bugün

ilkokulu beraber okuduğum nesildir.
benim sünepe olduğum dönemlerdi, bu yüzden kimse bana kalbi kadar temiz sayfa ayırmadı.
Benim la o.
Içinde bulunduğum nesildir. Lakabım manken mustafa yazan esmer çocuk denk gelir de bu yazıyı okursan şayet defteri 10 yıl sonra bulup okuyunca beni baya güldürmüştün.
aynı zamanda peçete koleksiyonu yapmış, sokakta saklambaç oynamanın- ip atlamanın keyfine varmış, sabah kalkinca ilk isi cizgi film izlemek olan , önlük- yaka-kurdale kombinasyonun ne olduğunu bilen bir nesildir.
hatıra defteri tutmak bir gelenekti o zamanlar. (eskidendi çok eskiden)
önce en cafcaflı, en renklisinden bir defter alınırdi. sonra ilk sayfasına özene bezebe 'hatıra defteri' yazilir, tarih atılırdı. en yakın arkadaşınızdan başlayarak tum arkadaslariniza sizin için deftere hatıra içerikli bir şeyler yazmasını isterdiniz. o da muhtemelen "öncelikle bana kalbin kadar temiz bu sayfayı ayırdığın için teşekkür ederim." diye giriş yapardı. öyle ya kalp temizdi bizim için, kirlenebilecek bir şey olduğunu zamanla öğrendik... sizi seviyorum demenin en güzel yolu bu sayfalara iliştirilen akrostişlerdi:

"seviyorum ama kimi?
en tatlı birisini
nasıl söylesem sana
ilk harflerine baksana."

defter elden ele dolasir,dolaştıkça sayfaları tükenirdi. sonra elinize alır her bir sayfayi dikkatle okur, okudukça mutlu olurdunuz. kimi arkadaşınız kargacik burgacik yazarken kimisi inci gibi dizerdi. "güzelim günün güzel geçsin." temennisiyle de sonlandırıldı hatıralar.

bugün hatirima dustu bunlar . ve keşke hep çocuk kalsaymışız dedim.
Bazen hatıra defterini okuyup hüzünlenen ya da neşelenen nesildir. Canım ilkokul arkadaşlarım hepiniz ne kadar çalışkan olduğumu yazmışsınız gelin bir de üniversitede görün beni.
Eskilerden bir çoğumuzun saf ve temiz duygularla yazdığı özel bir defterdi.
Kim ne yazacak diye hep merak edilirdi de.
Yıllar geçse de hiç unutulmayan arkadaşlıkları ve güzel günleri biraz hüzünlü, biraz neşeli anımsatır.
Güzel hatıralar kaldı o günlerden.