bugün

özellikle bizim toplumumuzda anne o kadar kutsal bir kavramdır ki anneye gelen en ufak bir eleştiri dahi terbiyesizlik, vicdansızlık, haksızlık olarak algılanır. oysa her dişi anne olabilme potansiyeline sahipse her annenin kutsal olabilme ihtimali ne kadar fazla olabilir ki? kendi kızını pazarlayan, satan, döven, aşağılayan bir çok ebeveyn olmamış mıdır tarihte, bunların hangisi neden kutsal olsun?

bize dayatılan her türlü tabuyu kanun bilme gibi bir eğilimimiz var, kendimizden, kişiliğimizden de olsa giden bazı tabularla ters düşmemek için kendimizi hiçe sayma yolunu seçebiliyoruz. oysa bir kadın sadece çocuk doğurduğu için asla ve kata daha değerli değildir. doğurganlık dediğimiz olay o kadar kutsalsa kediler doğuruyor her sene üçer beşer tepemizden indirmeyelim, onlara tapalım madem.

etrafımda gördüğüm annelerin yüzde 90 ı kendi hayatlarını ön planda tutarak yaşayan, çocuklarının başarısını dahi içten içe kendi prestiji için isteyen ve bu durumu sağlamak için psikolojisinin alt üst olmasını kesinlikle umursamayan, onun iyiliği için yalanının arkasında vicdanını rahatlatan insanlar. şimdi ben böyle anneden neden nefret etmeyeyim?
9 ay karnımda taşıdığını her halukarda gözlere sokan bir tavırla sürekli kendi düşüncesi empoze etmeye çalışan bir beyini neden benimseyeyim?
hem sen bana sordun mu dünyaya gelmek ister misin, hadi istedin benim oğlum olmak, benimle en az bir 20 sene aynı evde yaşamak ister misin diye? ben dilekçe gönderdim ruhlar aleminden de ondan mı ölene kadar mudana etmek zorundayım sana, doğurmasaydın kardeşim, kendi isteklerin doğrultusunda verdiğin kararların ceremesini ben neden çekmek durumunda kalıyorum ki?

uzun lafın kısası, her dişi anne olmamalı, bir insanın gelişimi üzerinde annenin etkisini düşünürsek gelişim süreci boyunca her türlü sorununa destek olabilmenin ne kadar zor olduğunu anlarız. anne olmak isteyen insanın her şeyden önce hayatının odak noktasını artık o çocuğa ayırmaya ve nasıl şartları olursa olsun o şartlarda o çocuğu tatmin etmeye, güzel bir hayat vermeye gönül vermiş olması şart. durum böyle olmadığında da ;hayatım zamanı geldi çocuk yapalımmi; zihniyetindeki insanlar topluma faydasız, mutsuz bireyler getirmeye devam edeceklerdir.
Anne küçük bır toplum yaratır. Küçük bır ülke. Ben ülkemde baskan falan görmedim. Ülke falan yoktu, yıkılmış binalar arasında gecti hayat, bana. Alın size gerçek.
Su götürmez gerçektir. Kimi baba anneden daha annedir. Anneler de insandır sonuçta ama baba ve anne ile kıyas yaparsanız her zaman anne öndedir. Öyle anneler var ki çocuğunu kıskanır, kendini düşünür, kendi mutluluğu için yasar sanki zorla dünyaya getirmiştir evladını. Ne kötü.
"anadan ayrı, babadan ayrı, bir de yardan ayrı kaldım ki ,hepsinden acı" boşuna dememiş diyen.
doğrudur.. bakıp yetiştiremeyeceği çocuğu dünyaya getirip sokağa bırakmak hangi kutsallık acaba?
Doğrudur. Çocuğuna sırf kendinden küçük diye döven bağıran çağıran hayatı zehir eden insanın anneliği sorgulanmalıdır. Bir kadın çocuğuyla arkadaş gibi olabiliyorsa araları zaten iyidir. Ama kendini ondan üstün görüp küçümseyen doğurmak için doğuran kadınlar annelik vasfını hak etmemektedir.
(bkz: bu başlık bir harika dostum)
anneler kutsal değildir, çocuğuna karşı takındığı davranışlar, beslediği duygular kutsaldır evet.
Bariz ortada olan bir gerçektir. Annelik kutsal bir vazifedir lakin her anne kutsal değildir. Bebeğini döverek/zehirleyerek öldüren anneler varken bunun aksini iddia etmek, kendini korumak ya da karnını doyurmak için değil sırf öldürmüş olmak için hayvan ve insan öldüren hayvanlar varken tüm hayvanların melek olduğunu iddia etmeye benzer.
istisnalar dışında bomboş olan bir iddia. istisnalar hariç her anne kutsaldır ve herkesin annesine saygı duymak gerekir. unutmamalıyız.