bugün

son duraga gelince herkesin inecegi trendir.
bazılarının en lüks kompartıman da perdelerini kapılarını kapatıp yolculuguna devam ettigi
bazılarının ışıklı bölmelerden dışarıyı görebilmek için şekilden şekile girdigi
bazılarının koridorlar da yaşamını devam ettirdigi
bazılarının atlamayı düşünüp kapıyı açtığı ve bir daha trenin o raylardan geçmeyecegini bilmenin rahatlıgıyla aşşağı atladıgı
bazılarının dışında yolculuguna devam ettigi ve belkide üşüdüğü
bazılarının makinistligini yaptığı ve insanların kaderiyle oynadığı
bazılarının bölmelerden yaşam çaldığı , hırsızlık yaptıgı
bazılarının pulman da standart bir yolculuk sürdügü
bazılarının hiç binemedigi ve sürekli beklemekle geçmiş yılların nefretini simgeleyen ;

belirli periyotlarla yolcuları sürekli değişen , kimseye ait olmayan , kimilerine çok hızlı kimilerine çok yavaş gelen elbet birgün duracak olan trendir.
“doğduğumuz andan ölene kadar hayatımız sürekli bir yolculuktur. manzara değişir, insanlar değişir, ihtiyaçlar değişir, ama tren hep ileri gider. hayat bir trendir. tren istasyonu değil…”
orjinal ismi "Train de vie" olan 98 yapimi film. ulkemizde 2000 yilinda vizyona girmis. dili fransizca.

"Filmin Konusu: Shlomo kendi halinde yaşayan zararsız bir delidir. Bir gün köyüne kötü bir haberle gelir. Onlara yakın yahudi köylerinden birini Alman askerleri basmıştır ve herkesi öldürmektedir. Sıranın kendilerinede geleceğini bilirler. Tüm köy ahalisi toplanmış ve ne yapılması gerektiği düşünürken Shlomo’dan yine akıl dolu bir fikir gelir.Köylülerin bir kısmı alman askeri rolünde diğerleride tren vagonuna yerleştirilmiş yahudi esir rolünde olacaktır.Ve onlar farkedene kadar treni kaçırıp uzaklaşacaklardır. "

hayat guzeldir kadar guzel bi film. daha eglenceli. bazi sahneleri cidden kopariyor.
--spoiler--
komunist gibi yasamalarina ragmen iclerinde komunist partisi kuranlari dislamalari ve kacak durumundayken bile parti uyelerinin kati muhalefeti (!) yerlere yatirdi.
--spoiler--

keyifli bi film seyretmek isterseniz kacirmayin efendim.
yahudi soykırımını yahudilerin gözünden, trajikomik bir şekilde anlatan izlenesi film.

köyde yaşayan bir grup yahudi, nazilerin yaklaşmakta olduğunu duyunca, bir trenle kaçmaya karar verirler. köyün yarısı nazi kılığına girecek, diğer yarısını esir almış gibi yapacaklar. fakat kimse nazi kılığına girmek istemez. kura yoluna giderler. istemeyerek de olsa nazi kılığına girecek olanlar sakalını kesip, nazi bıyığı bırakırlar. müziklerini de goran bregoviç'in yaptığı sıcak bir film. insanın en temel güdüsü olan hayatta kalabilme çabasını anlatırken, hayatın vazgeçilmezleri olan aşk, müzik, romantizmi de es geçmemiş.