bugün
- cumaya gidenlerin çok azalması17
- vatandaşlık farkı alan otel17
- bik bik'in balona binmesi31
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim14
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız10
- aleyna tilki'nin en seksi fotoğrafı8
- alınan en güzel iltifat11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar15
- futbolcu ismiyle nick almak10
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim8
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası28
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- anın görüntüsü17
- kanınıza rengini verir misiniz11
- abır nerede sorunsalı8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan15
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım28
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- integralin müfredettan kaldırılması15
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı28
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- istanbul suriyenin başkentidir9
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş8
Cevabı kişiden kişiye değişecek olan ucu fazlasıyla açık bir kavramdır.
Çok sevidiğim biri (inceden yandığım olur kendisi) bana bir süre önce "sence hayatın amacı nedir?" gibisinden bir soru sormuştu.
Ona bilmediğimi, henüz bulamadığımı söylediğimde gülerek senden daha etkili bir cevap beklerdim demiş ve hayatın amacını "ölüm" olarak gördüğünü söylemişti.
Aslında ilk duyuşta kulağa mantıklı geliyor değil mi?
Hepimiz bir şekilde doğduk, sevsek de sevmesek de yaşıyoruz. Çoğumuz büyümeye fırsat bulamasa da hiç az sayılmayacak bir çoklukta yaşama tutunan insanlar var. Her dinden, her dilden, her ırktan, her mezhepten, her maddi durumdan insanlar...
Yakın bir tarihte "mucizevi ölümsüzlük iksiri" bulunmadığı sürece bir yüzyıl sonra hepimiz ölmüş olacağız.
Bunca insanın yegane ortak noktası kaçınılmaz olan "ölüm"ün hayatın amacı olarak görülmesi çok da zor olmasa gerek.
Yine de bu düşünce bana tuhaf gelmişti. Herkesin istese de istemese de yaşayacağı bir durum nasıl hayatın amacı olabilir ki?
Eninde sonunda gerçekleşeceğini bildiğimiz, çoğu zaman beynimizin gerilerinde dursa da, olacağına emin olduğumuz kavram bir amaç için fazlasıyla kolay diye düşünüyorum.
Bana göre ise ölüm bir sebep değil sonuçtur.
Ölüm insan olmanın-hatta canlı olmanın- yan etkisindir.
Ve yine bana göre hayatın amacı yaratmaktır.
Doğru bileşenleri birleştirerek ortaya birşeyler çıkarmak, gelişmek ve bunu aktarmaktır.
Kelimeleri bir araya getirip şiirler yaratırsınız, romanlar, hikayeler ya da sadece bir cümle. Doğru renklerdeki fırçayı, doğru yerlere sürersiniz, doğru tuşlara/tellere doğru zamanda basarsınız...
Doğru insanla, doğru yerde sevişip yeni bir canlı yaratmak da bunlara dahildir.
Çoğunuz burada kullandığım "doğru" kelimesini sorgulayacaktır.
Burada bahsettiğim doğruyla, yanlış kelimesinin zıttı olan doğru farklı anlamlar içeriyor.
Yoksa yanlış insanla yanlış zamanda sevişmek de size yeni bir canlı yaratmak için yeterli kudreti sağlayacaktır, yanlış kelimelerle yanlış cümleler kurmakta.
Dünya üzerinde yaratım sürecine katılmayan bir canlı yok. Ayaklı ölüler bile (iş adamları vb.) bir şekilde bir şeyler yaratmaktalar.
Ölümü hayatın amacı olarak görmektense (ki ölüm kavuşulacak bir sevgili gibidir bana göre) illa bir amaç bulunması gerekiyorsa "yaratma" gücünü kabullenmeyi yeğliyorum.
Yine de bir şekilde amaç taşıyan bir varlık olduğumuza inanmakta güçlük çekiyorum. Varolmak amaca ihtiyaç duymamalı.
Çok sevidiğim biri (inceden yandığım olur kendisi) bana bir süre önce "sence hayatın amacı nedir?" gibisinden bir soru sormuştu.
Ona bilmediğimi, henüz bulamadığımı söylediğimde gülerek senden daha etkili bir cevap beklerdim demiş ve hayatın amacını "ölüm" olarak gördüğünü söylemişti.
Aslında ilk duyuşta kulağa mantıklı geliyor değil mi?
Hepimiz bir şekilde doğduk, sevsek de sevmesek de yaşıyoruz. Çoğumuz büyümeye fırsat bulamasa da hiç az sayılmayacak bir çoklukta yaşama tutunan insanlar var. Her dinden, her dilden, her ırktan, her mezhepten, her maddi durumdan insanlar...
Yakın bir tarihte "mucizevi ölümsüzlük iksiri" bulunmadığı sürece bir yüzyıl sonra hepimiz ölmüş olacağız.
Bunca insanın yegane ortak noktası kaçınılmaz olan "ölüm"ün hayatın amacı olarak görülmesi çok da zor olmasa gerek.
Yine de bu düşünce bana tuhaf gelmişti. Herkesin istese de istemese de yaşayacağı bir durum nasıl hayatın amacı olabilir ki?
Eninde sonunda gerçekleşeceğini bildiğimiz, çoğu zaman beynimizin gerilerinde dursa da, olacağına emin olduğumuz kavram bir amaç için fazlasıyla kolay diye düşünüyorum.
Bana göre ise ölüm bir sebep değil sonuçtur.
Ölüm insan olmanın-hatta canlı olmanın- yan etkisindir.
Ve yine bana göre hayatın amacı yaratmaktır.
Doğru bileşenleri birleştirerek ortaya birşeyler çıkarmak, gelişmek ve bunu aktarmaktır.
Kelimeleri bir araya getirip şiirler yaratırsınız, romanlar, hikayeler ya da sadece bir cümle. Doğru renklerdeki fırçayı, doğru yerlere sürersiniz, doğru tuşlara/tellere doğru zamanda basarsınız...
Doğru insanla, doğru yerde sevişip yeni bir canlı yaratmak da bunlara dahildir.
Çoğunuz burada kullandığım "doğru" kelimesini sorgulayacaktır.
Burada bahsettiğim doğruyla, yanlış kelimesinin zıttı olan doğru farklı anlamlar içeriyor.
Yoksa yanlış insanla yanlış zamanda sevişmek de size yeni bir canlı yaratmak için yeterli kudreti sağlayacaktır, yanlış kelimelerle yanlış cümleler kurmakta.
Dünya üzerinde yaratım sürecine katılmayan bir canlı yok. Ayaklı ölüler bile (iş adamları vb.) bir şekilde bir şeyler yaratmaktalar.
Ölümü hayatın amacı olarak görmektense (ki ölüm kavuşulacak bir sevgili gibidir bana göre) illa bir amaç bulunması gerekiyorsa "yaratma" gücünü kabullenmeyi yeğliyorum.
Yine de bir şekilde amaç taşıyan bir varlık olduğumuza inanmakta güçlük çekiyorum. Varolmak amaca ihtiyaç duymamalı.
Çilekli hüptirik yemektir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar