bugün

adanın batısında bulunan gizli limanın 750 metre sahilinde hiçbir yapı yoktur ve bu haliyle ege'deki ender bakir koylardan biridir gizli liman. istanbul’dan adaya ulaşım için ilçe merkezinden dereköy yoluna doğru yöneldiğinizde baraj gölünün muhteşem manzarası eşliğinde zeytin bahçeleri ve çam ormanlarının içinden oldukça düzgün(ama virajlı) asfalt yolda tepelerin arasından kıvrıla kıvrıla uğurlu limanına ulaşırsınız. denize doğru dik indiğinizde askeri bölge kumsal ve deniz solda sağ tarafta plato ve çam ağaçları, askeri karakolun hemen arkasındaki stabilize yoldan devam ederseniz 1-2 km sonra gizli liman bölgesi bütün ihtişamı ile huzurlarınızda.. gizli limanın hemen uç noktasında gördüğünüz burun ülkemizin en batı ucu aynı zamanda ince burun diğer adıyla avlaka burnu diye anılır. gizli liman iri çakıl taşlı plajı ve masmavi denizi görülmeye değerdir. ayrıca halkımız genellikle tepenin ardında bulunan kum plajı tercih ettiği için gizli liman günün her saati her zaman boş ve sakindir. ayrıca dalgıçların uğrak mekanıdır. ada sakinlerinden eski toprak amcalar-dayılar liman açıklarındaki meralarda serbest dalış yapıp ahtapot yavruları yakalarlar. bir ismi vardı o hayvanların ama şuanda aklıma gelmiyor. denizden çıkarıp çıkarıp hemen taşın üzerinde terbiyesini yaparlar.
efsaneye göre gizli koy bizans zamanında imparatorluk gemilerinden kaçan korsanların uğrak yeriymiş. genellikle saklanmak için kullanırlarmış(coğrafi konum itibariyle içeride olduğu için koya dik geçişlerde koy gözükmüyor. Koyun içi geniş fakat ağız kısmı çok dar. Bu sebeple uzaktan bakıldığı zaman kör noktalarda korsanlar saklanabiliyorlarmış). Ancak çok yakın bir takip söz konusu ise bu sefer orayı gömü yeri olarak kullanırlarmış. Yakalanacağını veya öleceğini(daha yüksek ihtimal) anlayan korsan kaptanları değerli tüm varlıklarını oralara gömer sonrada ya çarpışarak ölürler veyahut teslim olurlarmış.
ama şuan altın falan yok panik yapmayın.
he bu arada söylemekte fayda var, liman suyuna kesinlikle yalın ayak ile girmiyorsunuz. sığ bölgelerde(derinlerde yok, olsa da sizi enterese etmiyor) çok fazla deniz kestanesi var aman diyeyim dikkat edin. bu deniz kestanelerin de hani ip atlarken ki bastı-kaçtı muhabbeti var ya heh işte ondan olmuyor. bastığınız zaman tuzlu suyla birlikte çok ciddi bir sızlama ve acı.. sonrasında bünyenize göre en az bir(birkaç) günü evinizde muhtemelen yatağınızda geçirmenize neden oluyor. iğneleri çok sert ve sivridir. maruz kalan bölgenin içerisinde kırılır iğneler. birde onları çıkartırken ekstra bir acı çekersiniz. siz siz olun kesinlikle çıplak ayakla girmeyin suya.

istanbul'dan gidecekler için yol tarifi; tem otoyolu üzerinden tekirdağ, keşan, gelibolu, eceabat istikametinde ilerleyerek kabatepe limanına ulaşıyorsunuz. buradan bir arabalı feribot birde sadece yayalar için ido kalkmakta. arabalı feribot ile ortalama 70-75 dakika da adaya ayak basabiliyorsunuz.