bugün

toplumun entelektüel kesiminin alt tabakaya sirayet ettirmek için uğraştığı yalan. öğretmen öğrencisinin kulağını çeker; çocuğa şiddet uygulanamaz. öğretmen dersi yüksek sesle anlatır öğretmen derste ses kontrolünü sağlayamıyor duygusal şiddet uyguluyor olur. polis kendisine silah çeken adamı vurur polis tu kaka olur. bombacı bomba patlatmasın diye keskin nişancılar kafasından vurur bu hümanist davarlar yeniden ortaya çıkar ve insana ne şartta olursa olsun şiddet uygulanamaz der. arkadaşlar hümanizm diye bir şey yoktur. yemeyin bunları. gereken anlarda şiddet uygulamaktan çekinmeyin.

bu davarlara sorsan anasını babasını sevmez zaten bakmayın siz. davar işte. evet.
yalandır. hümanizm var çünkü. yalnız hümanizmin ne olduğunu bilmek lazım önce. insanların kişiliklerini sevip sevmemek hümanizmden bağımsızdır. hümanizm insanı insan olduğu için değerli görmek demektir aslında. örneğin ofis arkadaşım benim için ibnenin önde gideni, zerre kadar hazzetmem kendisinden ama tutup ölmesini veya işkenceye maruz bırakılmasını da istemem. durum bu.
çevredeki olumsuza yaslanan örnekleri değerleyip şiddete şiddetle yanıt vereceksin diyenlerin anlamasının mümkün olmadığı olgudur. sadece insan sevgisi değil doğa ve hayvan sevgisi de benim için mühimdir. hümanizmin kökü antik yunan'a dayanır. insan her şeyin ölçüsüdür diyen protagoras ve rönesansın aydınlanma döneminde de izlerini görmek mümkündür. kesinlikle insanı insan olduğu için değerli görmektir hümanizm.
artık belki de etrafımızda o kadar yalan dolan görmeye başladık ki, hümanizm yalanı-safsatası deyişlerini de kullanabiliyoruz.ama kanımca yetersiz kalıyor bu tanım.
kıssadan hisse: hepimiz ermeniyiz diyen kitleyi kafamıza takacağımıza o insanı öldüren insanı ve onu tetikleyen güruhu kafamıza takmamız gerekiyor. o gaza gelen insanı o duruma sokan koşulları da düşünmemiz gerekiyor. bu mevzudan bahsedince aklıma hitler dönemi örneği geliyor ister istemez. hitler dönemi yahudilere uygulanan şiddetin bini bin para. hitler tam manasıyla soy kırmakta yani. mevzuyu insanlıkla bağdaştıramayan içine sindiremeyen bazı alman vatandaşları bir yürüyüş tertipliyorlar. aslında maksatları hitler'e meydan okumak. ve insana insan olduğu için değer verildiğini göstermek. yürüyüşü hepimiz yahudiyiz nidalarıyla sürdürüyorlar. şimdi bu alman vatandaşları allah için yahudi mi olmuş oldular? insanı robottan ayıran duygusal dışavurum bir şekilde kendini belli edemez mi? bence bal gibi eder, etmeli!
yıllar sonra bu hitler dönemine benzer bir olguyla biz de karşılaştık hala daha durum değerleriz de kendimce yaşanmış hitler örneğinden dem vurmak istedim. 1 insanın öldürülmesi diye vaziyeti küçümseyenleri ise saymıyorum bile. ne kadar büyütüldü derler ölüme binaen. büyütülecek, büyütülmeli, göze sokulmalı, anlatılmalı, betimlenmeli.
sözde hümanizm yalanı'ndan bahsetmektense şiddete şiddet eğilimlilikten bahsedebiliriz pekala. daha manidar ve akla yatkın olur.
var olan yalandır. sadizmin doruğunda ip atlayan insanlık hümanist olabilir mi? cıx.
insanın doğasında zaten hümanizm diye bir şey yoktur, daha çok egolar ön plandadır.
insanlar tarafından tam olarak uygulanamadığı için yalanlanmaya çalışılan düşünce akımdır.

(bkz: mahatma gandhi)
(bkz: alevilerin hümanizm palavrası)
"insancılık yalanı" olarak bilinen küçük insancıkların bir biri üzerinde tepinerek çoğalabildiklerini ve bu nedenle yaratıcıyı inkar noktasına ulaşabildikleri siperminizm gerçeği.
öyle büyük bir yalandır ki bu doğruluğunu ispat için saçma argümalar geliştirilir. öz kızına tecavüz eden adamı, çocuk tecavüzcülerini, katilleri sırf insan olduğu için sevmemizi gerektirir. afrikadaki insanları açlığa ve ölüme terkeden zengin beyazları sırf insan olduğu için sevelim. siz sevin davarlar. ben sevmiyorum. evet.
(bkz: hümanistlik adına yapılan bölücülükten utanıyorum)
bütün psikopatların çıkış noktasını oluşturan önermedir. evet, bir tek doğrusunu onlar bilirler ve dünyaya zorla da olsa nizam vermek gerekmektedir.
bak şimdi, ben de insanlığın yarattığı, binlerce yıllık birikime ait bir kavram seçeyim, meselaaaa, "rasyonalizm" olsun, kavramın götüne de ekleyeyim; yalanı! ne laf olacak ama, sıkı durun, hazır mısınız! ta daaa;

"rasyonalizm yalanı"

ne laf ettim be! şu haşmete bak, şu güzelliğe bak, taşıdığı iddiaya bak. tüm insanlığın birikimine kafa tutan bir adamım ulan ben! savuluun ulaaaayn! açıklamasını salla anasını satayım. bi bok bilmediğin lise sınavlarındaki sallamaların kıvamında bir şeyler zortlatırım. başlıyorum.

rasyonalizm yalandır! ne bu böyle akıl, akıl gel sikime takıl modunu anlamıyorum. rasyonalizm yalandır. bunu savunan da ya art niyetlidir ya da ahmak!

oldu mu? olmadı. ben de ancak ve ancak mallığımı ortaya serdim.

aga, bu hümanizm, rasyonalizm gibi zıkkımlar birilerince 3-5 cümle ile "yalan" ilan edilebilselerdi, bunu ilk beceren yine sen olmazdın. sana kadar becerirlerdi. mesela alternatif akım, tekerlek gibi şeyler sana gelene kadar bulunmuş ya. bu söylem de bulunurdu.

kendimizi gülünç durumlara düşürme heyecanımız akıl eksikliğinden, önce bunu kabullenerek gerçeklere birkaç adım yaklaşalım.
cin olmadan adam çarpamayacağınızı unutmayın bu da ikinci adım. hümanizm'in ne olduğunu bilmeyen aptallara kalmamıştır bu geyikler. siz bataklığınızda sürüne durun, gerekli ciddiyette insanlar, bunun kitabını yazmaya devam ediyorlar, hani sizler sayıklamadan mütevellit saçma sapan kelimelerinizle yazdığınız entry'ler için seri oy veren ibne diye ağlarken.