bugün

insani tüm özellikler kendinde olup da insan olmayanın yalnızlığı. tüm hissiyatlar kendisinde olup da hissedemeyenin yalnızlığı. hissettiğini hissettiremeyenin yalnızlığı.
evrende hiçbir şey yokken "ben vardım" diye iddaa edenin yalnızlığı. tüm yalnızlıkları bölsen, çarpsan, toplasan yine de bu yalnızlığa denk gelemeyecek olan, her şeyi kapsadığını iddaa edenin yalnızlığı.
tüm lisanlarda, tüm dinlerde, tüm coğrafyalarda, tüm zihinlerde bir anlığına ismi anılan, silueti canlandırılmaya çalışan, varlığı ya da yokluğu somut delillerle ıspatlanamayanın yalnızlığı.

en muhteşem yalnızlık. kelimelerle, cümlelerle, beden dili ile anlatılamayacak, sadece ve sadece içeride bir yerlerde hissedilip, kendisine üzünülecek, can yakacak, iç geçirtecek, yerine göre kahrettirecek, yerine göre ise şu sınırlı zihin ile sınırsızı anlamaya çalışıp da başaramadıktan sonra aklı kaybetmeye yüz tutturacak, evrende varolan her şey kendisinden bir parça olan, şeytan'ı cehenneminde yakacağını iddaa eden , günahkar cinleri ve insanları da cehhenneminde yakacağını iddaaa eden, bu nedenle de kendi nurundan bir parçaya kıyacak olan, bilinçli olarak intihar edecek olan, intiharı en büyük günah saydığı içinde kendisiyle çelişecek olan, kendisiyle tutarsızlık yarışı yapaacak olanın yalnızlığı.

bu yalnızlık: kendi yalnızlığını başkalarınn varolmasıyla gidermek isteyip de yanlış bir hamle yaptığını anlamayan/anlayamayan tanrı'nın yalnızlığı!...

bu yalnızlık; ancak o'na yakışır.

çünkü; o'nun kadar eski ve o'nun kadar soylu. o'nun kadar yıllanmış. o'nun kadar...