bugün

ozgurlukler ulkesi olmasa da efemine tavırlar bu zamana kadar nerde bu kadar serbest oldu ki?
kesinlikle bize aşılanan bir zehrin bünyemiz üzerinde yarattığı düşünce.

ulan adamlar senelerce sokaklarda uyuşturucular satılır, kızlar vermek için sıraya girerler, iş imkanları ve para ganidir, göte parmak enseye şaplak, farklı tadlar, vs. vs...

e haklı olarak sandık biz bunları.

ne yapalım ki ?
doğru sanmaktır. ingiltere de, bir yasa çıkmıştı 2 sene evvel. akşam 7 den sonra, 18 yaş altı insanlar dışarı çıkamayacak diye. amerika ve iran'ın, ne kadar disiplinli ve kuralları bakımından ne kadar katı bir ülke olduğunu biliyoruz. bunun dışında, rusya ve çin'de özgürlük, türkiye ve hollanda'da ki kadar iyi değil. e görünüşe bakılırsa, hollanda türkiye'den de daha özgür bir ülke. demekki hollanda özgürlükler ülkesi. hangi ülkede varki, bir cafeye girip uyuşturucu madde kullanabiliyorsunuz ? ya da hangi ülkede varki, ecstasy hapının orijinal olup, olmadığını laboratuvar ortamında yasal bir şekilde kontrol ettirebiliyorsunuz ?
özgürlüğü, realite sanmak kadar abes bir durum.

özgürlük yalnızca bir ütopyadır.
özgürlükle terbiyesizlik arasında ince bir sınır var galiba. o sınır orda geçilmiş olsa gerek. hollandalı arkadaşımın yaz tatili, ot tatili, bok tatili hemen her tatilde türkiyeye gelmesi ve gelmek istemesi neden olsa gerek. nedense hep türkiye dışındaki yerleri bir şey sanırız ama millet bizim ülkemize gelmek için göbeğini çatlatır. kaç kere 50euro verip de vitrindeki kadınlarla beraber olabileceksin ki? ayrıca 50euroya çoğu pozisyonlar ve sütyen çıkarma dahil değil.
(bkz: serbestlik)
(bkz: hollandayı amsterdamdan ibaret görmek)
hastalıklı sistemler, hastalıklı insanlar yetiştirir ve bu hastalıklı insanlar hiç bir zaman özgür olamazlar.. özgürlük kavramının tam olarak uygulanabileceği ortam sadece anarşizmin hakim olduğu ortamdır.. sanmayın ki o zaman da sadece güçlüler istediklerini yapacaklar.. cünkü siz hastalıklı bir sistemin içinde büyüdünüz.. hiç bir bencillik duygusunun size aşılanmadığı, hayat mücadelesinin parayla mücadele olmadığı bir yerde yani hastalıklı zihinlerin olmadığı bir yerde, emin olun kimse kimseye zarar vermeden, birbirlerine en ufak zarar vermeden gercek özgürlüklerini yaşayacaklardır.

hollanda denilen yarısı batık ülkenin insanları cok değil 60 70 sene önce ülkelerini denizin üstüne inşa ettiler.. sayısız savaş, sayısız ayaklanmalar atlattılar.. doğal afetlerin kesinlikle 1 numaralı kurbanlarıydılar.. belki bu üzden mutlu yaşamak adına daha cok özgürlük sağlamak istiyorlardır kendilerine..
özgürlük anlayışındaki derin sakatlığa kesik sayın seyirciler. avrupa nın ve dünyanın en gelişmiş, en müreffeh ülkelerinden birisi bahse konu ülke. ve kendi toplumuna, insanına evrensel ölçülerde sunduğu özgürlük alanının sınırları, elbette cennet vatanımızdaki durumla kıyaslanması lüzumsuz bir mevzu. ve biz oranın yabancıları için özgürlük kriterleri, kafelerde mari halayla hasbihal edip, vitrinden fahişe seçmek ise vaziyet biraz kel değil mi? özgürlük bu derece çiğ bir kavrama indirgenmemeli zannımca.