bugün

sabah vakti yola çıkacaksınız. cümle alem uykudayken, gün ağarır ağarmaz elinizde tekerlekli bavulunuzu çekiştire çekiştire yürüyorsunuz. fakat o bavulun tekerlerinin sesi o bomboş sokakta öyle bir yankılanıyor ki, sanki cümle alem uykusunda değil veya uyanmışlar da perdenin ardından sizi gözetliyorlar.
toplum içinde hapşırmak.
sanrıdır. açık ve net olarak söylenebilir ki kokain kullanmak bu sonucu doğurur.
200 küsür kişilik amfide derste not alan nadir kişilerden birisi olmak.
Benim bir dönem ciddi ciddi problemimdi bu. Her ne yaparsam yapayım insanların beni izlediği Sanrısı vardı kafamda. Üstelik öyle olumlu anlamda falan değildi bu. O dönem beni çok yıprattı, asosyalliğe sürükledi. Şimdi farkındayım ki kimsenin s*kinde değiliz.
hiç dikkat çekici bir eylem yapmamışım. hiç ekşın yok. invizıbıl olmak budur işte. tüm misyonum vizyonum bu.
konferansa veya toplantıya geç kalıp salona girdiğin an.
market kasa sırasında ödeme yaparken bir taraftan para üstünü alıp bir taraftan ürünleri artık nereye koyuyorsan yerleştirmeye çalışmak abi bi dur kaç kolumuz var aq.
düğünde halay başı olmak ve gene aynı düğünde davulcunun gelip ayağının dibinde bahşiş alana kadar davul çalıp para beklemesi. aldın ulan 50 dolarimi rahatladın mı itolit.
marketten çıkıp 32li tuvalet kağıdını taşırken herkes bana bakıyormuş gibi hissediyorum. yoksa hislerimde haklı mıyım?
Açık alanda içmek. Bazen sadece hissetmekle kalmıyorum harbiden herkesin baktığını görüyorum.
Fermuarların açık kaldığını anladığın an...
Konserde gitar çalmak.
Sinemada sevgili ile öpüşürken.
Yolda düz giderken, geri dönmem gerektiği an!
karşıdan karşıya geçerken, fazlasıyla geriliyorum bana bakıyorlar mk işte
Hapşırmak. Bakıyor-muş gibi değil, düpedüz bakıyorlar. *
takım elbise giydiğin gün toplu taşımaya binmek...
asosyal ve sosyal fobi belirtisi.fiziksel veya maddi yönden sıkıntı çekenlerde kronik halde görülür. mesela bende.
Tıklım tıklım olan anfide kimse duymaz diye yaptığın espriyi hocanın bile duyması.
Otobüsün camındaki - sinsice arkadaşımın saçlarına yürüyen -devasa arıyı yakaladığımda hissetmiştim.

Arkadan ' ohaaa ' diye bir ses yükseldi. Daha evvel de otobüste arı yakalayarak, kaçışan bir grup kızın hayatını kurtarmıştım. Arının da hayatını kurtardım tabii, öldüreyim diye bekliyorlardı, ineceğim yere dek taşıdım. Popomu arı soktuğundan beri arılarla ilginç bir bağım var. *

(bkz: bee woman)
ergenliğe girdiği zamanlar herkes ona bakıyormuş gibi hisseder insan.
otobüste ayakta giden tek yolcu olmak.
Dışarda bebek emzirirken.
Otobüste kart basarken yetersiz bakiye hatası.