idam cezası geri gelsin

toplum yapısının korunması ve suçu yapanın yanına kar kalmaması için gerekli olan idam cezasının geri gelmesidir.

Yalnız, dikkat edilmesi gereken nokta; idam cezasının kapsamı noktasındadır. Yeni deniz gezmişler, menderesler olmaması için siyasi suçlar vb. Kapsam dışına çıkarılmalı, tecavüz vb. Lerinde ise idam geçerli olmalıdır.

(bkz: 95 yaşındaki kadına tecavüz etmek)

Şimdi sözüm karşı olanlara, yukarıdaki fiili gerçekleştiren orospu çocuğuna bugün ki en ağır ceza olan müebbet verilmesi yeterli midir? Bir de annenizi, ninenizi düşünerek cevap verin...

ancak bu isteğe amin derim..selametle.

Tecavüzcüler için gereklilik... Neymiş en ağırı hadım etmekmiş. Ulan tecavüze uğramakla hadım edilmeyi bir tart bakalım aradaki farkı gör. Kesinlikle tecavüzcüler ve terör suçları için gelmeli.

kalkması bir hataydı.

idam cezasının geri gelmesini istemeden önce, ülkenin adalet sistemine olan güveni tartışmak gerekir. Adalet sistemi bu kadar düzensiz işlerken, hatalı kararlar ile dolu iken, idam cezasının uygulanması ne derece mantıklı olabilir?
Kaldı ki, tecavüz eden ya da herhangi bir suç işleyen insanlar, zaten psikolojik sorunlar yaşamaktadır. Ruhsal bir problemle karşı karşıya olan insanı öldürmenin vicdanı rahatlatan hiç bir yanı yoktur.

görsel

toplum olarak geri gelmesini istediğimiz karardır. idam cezası geri gelsin mi sorusuna cevap verirken, apo ve çocuk istismarcıları aklımıza geldiğinden, hemen evet'e baskıyoruz. ve sonuç; % 83 evet, % 17 hayır çıkıyor.

http://anket.memurlar.net/survey.aspx?id=800

idam ilkel bir davranış fakat apo, pkk ve çocuk istismarcıları için bence geri gelmeli.

ilkel insan önermesidir. kana kan isteyen, bilinçsiz vatandaş destekleyebilir. normaldir. bir o kadar da insaniyet yoksunu bir düşüncedir.

aponun asılması için gelmeli denilen ölümle cezalandırma şeklidir.

kıssasa kıssastır bakın ibret alındır gereklidir.

günümüzde çocuk tacizcilerinin artmasıyla birlikte desteklediğim önergedir.

ilginç bir istek.
kişinin suçu her ne olursa olsun, devletin ya da başka bir kurumun insan hayatı üzerinde söz söyleme yetkisine sahip olmaması gerektiğine inanıyorum. bütün dini öğretiler de bunu emreder, bütün vicdanlar da bunu söyler.
insan öldürmek, terör örgütü kurmak, tecavüz etmek, hırsızlık vs. vs. hiç bir suç, ölüm kadar ağır bir cezayı hak etmiyor.
ayrıca ceza, suçtan ağır olursa bunun adı zulümdür.

olmaması gereken istek. günümüz türkiye adalet sisteminin ne kadar boktan olduğu belliyken idama mahkum edilecekler yine vatanseverler olacak, şu anda da olduğu gibi abdullah öcalan ve ak tayfası ne yaparsa yapsınlar dışarıda serbest kalacaklardır.

idama mahkum edilmenin ömür boyu hapis cezasına göre çok daha tercih edilebilir olduğunu unutan kişilerin isteği.
türk hapishanelerinin şartları ve ağırlaştırılmış hapis cezalarında kişilerin maruz kaldığı zulüm düşünülürse idam bu kişiler tarafından kurtuluş olarak görülüyor.

bütün büyük medeniyetlerde olan cezadır... olması gerekendir...

