hayata karsi heyecani kaybetmek

yapmanız gereken her şeyi yapılması gerektiğine inandığınız için yapıyorsunuzdur. konuştuğunuz herkesle sırf kırmamak için konuşur olmuşsunuzdur. kendiniz için yaptığınız şeylerin bile sonuçlarını diğer insanlara göre değerlendirmeye başlamışsınızdır. bir gün geldiğiniz noktaya baktığınızda artık kendiniz olmadığınızı fark edersiniz. işte o zaman heyecan duyacak bir şey de olmadığını üzülürek anlarsınız. günleriniz birbirine benzemeye başlar, çocukken geçmek bilmeyen günlerin, haftaların , yılların hızına yetişemez olursunuz bütün bunlar size hayatın heyecanlı bir macera değil bir görev olduğunu öğretir mutluluğu değil görevini yapmış olmanın hazzını yaşamayı öğrenirsiniz. keşke demenin boşluğunu anlar elinizde var olanları en iyi şekilde kullanırsınız ve kendinizi kandırırsınız.

durdurun dünyayı inecek var. önce ben lütfen sıraya...

Yaşayan bir Ölü olmaktır.
Zombiden hiçbir farkınız kalmaz.
Bizi hayata bağlayan şey heyecandır, Bilinmezliktir.
Bu heyacanı sakın kaybetmeyin.

Zamlar, deprem, seçileni belli ilişkiler, ince düşüncesizlik, hayal kırıklığı, anlamsızlık, saçmalık yığını içerisinde normal karşılanması gereken gelişme. Buraya kadar iyi dayandık. Kendimizi tebrik etmeliyiz.

kıştan kaynaklı durum. mayısta toprak kokusuyla açarız sezonu. ama öyle, ama böyle.

okulun bitmesi, herhangi bir baltaya henüz sap olamamış olmam, bir tane şerefsizin beni arkamdan vurması ve kendini sürekli bana karşı mağdurmuş gibi göstermesi. hayat şartlarının ağır olması... neye yaşıyoruz ki neye heyecanlanacaz.