözlük ingilizcesi.
şüphesizki türkçede argo kelimelere denk gelen kelimelere gülmekdir.
ingilizce koşurken yapılmış olan salaklığın en büyüğüdür. bigger than falan.
bülent karpat ın yaptığı görkın sörmetır faciası olabilir.
'aaa gürkan sermeter miş sayın seyirciler' *
yıllar önce efes' e okul gezisi için gidilmiştir. orada karşılaşılan bir turistle rehberlik hocasının konuşmasıdır.

rehberlik hocamız yanında iki öğretmen arkadaşıyla birlikte turistle konuşmaya çalışmaktadır.

- i am a teacher( kendini göstererek)

-i am a teacher( bu kez yanındaki hocalardan birini göstererek)

veeeee

- i am a teacher( bir diğer hocayı göstererek)
empiüç.
Karşındakini sağır sanıp , bağırınca daha iyi anlayacağını düşünerek avaz avaz konuşmaya çalışmak.
bir gün temizlik maddelerinden bahsederken, "shampoo and saboon" demek.
(bkz: ben fake değilim tamam mı)
i doesn't knowing. (bkz: nerden baksan tutarsızlık)
lise 1 deydim sanırım, "stajyer" hoca gelmiş illa da ingilizce tiyatro yapacaksınız diyor. grupları falan oluşturdu, bir sonraki gün biz oynayacağız. ben o zamanlar ingilizcenin t sini bilmem.* arkadaşlara dedim siz yazın ben ezberliyim, bana işaret verdiğiniz yerlerde söylerim benim replikleri. neyse sonraki gün oldu kalktık tahtaya. (bkz: tahtaya kalkmak) arkadaşlar başladı sonra bana işaret yaptılar ben başladım. nasılsın diye sordular,
iyiyim.(ingilizce konuşuyoruz tabii) sen nasılsın. arkadaştan hiç cevap gelmeden devam, ben paris'e gitmeyi düşünüyorum, sen? arkadaşlardan cevap gelmeden gene devam, hmm roma da güzel tabii. arkadaşlardan cevap gelmeden devam; neyse haftasonu görüşürüz. tabii sonra farkettim ki herkes şaşkın gözlerle bana bakıyor. stajyer den tek cümle "naptın sen yaaaaa?!!"
türkçe düşünmek.
daha ötesi var mı?
düşünsenize evinize misafir gelen yabancı misafirin ''what will we eat for dinner?'' ya da benzeri birşey sorduğunda sensitive meat ball dediğinizi.
işten çıkarken adama am günü yağ demektir.
karsındakı turkce bılmeyen adama yada kadına bagıra bagıra turkce konusmak sankı bagırınca anlıyor hay allahım ya.
' i hope my teams 'fatih terim.
I have two son gibi bir cümle kurmaktır. zira bugün başıma gelmiştir.
what does it meaning olabilir mesela.
kelime bazında sıkça yapılan salaklıklardır.

cloth= külot
custom= kustum
six= sikis
born= porn
law maker= love maker (sadece semra özal değil, ingilizce seminer veren bir öğretmen arkadaşta yaptı bunu)
Yurdum insanının aksağanlı konuşayım derken götten yemişte, bağırmaktan sesi Ajdar'a dönmüş gibi konuşmaya çabalaması.işte budur en güzeli!
genelde yabancı bir turist ile konuşurken yapılan salaklıklardır.

+ şimdi burdan düz go go go go sonra left sonra go go go stop left again go go go stop. it is hotel. okey?
güncel Önemli Başlıklar