bugün

mütematadiyen ölümler, kayıplar, üzüntüler, kaybetmişliklerle çok da stabil olmayan bir hayat süren kahraman oyuncaklarımızın * his denen ama fizyolojik varlığında herhangi bir eseri bulunmayan yanılsamalarının fiziki ölümden evvel gerçekleşmesi durumudur.

biz birer oyuncağız, kurmalı olanından. kurulan bir oyuncağın ne kadar sürede ne kadar yol alacağı nerede duracağı bellidir. ama hisleri yoktur, daha doğrusu his diye bir yanılsamaya anlam bina edecek melekeleri yoktur. gider gider gider... ve durur. ölmez, kurunca tekrardan devam eder.

kahraman oyuncaklar ise (yani bizler) haddinden fazla kısa olan hayatı hislerin, insani duyguların baskın gelmesi ile cehenneme çevirmektedir.

bizler daha kalitesiz oyuncaklarız. bir kere habersizce kurdu bizi tanrı. gittik gittik, hikayeler ürettik, güldük ağladık, yaşadık, sevdik seviştik, yedik doymadık, giydik üşüdük soyunduk yandık...

ve en sonunda bittik.
öldü hislerimiz, kendimizden binlerce yıl ölmüşçesine hem de.