bugün

metroda giderken kızın birinden hoşlanmışsınızdır. yemyeşil gözleri simsiyah upuzun saçları hokka gibi burnu vardır. bembeyaz tenine baktıkça ekmeğin içine kaymak üstüne de bal sürmüş gibi gelir. of olsa da yesek çayla.
bu düşüncelerle bir an dalar kızı hayran hayran izlemeye başlarsınız.
ama o olur. o tatlı mı tatlı, munis mi munis kız, rüyanızın en güzel anında çalıp uykunun en tatlı yerini mahveden bir çalar saat gibi sizi çekip çıkarır o cennetten.

çenesinin yayını gere gere açabildiği kadar açar o ağzını esnerken. insan elini melini siper etmez mi ya.

bütün dolguları falan gördük amk oldu mu şimdi böyle?
Şimdi tekrar soruyorum. Hala hoşlandığınız kız mı o?
esnesin sevdiceğim, laf edenin kaval kemiğini s*kerim.
insan olduğunu gösterir amcamın evladı.
Bak bu bile :

görsel

Çatır çatır sıçıyor mideyi bozduğu zaman.
hoşlanıyorsan zaten senin için bir önemi olmayacaktır .
diyojen'in bir lafı vardır;
"dünyanın en kibar insanı, karanlıkta dahi esnerken elini ağzına kapatandır."