bugün

eski bir hikayedir bu sorunsal anlatayım dilim döndüğünce. vakti zamanında susuz yaz yurt dışında ödül aldıktan sonra gösterilmeye başlar.ama yavaş ilerlediği için çok ilgi çekmez. uyanık yapımcıda filme hülya koçyiğit'e benzer bir kadından amiyane tabirle parçalar koyar ödüllü erotik film diye oynatır ve bayağı para kazanır. olay bundan ibarettir. (bkz: adın çıkcağına canın çıksın)

edit : 70li yılların seks furyasında hülya koçyiğit filmi diye fake filmlerde yapılmıştır bunların en meşhuruda da karaboğa lakaplı bir esmer abimizin sözde hulya kocyigidi çatır çatır götürdüğü filmdir. grup ve lezbiyen ilişkide mevcuttur filmde.
bir başlığın içine nasıl edilir gibi aktivitenin gerçek olarak tanığı olmama sebep mesele.
Kıt düşünce, dar bakış acısı, verdim bkz koş peşinden adamsallamacılığı, konu hakkında sıfır fikir ama sınırsız yazım, ironiden anlamayan genclik furyası, ses sese verme v.s meseleri tek seferde bana gösterdiği için sanırım kendi kendime teşekkür ederim.
bitirmeden edit: ayrıca sayesinizde anlaşılmayan girdiler konusunda bu başlık bir numara oldu. *
bizi ilgilendirmeyen sorunsaldır kendisi zamanında belki öyle gerektiğ için oynamıştır kimseyi ilgilendirmez.

(bkz: elalemin derdi seni mi gerdi)

(bkz: porno benim isyanımdı)
(bkz: sorun sensin sal da sana girsin) * *
yeşilçam

gibi yeşil am

filmleri de olsun.. *
(bkz: ne sorunsalı gayet sanatsal)
o tairhlerde meshur kimin yokki onun olmasın.film onlar, giren çıkan sayılmaz.
(bkz: tek derdimiz bu olsun)
sanırım bir çoğumuz için anlaşılmamış sorunsallar top 10 listinde bir numarada olucak mesele. Zira hala niçin hem artı hem ekşi oy aldığını kavramış değilim.
hülya koçyiğit in porno filmi olup olması sorunsalı olarak ele alınacak bilecek süresi bitmeyen ergenlik çağlarımızın tartışmalarının en ana teması olarak tanım verilir.

vakti zamanın da daha sivilcelerimiz yeni çıkmış. ortalıkta salya sümük gezmeye başlamışız ki nerden geldiği belirsiz bir video kasetle şok olduğumuz anlardı.

arkadaşın abim diyordu da inanmıyordum cümlesiyle bu ne lan dercesine izlemiş. müthiş hayal kırıklığı ile beraber 'of karıya bak be' naralarını sonuna kadar atmış bir gençliğin hiç bir zaman içinden çıkamadığı bir sorundu.

müthiş hayal kırıklığı olarak: kafamız da olan o cici hanımefendi efektleri silinmiş. hatta uçmuş hatta yıkılmış bir vaziyyet bu da mı gelecekdi başımıza dercesine inanılmaz berbat bir duruma düşmüştük. o kafamızda canlandırdığımız hanımefendini seks objesi olarak tasavvur edemezken bu tür bir darbe bizlerde sonraları kapanmaz iç kanamalara neden oldu.
artık bu hayal kırıklığı öyle bir duruma gelmişdi ki mahallenin en terbiyeli ablalarını bile fikfikleşirken tasavvur ediyor ve şehvet anırtıları atıyorduk ortalıkta.
la olum sence bu da vurduyor mu soruları artık kendimiz dahil herkesi sıkmıştı.
çünkü içten içe hayal kırıklığı yaşıyorduk.
netice de ergenlik mergenlik ama biz osbir çekerken bile sevgiliyi düşünmeyen olağan üstü delikanlılardık.

ve sonra nolduysa bir gün arkadaş koşarak geldi. müjdeli haber getirmişti.
abi biliyormusun o videomontaj dedi
o ne lan diye tepki bile veremeden
her şeyi bize açıkladı.
umutlanmışdık. çok iyi olmuşdu. artık huzurluyduk. artık mahallenin ablaları bile daha hanımefendi geliyordu. daha bir aşk acısıyla seyr eder olduk yeşilçam filimlerini. zaman zaman ağladık. zaman zaman hülya koçyiğit i düşünerek osbir çektiğimiz için utandık.

yanlız bu videomontaj haberi esasında bizlere daha ağır darber vurmuştu.
çünki zaman zaman videomontaj hikayesi yalan diye haberleri duyduğumuz da yine bir irkilmeyle uyanıyorduk hayallerimizden.

bu haberlerin ardı arkası kesilmedi.

ve işte o kapanmaz yara bizde şu neticelere sebep oldu. artık herkesten şüpheleniyorduk. eskiden bu böyledir yada değildir. tam kararlı olurken. şimdi en kötü hastalık bulaşmıştı bizlere. şüphe.

evet şüphe bizi öldürür. ilk hülya hanımefendiyle bu tohum düştü bizim kalbimize. sonra mahallemizin ablalarına bu tür bakmalara başladık. daha sonra herkese ama herkese. ve en son sevgililere. hani o sevgililer ki, bizler osbir çekerken düşünmüyorduk. işte o sevgilerden şüphe etmeye başladık.

işte o zaman başladı bizlerin onları sömürme duygumuz.hep şüphe buna neden oldu.
işte o zaman osbir de seks objesi olarak düşünmeye başladık.
işte o zaman öpüşmek için değil fikfikleşmek için kuytu köşeler aradık.
işte o zaman sevgililer bizim için sevgili değilde manita olu verdi.

bu acıların suçu kimde?

diye sorası geliyor insanın bazen bu sorunsalın içinde yüzerken.

bu anlatılanlar gerçek ötesi bir hayal ve hayal öncüsü bir gerçektir.