ömür boyu hapis yatmak bazıları için bir iyilik olabiliyor...

hele ki bu coğrafyada . bugune akdar kurulmuş tüm büyük medeniyet katılıkla bu cezayı uygulamıştır..

beka i devlet için katli kardeş vaciptir.
ormandan yaş kesenin başı kesilir. (imara açılmaz hiç değilse yakılan ormanlr)
ve tabii ki tecavüğzcüler ....

idam geri gelsin sonuna kadar katılırım eyvallah fakat hadi idam geldi diyelim.

hangi birimiz bu köhneleşmiş adalet(!) sistemine güvenebilir ki?

Son zamanlardaki olaylardan mütevellit aşırı biçimde hak verdiğim başlık.

akp'lileri sallandırmak için yeterli miktarda kavak ağacı dikilsin, sonra da idam geri gelsin.

kendi götünü kurtaracağından emin kişilerin desteklediği düşünce. şimdi ben açıkçası kendim açısından, avukatların bile polisler tarafından gözaltına alındığı, doktorların bilmem kaç suçtan aranıyor bahanesi ile içeri alındığı bir ülkede, kendimde bu götü bulamam. ama sen diyorsan ki, benim götüm yiyor, alışın çok kuvvetli imiş derim. çünkü hapse girmeniz, küçk bir çocuğun, bu amca beni elledi demesi kadar kolay. bakın bunu normalde zaten yapıyorsanız elbette taşaklarınızı kessin adalet ama, insanların birbirine pislik yapmak için dahi çocukları kullandığı ve adaletin bu denli sikik olduğu bir ülkede, ben pek taraftar değilim. kendi öğretmen arkadaşımın başına geldi, oradan biliyorum. bir iftira yüzünden mahkemelerde süründü. insanlar farklı insanları çekemiyor bu ülkede. ben birinin sırf şerefsizlik uğruna iftira atmayacağını ne bileyim?
mesela gezi parkındakilere çapulcu diyen zübük tiplerin, asın bunları terörist bunlar demeyeceğini ne bileym. demokrasi de, adalet de, idam da bu ülkeye fazla. gerek yok.

--spoiler--
Türkiye’de idam cezası, çoğu insanımızın bildiğinin ve başbakanın da söylediğinin aksine
DSP-MHP-ANAP koalisyonu zamanında kaldırılmadı.
O hükümet zamanında sadece, “savaş, çok yakın savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışındaki suçlar”da idam cezası yerine ağırlaştırılmış müebbet getirildi.
Yani bu saydığım suçlarda idam cezası yürürlükteydi.

Meşhur çocuk katilinin idam cezasını hükümsüz kılan asıl düzenleme 2004te, bugün idam çığırtkanlığı yapan AKP hükümeti tarafından yapıldı. Yani bugün “gönlüm idamdan yana” diyen başbakan, o zaman da başbakandı.
--spoiler--

http://www.fenayazarim.com/2014/05/idam-derken/

vatanımın, milletimin durumunu gördükten sonra bir kere daha akıllara gelendir.

her tür şerefsizliği, hainliği yapıp, devletin parasıyla hapislerde yatırmak yerine bu itleri meydanlarda sallandırmaktan başka çare yoktur. askerime polisime kast edene, ırz namus düşmanına hak ettiğini vereceksin.

yusuf has hacib der ki: " devlet asker ile, asker para ile, para halk ile, halk ise adalet ile ayakta durur."

adalet yok ki nizam olsun.

idam cezası tarih boyunca çokca kötü amellere alet etildi.

Bazı suçlar hakediyor, evet. ama ya referendum sonrası anayasa'ya tüm kriterleri sıralanıp entegre edilsin ve degistirilemesin ya da hiç gelmesin.

gelsin tabii... sevip de gidenlere aşkta gurur yapanlar idam geri gelsin azizim, bu da can https://www.youtube.com/watch?v=nAYZZtzBgNs

Önce adalet gelsin sonra zaten idam gelecektir. Adaletsizce onu bunu astıktan sonra ne gereği vardır ki?