bugün

yapabilecek başka bir alternatifi olmayan ya da varsa bile bir şekilde uygulamaya dökemeyerek içinde bulunduğu şartların getirisini ilk baştan kabul edip, gözlerini devreye sokan kişinin veda eylemidir!
yutkunmak isteyipte yutkunamamaktır, ellerinizi nereye koyacağınızı bilememektir.
her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi, beraber olduğunuz bir insanda bir gün çekip gidecektir hayatınızdan. Buna anneniz, babanız ve kardeşinizde dahildir. Onlarla güzel vakitler geçirirsiniz. Bazen size kızarlar bazen siz onlara küsersiniz bazen ise güzel bir akşam yemeğinde güle oynaya yemek yersiniz. Fakat hep sizin yanınızda olacaklarını düşünürsünüz onları birgün kaybedeceğiniz aklınıza bile gelmez. Fakat öyle bir an gelir ki işte ozaman geriye dönüşü yoktur hiçbirşeyin. Ve teker, teker giderler. Hatta ve hatta arkalarında izlerini ve anılarını bırakarak. Siz masum bir şekilde bakarsınız, sadece bakarsınız zaten elinizden başka hiçbirşey gelmez. eskiyi düşünürsünüz ve sessizce keşke dersiniz fakat o keşkeleri onlar duymaz işte, en acı tarafıda budur. içinizden geçirirsiniz keşke birkerecik arkasını dönsede bende ona son kez bakıp doğruları söylesem diye fakat artık çok geçtir ve siz yine gidenin ardından bakakalırsınız...
sanıldığı üzere bu herzaman uzaklara gitme manasında olmayabilir. mesela platonik aşkınız akşam yemekhaneden yemeğini yiyip hemen yanda biraz langırt oynayıp arkadaşlarıyla evin yolunu (ya da belki yurttur, sevdiceğinizle konuşamadığınız için tam kestiremeyebilirsiniz) tutabilir. ve siz o tam çıkarken arkasından bakakalırsınız "dur ulan gitme beni burada bıraktın, beni de al" demek istersiniz ama tabiiki bunu ona değil ancak sırdaşınıza anlatabilirsiniz. ve o çoktan gitmiştir arkasına bile bakmadan. ah ulan ah niye gittin niye gittin de bıraktın beni.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar