bugün

türk sinema tarihinin en iyilerinden. böyle bir karakter gerçek dünyada var mıdır bilemiyorum.. varsa da tanışmak, sohbet etmek istiyorum. diyaloglar, oyunculuklar, kurgusu herşeyiyle gerçekten kaliteli bir film.

aklımda kalmış ve yıllardır zaman zaman isim değiştirerek kullandığım replik:

'' bilemiyorum altan.. bilemiyorum. ''
dibe vurmuş bir insanın kendine söylediği en büyük yalan.
rahmetli bob marleyin bıraktığı mesajlardandır.
yaşam bize tecavüz ederken, hayatta yediği kazıkların alışkanlığı ile yalama olmuş mücadele azmi -leşmiş, bi'haber gariplerin başımızı tutarak tecavüze direnmememiz için söylediği söz.

hadi ordan asalaklar.
güzel ve iyi niyetli bir öngörü. ancak herşey hiçbir zaman çok güzel olmaz. hayat bir sürü arızanın tamiri için geçen sürenin tamamıdır.
insanın çevresindekiler gizli bir anlaşma yapmışcasına sürekli bunu fısıldadığında, topluca ya da baş başa kalındığında söylediğinde kıllandıran cümledir. bilmediğim bir şey mi var, işler ne zaman boka sardı, nasıl bir şeye kalkışıyorum ben de millet gaz verme ihtiyacında diye süpheye düşürendir.
çevremdekilere hep söylediğim ama kendi hayatım için asla inanmadığım tek sözdür.
En az 50 kere izlemişizdir kuzenlerle. Her görüştüğümüzde izlerdik. Küçüklüğüme denk gelmişti o izlemelerimiz. Yani kısaca çocukluğumun filmidir. ilk defa bir filmin repliklerini ezberliyordum. Espriler öğreniyordum. Kuzenlerime teşekkürler.

Kesinlikle ve kesinlikle türk sinema tarihinin mihenk taşlarındandır.
Cem Yılmaz ile Mazhar Alanson'un baş rollerini oynadığı sıcaklık, samimiyet dolu film. Geleceğe ümitle bakanların sıkça kullandığı söz öbeği. Nereden anlarsan anla insanın içini aydınlatan ifadedir.
--spoiler--
+sahtekarsin sen sahtekar. seni sildim defterden.
-niye baba?
+sildim canim istedi sildim. defter benim degilmi.
--spoiler--
"insanların maymunlardan türemesi" kadar inandırıcılığa sahip teselli cümlesi.
insanın kendisini en iyi kandırma cümlesidir.
istediğim kişiden duymak istediğim tek söz.
Sözlü söylenirken sorun yok da, yazılı bir şekilde, ne biliyim msnden falan, biri bana bunu bu şekilde söylese derdimi, tasamı unutur "şey daima ayrı yazılır." derim.
üç evresi olan 1998 yapımı türk filmidir.

1.
her şey çok güzel olacak diyerek insanı aldatan yapımdır. filmi merakla alırsın, kadro iyidir hatta harikadır. mazhar alanson, ceyda düvenci, cem yılmaz... depresyona girmiş veya bunalımdasındır. ucuz komedi izleyip ucuz kahkahalar atmak istemez, hayata karşı yine iyi duygularla dolmak istersin.

2.
izlemeye başlarsın.. mekan çekimleri, oyunculukları beğenirsin. hayatta başarısız olmuş karakterlerle başlar film, küçük kardeş hep hayaller kurmuş hep hüsrana uğramıştır. artık karısı da onu sallamamaya başlamıştır. ufak ufak daralmaya başlar, her şey çok güzel olacak der, izlemeye devam edersin.

3.
filmin sonlarına doğru küçük kardeş içeri girer, bir bakar ki kanka takıldığı eleman ayla'ya elektriği çekmiştir. filmin başına oturmadan önce daraldığının yirmi katı daralarak filmin başından kalkar filme söver, kapatırsın. daha yeni manitadan ayrılmışsındır, şimdi kimledir acaba kaltak diye düşünmek istemezsin. balkona çıkar, sigara yakar, önce kendine sonra da filmin senaristine söversin.
Cem Yılmaz ile Mazhar Alanson'un baş rollerini oynadığı, Cem Yılmaz'ın içinde bulunduğu -kişiye göre değişir fakat- en izlenesi filmdir.

filmde nuri'nin "hep biz mi dayak yiyeceğiz ulan"*** diyerek kafayı geçirmesi hafızalarda yer eder, halk arasında eğlence maksatlı kullanılabilir.
her sabah kendime söylediğim beyaz yalan.
süper filmler kuşağında yayınlanası bir türk filmi.
dramı, gerilimi, komediyi, aksiyonu aynı anda içinde barındıran, müthiş oyunculukların olduğu on numara bir başyapıt. cem yılmazın ilk sinema deneyimi olmasına rağmen bu kadar güzel bir performans göstermesi yıllar sonra yapacaklarının göstergesi gibi adeta. mazhar alansonun filmin ilk yarısı ve ikinci yarısı arasındaki karakter değişimini bizlere bu kadar güzel yansıtması ve filmin müziklerini yapması ise ayrı bir güzellik katıyor filme.

her şey bir yana filmin tamamında anlatılmaya çalışılan ve filmin adındanda anlaşılabilen 'herşey çok güzel olacak' felsefesi ile filmin son sahnelerinden olan aldatma sahnesi ise 'hiçbir şey göründüğü gibi değildir' ilkesini gözümüze gözümüze sokuyor. çokta iyi oluyor.

98 yapımı bu başyapıt için emeği geçen herkesin ellerine sağlık... *
--spoiler--
nuri çinli kızın resmine bakarak sigara içmektedir.

nuri: şu güzelliğe bak gözlere bak altan.
altan: göz diyosunda iki tane çizgi var orda abi.
nuri: olum olay zaten o çizgilerde,tüm olay o çizgilerde altan.
--spoiler--
üç evresi olan 1998 yapımı türk filmdir.

herşey güzel olacak diyerek insanı aldatan yapımdır. filmi merakla alırsın, kadro iyidir hatta harikadır. mazhar alanson, ceyda düvenci, cem yılmaz... depresyona girmiş veya bunalımdasındır. ucuz komedi izleyip ucuz kahkahalar atmak istemez, hayata karşı yine iyi duygularla dolmak istersin.

izlemeye başlarsın mekan çekimleri, oyunculuklar seni kendisine çeker. hayatta başarısız olmuş karakterlerle başlar film ve sen filmin ismine aldanarak herşey güzel olacak bende mutlu olacağım diyerek sabredersin. film ilerledikçe bakarsın cem yılmaz'ın durumu bitik, karısı kendisinden bıkmış falan. en iyisi sonuna bakayım diyerek atlarsın. herşey güzel olacak nasılsa!

filmin sonunda karısı tarafından aldatılan erkek modelini görür dahada bunalır kapatırsın filmi. düşünmesi bile insanı çileden çıkarıyor zaten. söve saya kapatırsın filmi. herşey çok güzel olmayacaktır. herşey bomboktur. bir sigara daha yakarsın.
cem yılmaz'ın ilk defa ciddi ciddi dayak yedigini gördüğüm ve unutamadığım film.
bizimkisi başkalarının ki gibi olmayacak, diye devam eden, kafede oturan evlenme arefesindeki çiftin konuşmaları..
hastası mı denir aşığı mı denir bilmiyorum ama bütün bu şeyleri bana hissettiren film. müzkileri bambaşka.
insana değişik duygular tattıran 1998 yapımı film. ağabey ile kardeşin birbirinden kopması ve tekrar buluşmaları. akabinde gelişen
olaylar.

--

bodrum'da nuri ile çinli dans ederken altan gelir. ingilizceleri kötü olduğu için çinli ile anlaşmaları birkaç kelimeden ibarettir.

a: şş noluyo noluyo
n: dans.. dans.. dans..
a: operasyon tamamlanmıştır. japonu tavlamışsın.
n: nerdesin sen
a: iş yaptım iş iş. japon ablayı götürmüşsün.
n: çinli çinli
ç: çiin
a: altan ben. brother.*
n: brother brother
a: dans dans.
bu filmi 'ne var olm bunda sıçık bi muhabbet' nidalarıyla beğenmeyen çoğunluk var. anlaşılan o ki; ülkenin yarısı uyuşturucu ticaretinde, karısını arkadışına meze etmiş dağınık ailelerden ibaret.

kişisel fikrim kalbur-üstü bir film olmasına rağmen ne zaman ismini sol frame'de görsem aklıma gelen bu.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar