bugün

"Adamın biri, çocuğa bir elma vermiş; çocuk çok sevinmiş.
Bir elma daha vermiş,çocuk daha çok sevinmiş.
Bir elma daha verince; çocuk sevinçten deliye dönmüş.
Ve bir elma daha verdiğinde bu defa çocuk dört elmayı elinde zaptedememiş, sonuncusunu yere düşürmüş.
Bu sefer çocuk ağlamaya başlamış.
Hayat böyledir işte...
Hayal etmediğimiz bir saadete eriştikten sonra, onun bir lokmasını dahi kaybetmek bizi perişan eder.
Keyifler değildir yaşamı değerli yapan.
Yaşamdır, keyif almayı değerli kılan"

Zaman akıp giderken bir yandan;
Mutluluk denen şeyin, bizim dünyaya bakan gözlerimizin algılayışında gizli olduğunu,
Dışarıdan verilen her ne olursa olsun o şeyin, ancak içeride bir karşılığı var ise, ne olduğunu algılayabileceğimizi ve ancak bu durumda bunun bizim için mutluluk kaynağı olabileceğini,
Keyiflerin aslında dışarıda değil de, bizim içimizden olduğunu,
Biz kim olursak olalım, yaşamın her zaman ve en az en az iki yüzü olduğunu ve bizim ancak bir anda sadece birini tam manasıyla görebildiğimizi,
Farkındalığımızı artırmadıkça da birini görebilmek için, diğerinin bize sırtını dönmesi gerektiğini,
"Bir kapı kapanırsa bir diğeri açılır" deyişinin ne kadar yaşanmışlık içerdiğini,
Asıl kazanaların, "beklentisi olmayanlar" olduğunu,
Tam "kaybettim" derken bulmanın, hiç kaybetmemekten bile değerli olabildiğini,
Beklentisizce verileni alabilmek kadar, önemsenmesi gerekenin bir diğer şeyin de, sahip olduğumuz değerlerin yeterince kıymetini anlayamadığımızı ve asıl kalıcı kayıpları da bunun getireceğini,
Korkunun kaynağının da, mutluluk ve keyif kadar içeride olduğunu,
Asıl ve tek korkunun "yaşamın kendisinden korkmak" olduğunu,
Kalıcılık arz edecek mutlulukların, ancak “beklenti” denen boğucu güçle kıskaca alınmadığında mümkün olabileceğini,
Aksi durumda, verilenlerin bizi zamanda geriye taşıyıp “yoksunlukla” karşı karşıya bırakacağını,
Bu yaşanaların tamamının, ”kendimiz” den başka bir nedene bağlı olamayacağını,
Ve gerçek alışverişlerin zaman ve mekan boyutundan çoook ötelerde , hayatlar arası ve hayatlar boyu devam edebileceğini şükürler olsun ki fark edebildim…
(bkz: çoğu zarar azı karar)
çok doğru bir cümle. mutlulğun fazlası doyumsuzluğa yol açar.
(bkz: muhabbet)
önermenin doğruluğunu test etmek için fazla miktarda para diliyorum Allah'tan.
mutluluk da bu "her sey"e dahildir.

evet sey ayri yazilir.
"haddini aşan zıddına döner." demektir.
uykunun fazla olunca, dinlenme değil yorgunluk sebebi olması gibi.
doğru sözdür.
her şeyi zamana bırak derler ya zamanın bile fazlası zarar olmaz mı?
zaman her şeyin ilacıdır. fazlası zarar olmaz mı?
her şeyin fazlası her şeye zarardır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar