bugün

Evrenin bir hologramdan ibaret olduğu ve bütün maddelerin koordinasyonlarının sağlandığı bir alt süperhologram olduğu yolundaki tezdir. Konuyla ilgili 1800lü yılların sonundan günümüze kadar laboratuvarlarda binlerce deney yapılmıştır ve yapılmaya da devam edilmektedir.

http://www.ahmedbaki.com/...ce/kitaplar/tek/tek04.htm
http://www.holografikdunya.com
http://www.genbilim.com/content/view/3177/36/
http://www.frmtr.com/alac...782-holografik-evren.html
http://www.bilim.org/?s=haber&haberid=266
konunun meraklılarına michael talbot' un, holografik evren isimli kaynak kitabı tavsiye edilir.
beyin adını verdiğimiz, hücrelerden ve moleküler bir yapıdan oluşmuş, bilincimizi ortaya çıkaran yapı, esas itibariyle sonsuz titreşimlerden ibâret olduğunu ileri süre teoridir. Leonard Susskind gibi Sicim Teorisine yön veren çok sayıda fizikçi, evrenin bir hologram olduğunu düşünüyor. Buna göre evrendeki her şeyi, sizi, bizi, Dünya’yı, binaları, koltukları “üç boyutlu bir kürenin iki boyutlu yüzeyindeki yassı bir resimle” ifade etmek mümkün (iki boyutlu sinema perdesinin gerçek hayatın resmi olması gibi). Ancak evrenin haritasında, geçmişimiz ve geleceğimizle birlikte her şey var...

küçükken oynadığımız holografik oyunla ilgisi yok yani.
şu sıralar bir çok yerden bu tip teoriler çıkmaya ve desteklenmeye başladı, elleh sonumuzu hayretsin.
hız kazanan teori.

Physical Review Lettersda yayımlanan çalışmayla gelinen yeni sonuçlar .

http://journals.aps.org/p...03/PhysRevLett.118.041301

https://phys.org/news/201...holographic-universe.html
fizikçiler arasında henüz ciddiye alınmayan evren kuramıdır.

belki ilerleyen yıllarda değişir bu durum.
Yani tüm yapılan deney ve araştırmalar aslında yok olduğumuzu anlamak için mi?
ölüm diye birşey yoktur. yaşam yalnızca bir rüyadır. ve hepimiz aslında bir aynadan yansıyan hayallerden ibaretiz.
diyen teori.
Rüyalarla yada bildiğimiz holgramlarla uzaktan yakından alakası bile olmayan hatta benzemeyen bile teoridir. Bu teorinin temelinde biginin korunumu vardır. Yani holgram falan değilsiniz ama yine de böyle olduğunu hayal edip bilim kurgusal mastürbasyonunuzu yapmaya devam edebilirsiniz. Ama işiniz bitince yine de biraz araştırın.
Holografik Evren mantığının oturması için önce fotonalti bir parçacık dalga boyutunun açıklaması gerekir. Teorik olarak biz simülasyon yaparak bazı şeyleri var edebiliriz. Ancak önemli olan şey Bizim yaptığımız gibi olmadığıdır. Biz canlıyız Bizim canlı olmamızın sebebi ise entropi dir. Peki nasıl Bir güç kaynağı var ki bizi tümüyle bir noktadan diğerine bozulma içeren ve zamansal kavramalar dahilinde mevcut kılıyor.
Aslında tamam temel olarak bir kaynak olmak zorunda. Ister bu kaynak bigbang olsun istersek muazzam güce sahip bir foton.
Bana kalırsa fizik dünya içinde Bir çok noktayı tespit edebilir, ancak dünya dışında olursanız maalesef artık dünyada olan şeylerin de bir kesinliği kalmaz.
hiçte küçümsenmemelidir. çünkü bilimsel olarak gelinen son noktadır. ayrıca bu soruya farklı cevaplarda sunmak mümkündür. hayatımızda yaşadığımız bazı fenomenleri de incelemekte fayda var. mesela rüyalar, rüyalar bilinçaltındaki bilginin dışa vuran hologramıdır. bir nevi bir simülasyon programı oluşturur beyin
bizde asıl kaynak bilgi burada olmasına rağmen oranın asıl gerçeklik olduğu yanılsamasıyla baş başa kalırız. ayrıca burada hologram tanımi semboliktir. kurgusal mastürbasyonluk bir olay bulunmamakta. bütünün bilgisi zerrede mevcuttur. rüyalarla konsept olarak benzerdir. bununla ilgili kısaca düşüncelerimi anlattım. bakabilirsiniz.   https://youtu.be/D8JDb_Uvy0s
Bundan binlerce yıl önce bile söylenen bir bilgidir kendileri. Tabi o zamanlarda fazla ciddiye alındığını söyleyemem. Çünkü bu bilgi ilk olarak, insanların yaşadığı mistik deneyimlerin (trip) bir sonucu olarak açığa çıktı. Fakat bizim beynimizdeki 3 boyutlu gerçeklik algısına çok ters vaziyetteydiler. bu yüzden dile dökülmesi için sembolik anlatımlar gerekiyordu. Bunun sonucunda semboller kullanılarak insanlara aktarıldı. örneğin isa göklerin krallığı derken, yukarda bir yer anlatmıyordu. kendi bilincinde gördüğü, algıladığı bir üst boyutun tasvirini anlatıyordu. Bunun dışında miraç diye geçen hadisede aynı şekilde boyutsal bir farkındalıktan bahsediyor. yani materyalist anlatımlar gibi gelsede, genel tema insanın bilincinde yaşadığı deneyim. Yanı her şey insanın içinde, dışsal materyalist anlam yok. Ancak tabiki bu bilgiler neredeyse hep yanlış yorumlandı. bunun nedeni temel mesajın yerine tam oturmamaş olması denebilir. Peki temel mesaj nedir derseniz o da şu ; "bu evren bir ilüzyon". yıllardır gelen mesaj hep buydu. neredeyse tüm dinler ve mistik ögretiler bu bilginin açıga çıkması üzerine kuruludur.

Günümüze dönüp devam edersek, bu bilgi şu an daha anlaşılır, yani taşlar rayına oturdu. bilimsel gelişmeler ve teoriler evrenin holografik bir gerçeklik içerdiğini kanıtlar nitelikte. Tabi ben şimdi uzun uzun onu yazmayacağım. sadece bir kaç entry altta, daha öncede bu konuda yazdım. Evrenin bir ilüzyon olduğunun, her şeyin bir bütünlük içerip ayrı olmadığı bilgisi, bu dünyada, üstüne düşünülürse, tam olarak rüya kavramıyla örtüşmekte. Bir çok önemli soruya cevap olurlar kendileri. Ben 4 dk lık bir videoda konuşup anlatmaya çalıştım bunu. göz atabilirsiniz.
https://youtu.be/D8JDb_Uvy0s
yeni ve ilgi çekici konularla ilgili konuştuğum videolar yükleyeceğim, ayrıca kanalı takip ederseniz destek olmuş olursunuz. Yararlı olabilir. iyi eğlenceler.