üzücüdur ama insani daha olgun yapar.
''hayatındaki herkesin ölmesi''nden iyidir. çekip gidene yol ver. *
şanışer adlı rapçinin istanbul gibi milyarlar içinde yalnızım sözünü hatırlatan durumdur.
zaten hiç gelmediklerini de anladığın anda huzursal bir realiteye erişilebilinir olmadı intihar edilir.
insanı daha güçlü ve daha bir başının çaresine bakabilen kılan olay. gerçekleştiği takdirde, kişinin; kimseye muhtaç olmadığını ve artık etrafındakileri iç çatışma yaşamadan kırabileceğini fark ettiği anın acılı hazzını yaşamasını sağlar.

bu aynı zamanda ya asosyal ya çok ve yüzeysel ilişkileri olan ya da tamamen o haz için insanlarla kaynaşıp onları kıran insanların oluşmasına neden olur.

ve tüm bunlar o kişiyi yalnız bırakanların suçudur. o kişiye, onu daha iyiye götürmeyecek olan bir şeyler yapmışlardır. artık onlar da daha iyiye gidemezler. (bkz: bedel) (bkz: etki tepki) ayrıca (bkz: going through the motions)

ya da belki de (bkz: karma). Belki de kişimiz zamanında birilerini terk etmiştir.

edit: imla
(bkz: ölüm)
once annenin bir gece yarısı cekip gitmesi.
daha sonra cok sevdigin sevgilinin ayrılma haberi.
ama hava kimileri icin hos tabi hayatımdan cekip gidin ulan size ihtiyacım yok bi anlık reflex.
ağızlarından çıkan kelime elveda olmadıkça geri dönmeme ihtimalleri olmadı değil mi senin gözünde? sen kimseyi kırmazdın, bir karıncayı dahi incitemezdin çünkü. sahi gidenler niye geri dönmedi? kusur onlardaydı belki. böyle mi teselli ettin kendini?

ya da etrafın hep kalabalıktı senin. herkes bir ağızdan konuşuyor, kimse birbirini anlamıyordu çünkü anlatılanları dinlemiyorlardı. bundan sebep hiç anlatmadın derdini. anlaşılamayacağını bildiğinden yalnız hissetin hep kendini. anlayan biri vardıysa hayatında daha önceden, hep onu özledin sen. neredeydi şimdi onlar? seni dinleyenler... çekip gitmişlerdi öyle mi? kalabalık içinde gizlenirken sen, çekip gitmek istemedin mi o yerden?

birdenbire mi oldu böyle? bir sabah uyandın arayacak kimsenin kalmadığını mı hissettin yoksa? yalnızlıktan keyif alanlardan değil hep başucumda biri olsun isteyenler miydin ya da? ne önemi var değil mi? herkes gitmiş kendi yoluna.

biri gelir biri gider diyenlerden değiliz neyseki ama tuhaf gelen herkesin çekip gitmesi. ya bakacaksın dönüp bir kendine, kimleri üzmüşsün düşüneceksin ya da sana anlatmaya çalışırlarken ama sen kafanın dikine giderken konuştuklarınızı anımsayacaksın. belki gene bir veda etmediler diye söyleneceksin sonra.

hep affeder sandıkların yanılttılar seni öyle mi? tavırların "öyle" der gibi.

düşündün mü hiç, kapıları çarpıp çıkan sendin belki... bilirim o kapı ardında kalanları gitti sanıp, suçlarsın sen şimdi. giden sensindir, tavırı alan sen, dönmelerini bekleyen ama çarptığı kapının kulbuna bir daha el sürmeyen. düşündün mü hiç böyle?

veda bile etmedi dediklerine, öfkelendiklerine bir selam gönderdin mi sonra? uyan artık; çekip giden sensin, gitti sandıkların aslında gerinde bıraktıkların.
bir zamanlar başkalarının hayatından çekip gitmemizle alakalı olarak bunalım ve çekilmezlik zamanlarında terk edilme durumudur özetle.
(bkz: hayatındaki herkesin otuz bir çekip gitmesi)

not. kimse yapmamış bu espriyi, ben yapayım dedim.
(bkz: kuzey anadolu fay hattı)
bazen,herkes inatla oradayken,hayatın çekip gitmesine yeğlenebilecek göç.
insanlar hayatındayken onlara gerekli değeri vermeyen kişinin bir gün karşı karşıya kalacağı durumdur.
doom metalci gencin en büyük sorunsalıdır.

