bugün

Soner sarıkabadayı nın kutsal toprak adlı şarkısını akıllara getiren iki kelime.
yüz ifadesinin çekilmek istenen anda gülme mimiğini vermesini sağlamak.
fotoğraf çekimlerinde pozdaki şahsın beğenilecek şekilde olması için sarf edelin söz öbeğidir, oldukça başarılır da bu sayade fotoğraf çekilen bireylerin bu pozdaki değerli gülümsemelerini görebiliriz ancak domates diyenlere inat patlıcan denilen anlardandır, ama en iyi gülümseme tekniği peynirdir. (bkz: cheese)
anlamsız stres yapar bünye üzerinde. gülümse çekiyorum denildiği andan itibaren suni bir gülücük yerleştirilmeye çabalanır yüze.
davetlerde bilmem nelerde fotoğraf çekileceği sırada ortadan toz olan biriyim ben, çirkinliğimin bu denli sinir bozucu bir şekilde belgelenmesine karşıyım. toplu fotoğraf çekimlerinden kaçamadığım zaman taş kesilmiş bir halde öylece kalakalıyorum, nasıl bir günah işledim de bunlar geldi başıma bilmiyorum. ay hadi fotoğraf çekilelim diyip bunu her türlü yerde paylaşacak arkadaşlarıma yakalandığımda ve olmaz ya kaçamadığımda da aynısı oluyor. gülümse çekiyorum denildiğinde ise olacakları düşünemiyorum, gülümserim ama ağzım burnum yamulur, çok heyecanlanırım, korkarım. bu yüzden iğne korkusu kadar korkunç gülümse çekiyorum cümlesi bence. ayrıca gülümse çekiyorum bir şarkının sözlerini oluşturuyor. hayır çekme,söyleme de. böyle şeyler yapılmamalı.
Bir araba çekicisinin arkasında yazınca dumur eden şarkı sözü

görsel
(bkz: cheese)
(bkz: soner sarıkabadayı)
hemen hemen her anı fotoğrafı çekenin söylediği cümledir. sinir bozar. her fotoğrafta insan gülümsemek zorunda mıdır? dedirtir insana. buram buram yapmacıklık kokar.
Tamam işim bitti şimdi gidebilirsin denilebilir.

(bkz: çekmek)

(bkz: neyi)