bugün

kendisi uludağ üniversitesi fen edebiyat fakültesi dekanıdır. aynı zamanda fizik bölümü öğretim üyesidir.
çok iyi gır gır yapar. ton ton görüntüsü altında çok zor sınav soruları yatar. öğrencilerin sınavında başarısız olmasına bayılır.
sanayi kuruluşlarıyla ilişkidedir ama fakülteye bir katkısını henüz göremedik.
gerektiğinde argoda konuşur ve iyi laf sokar.
ezberciliği önlemeye çalışan nadir hocalardan biridir. bu yüzden fizik öğrencileri pek sevmez (getirdiği yeni otomasyon sistemi yüzünden bütün fakülte öğrencileri tarafından da nefret edilir).
kaliteli labaratuarlar kurduğunu söyler ama hala bozuk osiloskoplarla deney yapmaya çalışırız.

çok kişinin ahını almıştır ve bunlar elbette zamanla aheste aheste çıkacaktır.

edit: sınavı çok zor değilmiş, biz çalışmıyormuşuz.
prensiplerine bağlı bi hocadır ama kızdığı zaman yanında durmak istemezsiniz.
elektroniğe giriş ve çekirdek fiziği derslerini verir.
kantinde ya da koridorda hiç farketmez gördüğü hemen hemen her öğrenciye, "senin ganon kaç bakıyııım" diye bir soru sorar akabinde de "hangi bölümsün sen" der. eğer bir fizik ya da biyoloji öğrencisi iseniz ve ganonuz 3.50'den aşağıda ise onun gözünden düşmüşsünüz demektir. Fizik ve biyoloji bölümünü kayırmasının sebebi, kendisinin fizikçi olması ve eşinin de biyoloji bölüm başkanı olmasındandır.
ayrıca öğrenciler tarafından hiç sevilmez çünkü derste imza kağıdı dolaştıktan sonra kimse kimsenin yerine imza atmasın diye sınıfı sayar, eğer bir tane fazla imza olsun onu atanı bulur ve gözünün yaşına bakmadan bırakır. eğer öğrencinin şansı varsa bir sonraki sene o dersten geçer.
yemek yedikten sonra kendısı ile konusursanız, tum yedıklerını uzerınıze kusabılen bır hocadır.