bugün

türk tarihinin fatih ile birlikte en entelektüel hükümdarı olan babür şah'ın kabil'de ikamet ettiği dönemde seyhun nehri yakınlarında bulunan eski bir kitabeden esinlenerek oluşturduğu alfabeye verilen isim. babür şah, kendi oluşturduğu ve türkçenin yazımını kolaylaştıran bu alfabeyi, şah ismail desteği ile ele geçirdiği semerkant'ta halk nezdinde yaymak için medrese eğitimi başlatır. fakat daha önceleri uluğ bey'in de başını yemiş olan islami tarikatlar bu durumdan hoşnut olmaz, onlara göre islam alfabesinden caymak aleni kafirliktir ve ayrıca onlara göre bu alfabe şii alfabesidir. müderrislerden biri yobazlar tarafından katledilir, diğerleri hatta bizzat sultan babür de tehlike altındadır. babür bu dini cemaatlerden çekinir ve alfabe kaldırılır. yıl 1511'dir. bu yazı ile yazılan bir kuran nasıl olduysa günümüze ulaşmıştır.

aylar, yıllar geçer, yeni icatlar, keşifler yapılır. çağlar değişir, insanlar aya çıkar, insan benzeri makineler yapılır, bilim insanları farenin zekasını ölçmek için deneyler yapar, laboratuvarlarda yapay gıda üretilir ama islamcılarda bir şey değişmez.