(bkz: eşcinsellik belirtisi olarak doom metal)
insanları olduğu gibi kabul etmemekten kaynaklı durumdur.ilk başlarda etrafınızda onlarca insan olduğu için "aman bu adam benim hayatımda olsa ne olur olmasa ne olur?" diye başlarsınız sonra onun şu huyu hoşunuza gitmediğinden öbürünün bu huyu hoşunuza gitmediğinden silersiniz hayatınızdan.sonra bir gün etrafınıza bir bakarsınız ki kimsecikler kalmamış.Önemli olan farkındalığa sahip olabilmektir ve herşeye yeniden başlamak için hiçbir zaman geç değildir.olduğu gibi kabul edebilmek,kötüleri değil iyi yönleri görebilmek.
O'nun gitmesidir..
hayatına giren herkesin bir gün mutlaka yapacağı eylemdir. başlandığında herşeyin bir gün mutlaka bitmesi gibi, hayatımıza dahil ettiğimiz o günlerde hiç gitmeyecek sandığımız kişiler bir gün hiç ummadığımız bir anda bizi bırakıp giderler. bu bir ölüm olabilir, terkediş olabilir sonunda hayatında bir dönem var olmuş ama sonra bir şekilde yok olmayı hiç olmamış olmayı seçmiş kişilerdir. bizde birilerinin hayatında bir dönem var ancak sonra yok olduk. bir gün herkes bırakıp gidiyor herşeyi bizimde bırakıp gideceğimiz gibi.
dönse bir şey değişecek miydi peki?gitmeden önce olduğu gibi alacak mıydın hayatına, bi eksiklik, bi değişiklik olmaz mıydı?
gitmişti bi kere, çekip gitmişti.
hep aklında aynı sorular olmayacak mıydı, ya yine giderse?

kendileriyle birlikte güveni, bazen dostluğu bazen de aşkı götürürler. ama olur ya birgün dönseler bile, götürdükleri şeyler gitmiştir artık.

hayatınıza giren herkes artık birgün çekip gidecek birisi olarak yerini alır. artık daha az acıtır insanın canını birilerinin gitmesi, şaşırmazsınız en azından. birgün bu olacaktı nasılsa...

ama en kötüsü bazen alakasız kişilerden onların haberini almaktır. laf arasında geçer, "çocuğu olmuş bi görsen, bu kadar benzerlik olmaz"

o an neler geçer aklınızdan, ben onun çocuğunun teyzesi olcaktım, minicik adidas ayakkabılar alacaktım, kırmızı renk... düğününde giymek için hayalini kurduğun elbise gibi küçük kırmızı ayakkabılar da hayalkırıklığı olarak yerini almıştır artık.
bunalımın ilk evresi. konuyla alakalı şarkı olarak, (bkz: sen de başını alıp gitme)
sorun bende mi? bilmiyorum. peki neden herkes terk etti beni? neden her şey son buldu? cevap arıyorum.. bulamıyorum.
sevdiğim kız gitti ilk önce baktım arkasından sesim çıkmadı; ağlayamadım.
arkadaslarım terk etti bir gün gözümü bir açtım yok olmuşlar; küfür ettim kendime.
emek verdiğim, ter döktüğüm, sabahlara kadar yazılar yazdığım dergim de bıraktı beni. yazamaz oldum..
şimdi ise korkuyorum..
acaba yukardaki de terk edecek mi beni?
kim bilir belki benimle olsaydı bunların hiç biri olmazdı..
günlerce sordum; kendime sorun bende mi?
yoksa yasamak kendi basına bir sorun mu?
tek bir çözüm var sanırım. bırakıp gitmek buraları.. kimsenin bulamayacağı, göremeyeceği bir yere..
hım.. ne dersin belki yokluğumun farkına varırlar.
evet haklısın..
varlığımın farkında olmadılar ki yokluğumun farkına varsınlar..
düşündüğüm tanıdıklar beni tanıdıklarını sandı sanki bana kattıkları bir kırıntı vardı onla bunla şunla karakterim hakkında kırıştırdı bir kenarda gözünü günah dağladı kahpe güven kahpe kaygı sanki hepsi kleptoman çalar zaman an be an bu yüzden ki uğurlananlar oldu onlar her zaman keşkeleriyse muazzam sanki hepsi bir maşaydı kullanıldı atıldı tanrı oldu hep azam.
(bkz: yalnızlıktan da kurtulup yalnız kalmak isterim)
bir insanın hayatındaki insanlara hayatından çekip gitmelerine izin vermesi ile gerçekleşecek durum.
sana kalanın sadece yalnızlığın olduğunun kafana dank ettiği andır.
herkesin satılık olduğunu düşünmeye başlamak, sonra bunun hatalı olduğunu farkedip herkes terketti beni, bende mi terketsem kendimi demek. bu iki söylemin arasında kalan zamanı da antidepresanlarla doldurmak. geriye dönüp bakınca kocaman bir yalan olduğunu yüzüne yüzüne vurmak. hayır ağlamıyorum ben gözüme toz kaçtı.