harry kewell

bordeaux'a attığı mükemmel gol hala akıllarda olan futbolcudur.

karizmasını, dövmelerini bilmem de adam iyi topçudur harbiden. insana 19 numaralı mor forma aldırtır bu adam.

galatasaray ın hagi den sonra en büyük transferi.

kendisi turkcell süper ligi ndeki en yakışıklı futbolcudur. ardından milan baros gelir. sabri yi ise arkadaş olarak görüyorum.

kız olsam ilk oz büyücüsüne verirdim...

alta bermuda şort üstüne de lacoste giyip caddede gezmesi gereken tiki tipli futbolcu.

(bkz: futbol meraklılarındaki gizli homoseksüellik)

bugün beklediğim performansı sergileyememiş olmasına rağmen bir asist yapmış ve 90 dakika oynamış oyuncu. muhtemelen arda'nın performansı yüksek olsaydı o çıkacaktı.

12 eylül 2009 galatasaray beşiktaş maçında ik goldeki kornerin oluşmasına vesile olmuş, ikinci golü hazırlamış, üçüncü golün ise pasını vermiştir. ayrıca 90 dakika o ağır sahada hiç sırıtmadan futbol oynamıştır. allahına kurban, seni doğuran anaya, bunda payı olan babaya en içten saygılar.

takımımızın gizli kahramanı. yapılmış olan en iyi transfer. lincoln gibi paragöz ve sorumsuz değil. "kontratımdaki maaşımı düşürün kariyerimin sonuna kadar galatasaray'da oynarım." diyen bir futbolcu. onun gibisi nadir bulunur.

edit: şimdi bu entryime bir tarafımla gülüyorum. tabi o zamanlar kewell'a olan sevgi ve saygımız büyüktü. geçen sezonki karaktersizliği yapacağını, aklımızın ucundan bile geçiremezdik.

Galatasaray'da jübile yapmalıdır. Hagi'den sonra 2. efsane olmalıdır. Öncelikle sözleşmesinin uzatılması, daha sonra da jübilesinin Galatasaray'da yaptırılması yönetimin çok büyük bir başarısı olur.* Ne kadar profesyonel, ne denli büyük bir oyuncu olduğu nesillerden nesillere anlatılmalıdır.

En azından ben isterim "Zamanından Galatasaray'da Harry Kewell diye bir oyuncu vardı..." ile başlayan anılar anlatmayı.

Kesinlikle.

balon fidbolcu balon. patlamadı gitti. fenerlilerin patlatması lazım. tabi sözlükte. lafla o da.

kendisini hagi den bile daha çok sevdiğimi düşündürmeye başlatan futbolcudur. çok seviyorum be abi öyle böyle değil. yani nasıl anlatıyım ona bir faul yapılsa içim cız ediyor, acaba canı acımışmıdır diye üzülüyorum yav...yedek kaldığı maçlarda acaba morali bozuluyormudur diye kendime dert ediyorum be sözlük...

duyumlara göre kontratını uzatmakta istiyormuş...helal yavrum gitme gitme kal bu şehirde...daddy cool!!

şahsımca hagi'den sonra en çok sevilen yabancı futbolcudur. adamdaki asaleti canlı izlediğim kimsede görmedim ayrıca kesinlikle kaptan olmalıydı kewell. kalsın başımızın üstünde yeri var wizard of oz' un.

futbol anlamında çok önemli bir katkı vermediği halde bu derece sevilip sayılan bir başka futbolcu daha hatırlamıyorum galatasaray'da. yani farklı birşey bu adama karşı hissedilen şey mesela hagi'ye bile zaman zaman tepki koyardık sıçıp sıvadığında ama bu adama kızılamıyor. neden bilemiyorum.

farklı bir futbolcu kewell. saha içindeki duruşuyla, topa vuruş tekniğiyle, gol sevinciyle, oyun görüşüyle... her şeyiyle farklı bir futbolcu. sanki bir futbolcu değil de, ne bileyim, bir profesör, bir maestro..

daivid beckham'dan daha yakışıklı, daha karizmatik; en önemlisi de daha insan olan futbolcu...

10 numaradan daha fazlası. 19.

eğer haldun üstünel zaman makinası bulup 96'daki hagi'yi getirmezse daha iyisi yok. üçüncü nesil solak efsanemiz.

22 Eylül 1978 Sidney, Avustralya doğumlu. Futbola okula takımlarında adım atan Harry Kewell, lise yıllarında hem okul takımında futbol oynarken, aynı zamanda Marconi Socer takımı ile bölgesel ligde oynadı.

15 yaşında denenmek için gittiği ingitere'de Leeds United takımına transfer olan Harry Kewell, Mart 1996'da 17 yaşındayken Middlesbrough karşısında Premier Lig'deki ilk maçına çıktı. Nisan 1996'da ise Şili karşısında ilk kez Avustralya Milli Takımı'nın formasını giydi.

1999-2002 yılları arasında ingiltere Premier Lig'inde David Oleary'nin teknik direktörlüğünü yaptığı genç Leeds United kadrosunda göze batan isimlerden biri oldu. Leeds United'ta oynadığı 8 sezon boyunca 181 maçta forma giyen Kewell 45 gol attı.

Harry Kewell'in 2003-2004 sezonuda Liverpool'a transfer oldu. Liverpool ile 2005 yılında Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşayan oyuncu, Liverpool oynadığı 5 sezon boyunca 93 resmi maçta forma giydi ve 16 gol attı. 1996 yılında bu yana Avustralya Milli Takımı'nın formasını 36 kez giyen Kewell, milli forma altında ise 11 golü bulunuyor.

Harry Kewell, son olarak geçtiğimiz ay Avustralya Milli Takımı ile 4 maça çıktı. Avustralya Milli Takımı'nın Irak'a karşı oynadığı 2 maç ile Katar ve Çin'e karşı oynadığı maçlarda ilk 11'de sahaya çıkan Kewell, bu maçlarda toplam 322 dakika sahada kaldı ve 2 gol attı.

Galatasaray'a transfer olan yıldız futbolcu attığı şık çalımlarla ve mükemmel paslarla hala mükemmelitesini koruduğunu göstermektedir.

beckham'ın sol ayaklı versiyonu. Liverpool'da frikikde kullanıyordu galatasaray'da neden kullanmadığı merak konusu.

adını her gördüğümde, duyduğumda, telaffuz ettiğimde içimi ısıtan adam, büyücü. iyi ki varsın, iyi ki aslansın be harry'm.

farklı bir adamdır harry. evet galatasarayda oynar, hatta benimsemiştir de galatasarayı. fakat öyle bir adamdır ki herkesin gönlünde taht kurmuştur. tam bir futbolcudur, babadır, eştir. ideal sevgilidir. bu yüzden hiçbir zaman unutulmayacak olandır.
not: fenerbahçeliyim.

halasının oğlunun dayısının oğlu futbolcudur.

üstün futbol dehası ve teknik vuruşları ile hayran olduğum futbolcudur kendileri. şunu gayet rahat söyleyebilirim ki türkiye'ye gelmiş en yetenekli futbolculardan.*

yarın itibariyle doğum günü olan futbolcu, iyi ki doğmuştur şimdiden.