bugün

Sert vuruşlarla başlayan Liszt eseri. Bu çok da "vuruş" olarak nitelenemeyecek dokunuşlardan sonra Liszt, asıl hikâyeye gelerek, içinde hep hazır bulunan, şiirler okurken keman çalabilen, aynı zamanda bir orkestrayı yönetirken, piyanoyu da bir şekilde baştan çıkarabilen adamı harekete geçiriyor. Acıklının neşeliye dönüşmesini, ikisini de bir saç örgüsünde örülen ipler biçiminde tasvir edip, birbirine hiç kopmayacakmışcasına bağlayarak sunuyor. işte diğer rapsodilerin gölgesinde kalmış bir diğer harika!

http://www.youtube.com/watch?v=gWSyB7X-cmc
Hep ikincisi bilinse de bu da çok güzeldir. Acemilik vardır bu eserde. Acemiliği getirdiği bir değişik özgünlüğü de içinde barındırır.

Geçişlerde belli kopukluklara rağmen dinlenilmelidir.