haluk levent bir kraldır . çünkü herşeye rağmen yıkılmadı , mücadele etti . hastaları kurtarabilmek için bir sürü konserlerden para toplamaya çalıştı . neyse devamını da bu yazdıklarımda okuyacaksınız zaten .

evet . kendisi tefecilerin eline defalarca düşmüştür . insanlar tarafından defalarca dışlanmıştır alay edilmiştir hor görülmüştür ama o yine pes etmedi . o yine kişiliğinin özünden vazgeçmedi . ne yazık ki çeşitli kirli yollara başvurup sırf bu borçları kapatabilmek uğruna kumar oynadı defalarca . ama zaman geçtikçe ödemeyez oldu borçlarını . çünkü tefecinin eline düşmüştü bir kere . her neyse bu konuya daha sonra değinicem ama şimdi haluk levent'in bir de türk müzik piyasasındaki yerini ve yaptığı şeyleri anlatıyım .

sene 1989 . haluk levent , üniversite öğrencisiydi ve hayattan ümidini kesmiş birisiydi . yalnızdı aslında , yapayalnızdı . çünkü istediği bu değildi aslında . istediği şey ömrünün sonuna kadar memur hayatı yaşamak değildi . onun içinde hep insanlara yardım etmek , para toplayıp bu insanların hayatını kurtarmaktı onun . ve içinde yüreğini yakan bir müzik sevdası vardı . bir gün kardeşini gitar çalarken gördü ve o da kardeşinden bir kaç şeyler öğrenip gitar çalmaya başladı ve bir gün yollara bulurum seni diye bir şarkı yaptı . ailesine dinletti bunu ama ailesi alaycı bir şekilde iğrenç bir şarkı olduğunu ve hiç tutmayacağını söylediler . ama haluk levent vazgeçmedi . onun aklında hep müzik yapmak ve insanlara yardım etmek vardı .

zaman geçti üniversiteyi okuyamıyordu haluk . çünkü ailesinin o kadar maddi imkanı yoktu . her sene üniversitesini değiştirmek zorunda kalıyordu ve o zamanlar bilgisayar şirketi vardı kendisinin . şirket battı ve haluk leventin ilk borcu bu zaman başladı . istanbul'dan adana'ya geldi ve en sonunda kararını verdi haluk . gitarı aldı eline ve uzun bir yolculuğa çıktı . hayattan kaçmaya çalıştı aslında . ilk adana'da bir barda sahne gösterisi yapmaya başladı . ardından antalya , muğla , aydın , izmir'de kaldı . kimi zaman sokakta yatıyor , kimi zaman inşaatlarda çalışıp para kazanmaya çalışıyor ve kimi zamanda bir otel yada bar bulup orda kalıyordu .

sonra edirne'ye geldi ve haluk levent'in dönüm noktası burda oldu . bir gün cafede otururken arkadaşları haluğun cafede bir şarkı çalmasını istedi . haluk levent kabul etti ve dert olur'u söyledi . söyleyiş o söyleyiş . hemen o anda herkesin beğenisi oldu . birden tanındı haluk levent . her akşam müşterilere şarkı yazmak , onlara bira ısmarlamak falan baya sevilmişti kendisi . hatta barda topladığı paraları bazen kimsesiz sokakta yaşayan yada hasta insanlara veriyordu . çünkü duygusal birisiydi insanların acı çekmesine dayanamazdı .

sonra ortaköy'e geldi . ortaköy'de serseri lakabını aldı . bir gün sokakta çalarken yıldıray gürgen'le tanıştı ve arkadaş oldular . sonra da arkadaşları sayesinde prestij müzikle görüşmeye gitti ve ilk albümü bu ateş sönmez'i çıkardı . albüm pek satamadı çünkü şirketin satışa çıkaracak kadar parası yoktu . ardından 1 yıl geçti ve albüm yeniden bir kaç şarkı değişikliğiyle piyasaya sürüldü .

yollarda albümü 200.000'i buldu ve haluk levent bir anda ünlendi . artık her programa çıkıyordu ve anadolu rock müziğini yeniden 90larda başlatan isim oldu . albüm çıktı ama albümün ikinci haftası babası vefat etti . haluk levent babasının öldüğü akşam bir gece vakti şarkısını besteledi . her konserinde bu şarkıyı söyledi . herşeye rağmen yıkılmadı yine müziğe devam etti .

ikinci albümü bir gece vakti ile piyasayı alt üst etti . işte bu albüm , herkesin haluk leventin haluk levent olduğu zaman dediği zamanın albümüydü . herkesin gözdesi olmuştu . o zamanın liseli aşıklarının isim babası olmuştu haluk levent bu albümle . rock müziğin öncüsü olmuştu o zamanlar . konserden konsere koşuyordu . hatta bazen yardım derneklerine bağış yapmayı da ihmal etmiyordu .

üçüncü albümü pek geniş etki yapmadı çünkü hemen tutuklandı haluk levent . ama bu albümde yine aynı satış grafiğini yakaladı . kimileri zamanla soğuyordu çünkü haluk levent gittikçe o ilk soft-akustik tarzı şarkılar yerine isyan dolu anadolu müziği ağırlığı karışımlı karışık bir müzik yapıyordu .

dördüncü albümü çıktı kendisi hapisteyken . bu albümde yine çıkışını tutturdu ve 1 milyona yakın satış grafiğini yakaladı . anlasana gibi efsane bir şarkıya imza attı . haluk levent , hapiste olsa bile hayranlarından kopmadı . her gün mektup yazdı hayranlarını asla bırakmadı . bu sırada yardım yapmayı da ihmal etmedi .

beşinci albümü de kendisi askerdeyken çıktı . yine bir aksilikti askerliğe gitmesi . çünkü çok güzel bir şöhret hayatı vardı önünde . ama yine gitti ve 18 ay adam gibi askerliğini yaptı .

sonra gelince leyla.com ve kral çıplak gibi iki albümü çıkardı . bu sırada borçlandı ve borcunu tefecilerden aldı ama büyük bir hataya düştü . borç üstüne borç yedi . malesef çözümü kumarda aradı .

yıllar geçtikçe borçlarını bitiremez bir durumda oldu . her ne kadar albüm çıkarsa da konser verse de bitiremedi . tabi bu sırada kendisi o kadar zor durumda iken sakatlara , hastalara yardım etmeyi eksik etmedi . parası yettiği kadar kefil oldu hastalara . çoğu hastanın hayatını kurtardı kendisi .

ve zaman geldi herkes yuhlamaya başladı haluk levent'i . neden ? çünkü her gün konserler veriyordu , çünkü borçları vardı , çünkü sahtekar diye nitelendiriliyordu . ama o bunların hepsini açıkça görüldüğü gibi ailesinin de bu durumdan kurtulması için borçlardan kurtulmak için yaptı .

her neyse ben anlatacaklarımı anlattım . anlamak okuyanlara kalmış .

son diyeceğim haluk levent bir kraldır . çünkü o herşeye rağmen yıkılmadı , çünkü o herşeye rağmen kişiliğinin özünden vazgeçmedi . çünkü o herşeye rağmen yardım etmekten vazgeçmedi ve çünkü o kendisini yaşatabilmek uğruna hep haluk acil olarak koştu .
doğrusu "haluk levent kra..." olması gereken cümle. zira son harfleri yaparken polis baskın yapıp abimizi götürmüştür yine.