bugün

tabii ki , atatürk ilk öğretmen .. ama ben ilkokuldaki öğretmenimi asla unutmadım . onun sevgisi apayrı ..
ilkokul öğretmenlerinin ,insan yetişmesinde çok önemli yaptırımları vardır . çünkü , herşeyin ilkini o öğretir . bizi ilk yoğuran odur . ali rıza binboğa ne der ;
ilköğretmenin kim senin ?
kim öğretti alfabeyi ..
cengiz aytmatov'un uper kitabıdır.

Altınay adında bir kızın, okumak için verdiği savaşı ve ilköğretmeni olan duyuşen'i konu alır. Hikayeye göre, kurkuruğ adın da bir köy vardır, kurkuruğ geri kalmış bir köydür, okuma yazma bilmez yerlileri tarlalarda çalışır karın tokluğuna yaşarlarmış, bir gün köye duyuşen' adında bir oğlan gelir, burada bir okul açacağını ve tepedeki eski viraneyi onarmalarını ister köylülerden herkes karşı çıkar tabiiki. Sonra, duyuşen' bakar ki bunlar sözlerle tatlı dille yola gelmeyecek, sovyetler birliği mühürlü kağıdı çıkarır koyar masanın üstüne, tabi herkes yusuf yusuf ses çıkartmaz*, viraneyi onardıktan sonra duyuşen ev ev gezerek öğrencileri toplamaya başlar, altınay'ın teyzesi ilk başlarda yanaşmaz okul işine, bağırır çağırır duyuşen'e, o kadar sesinin çıktığını gören amcası biraz da karısına inat gönderir yiğenini okula, altınay duyuşen öğretmeninin kendisi ve diğer öğrenciler için yaptığı fedakarlıkları gördükçe, sever onu çok sever, sonraları aşık olacaktır ama o zamanlar içindeki masumane bir sevgidir. Bir gün altınay eve gelir teyzesinin yanında kırmızı yüzlü zengin bir adam oturmaktadır, anlamıştır ki teyzesi evlendirecek onu. duyuşen öğrenir bunu kaçırır öğrencisini, ama bırakırlar mı? peşlerine düşerler ve başarılı olurlar, altınay'ı gelini yapar o kırmızı yüzlü zengin adam. Altınay'ın gelin olduğu gecenin sabahı duyuşen gözükür, uzakta yanında jandarma vardır, alırlar götürürler kırmızı yüzlü adamı, altınay kurtulur fakat, kirlenmiştir artık utanır halinden. Ama duyuşen bunu hiç dert etmez, bir sabun verir ve derede yıkanması için hafifleyeceğini söyler, bu olaylardan sonra duyuşen, öğrencisini hemen ilk trenle, avrupa ya okumaya gönderir, başarır altınay okur ve bir üniversitede öğretim görevlisi olarak hayatını sürdürmeye başlar bir gün bir mektup alır, köyündeki kişilerden onu davet etmektedirler onunla gurur duyduklarını yazmışlardır, altınay kabul eder, köye gider fakat duyuşen'i görmekten nedendir bilinmez çekinir ve 1-2 gün kalmaya söz vermişken akşam treni ile evine döner...