bugün

sigara içmek.
cok sevdigin ve bir daha gidemeyecegini bildigin bir yerden alinmis herhangi bir seyi yaninda tasimak.
bira midye müzik ve manzara.
an itibari ile yenen haşlanmış mısır.
sakız çiğnemek.
küçükken akşam eve gelen babanın cebinden çıkan çikolataydı.
paralı tuvalet yerine belediyelerin bedava tuvaletlerini kullanmak.
Bir insanı güldürmek ve o içten gülüşü izlemek.
uzun zamandır görmediğin dostu görmek ve sarılmak.
üzerinde 250.000 USD yazan bir çek yaprağının sahibi olmak.
annenin kokusu, babanın gülüşü ve sevgilinin bakışıdır.
pencere önüne konulan su ve ıslak ekmeğin serçeler tarafından tüketildiğini görmek. hayvanlar nasıl da susamışlar lan yazık.
aynı müzik zevkine sahip insanlarla tanışmak.
şükür iyi bir işim ve beni seven bir ailem var. sağlığımda yerinde. "alpler'de kayak yapacağıma imkanım varsa uludağ da kayarım." * * denilesi mutluluklardır..
aklınıza geldiği zaman bile sizin yüzünüzde bir tebessüm oluşturabilecek bir insanın olması.
En basitinden sağlıklı olduğunu bilmek..
önünde pc elinde sigara karşında tv bide karışan eden yok. özgürsün..
sizi sevmese de uzakta birinin varlığından haberdar olmak.
Kokoreç.
Geçmiş mutluluklarını düşünmektir.
insan eğer büyük şeyler bekliyorsa hatta mutlu olamaz pek, ancak insan küçük şeylere bağladıysa mutluluğu hep mutludur.
otobüste karşınızda oturan kişinin gözlerinizin içine bakarak gülümsemesi önyargıyla yaklaşılan sıkıcı yolculuğu bile hiç bitmesin moduna sokar.
meme emmek..
bazilari icinde bamya. (bkz: gormemezlikten gelmeyin)
üniversiteyi kazanmış olmak.
büyük bi mutluluk değil gerçekten. ama farklı şehir falan. tutuyo tabi. uyuşturucu işte.