bugün

ilk aşk'ın bünyede bıraktığı derin iz ve yaralardan sonra düşülen boşluktur. nefes alamazssınız yaşadığınız o büyük şoktan sonra. senelerce tek başına beslediğiniz o sevda, yarin gözlerinde göremediğiniz parıltının kaybolmasıyla yıkılır viran eder gönlünüzü. yeniden sevmek istersiniz, bulunduğunuz boşluktan kurtulmak, sevdanızı kökten gönlünüzden ve aklınızdan temizlemek için çabalarsınız. ama olmaz, hayatta kaçamayacağınız 3 şey vardır dostlarım;

1-) ölüm
2-) aşk
3-) geçmişiniz.

üstad sadri alışık filmlerinle teselli bulur onu idol alırsınız, yeniden sevmeye bi adım atarsınız. adımı atarsınız ama her farklı kimlikte, değişik silüetlerde o'nu ararsınız. o gözlerdeki parıltıyı başka gözlerde asla bulamazssınız, her göz donuktur size göre, gülümseyişler içinizi ısıtmaz bile. geçer zaman unutmazsınız lakin alışırsınız, derken biri çalar gönül kapınızı merhaba der, karşılık verirsiniz duygularınız, inceden hareketlenir sevmek zamanı dersiniz ve mutluğa adım atarsınız bir başka ruhla. zaman ilerledikçe, boşluğunuzu başka bir sevgiyle doldurur, yeniden hayaler kurarsınız geleceğinize dair. aileler tanışır, nişan tarihi ayarlanır dünyaevi bi adım yakınızdadır.

eski dostunuz aşk gene çalmıştır artık kapınızı ve dolayısıyla kader... ne çektiysek bu kaderden çektik....

bir yaz gecesi...

telefonunuza sevdiğinizden mesaj gelir açarsınız, okumaya başlarsınız mesajda şunlar yazmaktadır ;

sen çok iyi birisin, senden önce biri vardı hayatımda sudan sebepten tartıştık ve ayrıldık. sonraları sen çıktın karşıma, o düştüğüm boşluğu sen doldurdun. ancak aklım kadar karışık duygularım. çünki, o geri döndü beni arıyor soruyor görüşmek istiyor. seni aldatmak istemiyorum, sen bunu haketmiyorsun ancak ben onu seviyorum. beni bir daha arama, elveda...

bilmem kaç karakterlik bir elveda'nın ardından boş gözlerle bakarsın o mesaja, dakikalar sonra elin ''sil'' tuşuna gider ve emeklerini bir tuşla siler atarsın geçmişe. gene düşersin ofsayta, kaderin güler haline.

ve yeniden boşluğa düşecekken, ilk sevdana tutunursun çünki, o seni aldatmamıştır, terkedip gidişi mecburi olmuştur. sen ilk olan sevdana sıkıca sarılır, büyütmeye devam edersin yüreğinde. yolda yürürken attığın her adımda, merdivenlerden çıkarken adım attığın her basamakta ilk sevda nın adını hecelersin. onsuz bu şehre adını kazırsın adeta..
Sonrasında manasız bulmanız çok olası olsa da düşün ve çıkın.
--spoiler--
yeniden sevmeye bi adım atarsınız. adımı atarsınız ama her farklı kimlikte, değişik silüetlerde o'nu ararsınız.
--spoiler--
yeniden sevince kapanır.
kalbinizi ruhunuzu hafızanızı dondurmanız gerekir. yoksa her en ufak flörtte her aşk kıpırtısında yeniden anımsarsınız onu. zaman geçmeli, zaman üstünü örtmeli de bu yetmiyor sadece. yanında başka bir şeyler de olması gerek. o başka bir şeylere de yazgı diyoruz. insanın bilemediği her şeye ismini verdiği o yazgı.
Derin boşluk falan değil o. sığ arayış ama onun gibisini bulamayış. Aslında bulunur, belki daha sevilesi adamlarla bile karşılaşılır; ama çekilen acıdan mı yoksa o kadar masum olunmayışından mı bilinmez, ilk aşk gibi tutkulusu bir daha gelmez. ilk aşk diğerlerinin kursağınızda kalmasına sebep olur.
saf katıksız acı.
aşkınızı kaybedişinizin ardından, düştüğünüz o derin boşluğu kapatmak için çabalama zamanı. aşk kırmızı ise, o boşluğu maviyle yamamaya çalışmak gibidir.
Deli olmaktır. Olması gerekendir.