bugün

arno gruen den yine beyinden vuran bir çözümleme. okuyup da 21. yüzyılın tüm sorunlarının sevgisizlik, nefret ve annelerin ayakları altında olduğuna inanası gelmiyor insanın. okurken adamı sağlı sollu tokatlıyor. tokatlamasa şöyle bir dürtüyor.

kitaptan :

Şiddetin, nefretin kaynağının Sahte Tanrı olmak yolundaki gölgelemelerini anlatır bize kitap. Bizi kendine bağlayan, kendi amaç ve görevleri doğrultusunda itip kakarak peşinden sürükleyen Sahte Tanrılarımızı.

Sevgiyi hissetmenin eziklik boyutundaki tanımlamasıdır. Sahte Tanrılara tapınırken verdiğimiz özverilerin sevgiolduğundan çok ihtiyaçken boşluğunun doldurulmaya çalışılmasının hikayesidir.

ihtiyacımız olanı ve bizim asla varolamayacağımız kişiliğini veya karakterini dünyada arayışına çıkan her insanın sığındığı kapıdır Sahte Tanrı

Tanrının sahteliğinin, duygulanım bozukluğu neticesi onu bulmuş olduğumuz gerçeğinin, ortaya hep çok geç çıkmış ve her zaman çok geç çıkacak olmasının kaçınılmazlığıdır anlatılan.

Kimimiz sevgimizi Sahte Tanrılara adayıp mutlu olurken,kimimiz de sevgiyi Sahte Tanrı olarak tüketmenin mutluluğundayızdır.

Ama her içi boşluk bi noktada aynaya daha derinden bakmak zorundadır.